SİYASET

Zekeriya Say : Erbakan Hoca uyarmıştı: “Yapılmak istenen CHP’yi güçlendirmektir!”

Tarih
27 Mart 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Zekeriya Say

6’lı masanın ‘cumhurbaşkanı adayı’ Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “şair galiba” dediği, Türk edebiyat ve fikir dünyasının üstadı Necip Fazıl Kısakürek, 1950’de, “Artık CHP’yi bu ülkede kimse iktidara getiremez” öngörüsünde bulunduğu halde, maalesef CHP, kurulan koalisyonlar sayesinde defalarca iktidar ortağı oldu.

1973 genel seçimleri sonrası Bülent Ecevit ve merhum Necmettin Erbakan tarafından kurulan ve Kıbrıs’ın özgürleştirilmesine vesile olan CHP-MSP koalisyonunun haricinde, malum zihniyet ne zaman iktidara gelse, Türkiye ağır bedeller ödedi.

Aynı ideolojiye sahip sağ partilerin bir araya gelmek yerine, sırf birbirlerine üstünlük sağlama uğruna, kendilerine tamamen zıt kutupta olan CHP zihniyetiyle ortak olmasının faturası, genellikle dindar kesime kesildi.

Dini afyon gibi gören ve dolayısıyla insanın dinden kopması gerektiğini düşünen CHP zihniyeti yüzünden özellikle 28 Şubat sürecinde, “başörtüsü” ve “sakal yasağı” gerekçesiyle milyonlarca Müslüman’ın özgürlüğü ihlal edildi. Dindar kesime yönelik ise benzeri görülmemiş zulümlere imza atıldı.

Malum zihniyetin nefretinden en çok etkilenen isimlerin başında merhum Necmettin Erbakan Hoca ile yol arkadaşları yer aldı.

1973’te Erbakan ile koalisyon kuran Ecevit,  28 Şubat sürecinde ise tam tersi bir tavır takınarak, “Parti sorunu olarak görmemek gerekir. Bu bir ulusal sorundur" diyerek, sözde laikliği korumak adına Hoca’ya karşı, sağ partilere “güç birliği” çağrısı yaptı. Kirli koalisyonlar, Refahyol Hükümetini devirdiklerinde ise “Çok şükür kâbus sona erdi” diye, sevinç çığlıkları attılar.

Tabii bu kadarıyla da yetinmediler…

CHP ve avaneleri, Erbakan Hoca’ya ve dava arkadaşlarına edilmedik hakaret bırakmadılar.

Dönemin CHP lideri Deniz Baykal, merhum Erbakan’ın partisi RP’yi, “çarpık düzenin oluşmasına katkı yapmış sağ partilerin sonuncusu” olarak lanse ederken, Hoca’yı da “Çarpık düzenin son müteahhidi” ilan etti.

“Susurluk’u 10 koldan araştırıyoruz” diyen Hoca’ya, “Bu da bizim aklımıza ahtapotun kollarını getiriyor” diyerek, iğrenç imada bulundu.

Yetmedi Erbakan’ı, “endüljans satan rahiplerin mantığını kullanmakla” itham etti.

Dönemin CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin ise Hoca’ya yönelik ağza alınmayacak küfürler savurdu.

Keskin, Ankara'nın Sincan İlçesi'nde düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşmada, o zaman “başbakan” olan Necmettin Erbakan için hiç utanmadan, ‘‘Humeyni'nin uşağı”, “Kaddafi'nin kulu”, “yeşil tesbihli şeytan” ve “zombi’’ ifadelerini kullandı.

Yetmedi…

Erbakan'a “Baloncu Hoca” ve “Rakkase” lakabını takma küstahlığında bulundu.

Bununla yetinmeyen CHP’li küfürbaz Keskin, Erbakan’a, “yamyam” benzetmesi yaptı.

O dönem İçel Milletvekili olan CHP’li Fikri Sağlar da, “Müslümanlığın en önemli şartı doğruluktur, her dakika yalan söylüyor” diyerek, Hoca’yı yalancılıkla itham etti.

Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise, üniversitelerde başörtüsü yasağını savunayım derken rahmetli Erbakan’ın eşine iftira attı. Ateş hiç utanmadan, “Erbakan’ın eşi niye öldü biliyor musunuz? Halen içim yarılır. Gittiği hastanede gece bayan doktor yok diye erkek doktora el sürdürmedi ve kadıncağız öldü” ifadelerini kullandı.

8 Ekim 1996 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, “Toktamış Ateş” imzasıyla yayımlanan yazıda:

“Bu adam kendini ‘Fatih’in torunu’ olarak ilan eden bir adam. Eziliyor, büzülüyor, kıpır kıpır sallanıyor... Sonra sözü aldığı zaman gene aynı ‘yavşaklık’ gene aynı ‘utanmazlık’...” şeklindeki rezil ifadelerle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erbakan’a “yavşak” ve “utanmaz” denilerek, terbiyesizce küfredildi.

Erzurum Jandarma Bölge Komutanı olarak “Tuğgeneral” rütbesiyle görev yapan Osman Özbek ise Necmettin Erbakan ve Suudi Arabistan Kralı hakkında küfür derecesine varan ağır ifadeler kullandı.

Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden “Morisson” lakaplı Süleyman Demirel, Özbek’in “pez...k” şeklindeki rezil küfrünü sahiplenerek, “Paşamız boşalma hakkını kullandı” dedi.

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Şişli Belediye eski Başkanı ve sinema sanatçısı Fatma Girik de o dönem hazırladığı “Söz Fato”da’ isimli programda, Necmettin Erbakan’a yönelik, “Bize oy verenler tam Müslümandır diyor. Bu, tam bir soytarılıktır” şeklinde terbiyesiz ifadeler kullandı. Girik, montajlanmış konuşma bantlarını ısrarla döndürerek “suç” varmış algısı oluşturulmaya çalışıldı. CHP zihniyeti de “kurgu” görüntüler üzerinden Erbakan’ın ve dava arkadaşlarının, Almanya’ya kaçacaklarını iddia etti.

Erbakan Hoca’nın yol arkadaşları da malum zihniyetin hakaretlerine maruz kaldı.

Şimdilerde CHP’nin yayın organı konumundaki Sözcü’de kalem oynatan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, RP milletvekillerinden İbrahim Halil Çelik ve Hasan Hüseyin Ceylan’a, “her havlayana başımı çevirsem, yolda yürüyemem” diyerek küfretti.

CHP’nin arka bahçesi konumundaki TV kanalları ise, en galiz küfürleri savurdukları Başbakan Erbakan’ın, “İcraatın İçinden” programını bile yayınlamadılar.

Gazeteleri ise Hoca’ya edilen hakaretleri eleştirmek yerine, “Daha ağır sözler gelecek” manşetleri attılar.

Yargısı, ömrünü ülkesine hizmete adayan Erbakan’a, devletin 11 trilyonunu cebe indirdiği iftirası atarak, “özel belgede sahtecilik’’ suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkûm etti.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;