Sesli Makale

CHP’nin başına “siyasi dehasıyla” değil de “kaset kumpasıyla” gelen Kemal Kılıçdaroğlu, sözde “Türkiye partisi” olduklarını ispatlamak için 23 Mayıs 2011’de Hakkâri’de miting düzenlemiş…

Tek bir Türk bayrağının olmadığı miting meydanında, iktidara gelmeleri halinde, “yerel yönetimlere özerklik getireceklerini” söylemişti.

Söz konusu mitingden 19 gün sonra yapılan yapılan genel seçimlerde CHP, Hakkâri’den %1 bile oy alamazken, PKK’nın güdümündeki DTK, Bay Kemal’den aldığı cesaretle, 54 gün sonra sözde “özerklik” ilanında bulunmuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile “masaya oturma” girişimleri ise 2014’te başladı.

7 Ocak 2014’te, CHP Genel Merkezi’nde, HDP eş başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü’nün yer aldığı HDP heyeti ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun görüşmesi, “ilk gizli ittifak görüşmesi” olarak kayda geçti.

“BİRLİKTE İYİ SALLADIK” İTİRAFI

Kılıçdaroğlu bu görüşmeden birkaç ay sonra, 20 Ekim 2014’te; “Biz YPG'yi terör örgütü olarak görmeyiz” diyerek, YPG’nin olmayan vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olduğunu öne sürdü.

7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra, CHP’li Şafak Pavey’in Selahattin Demirtaş’a söylediği; “Tebrik ederim birlikte iyi salladık” sözleri çok konuşuldu.

CHP’ye yakınlığıyla bilinen Halk Evleri Genel Başkanı Oya Ersoy’un, 8 Şubat 2016’da sarfettiği, “Gün, Fırat’ın iki yakasını Saray’a karşı birleştirme günüdür!” sözleri ile ilk kez “ittifak” söylemi dillendirilmeye başlandı.

(Oya Ersoy'un Cizre'de bodrumda kıstırılan ve çatışmada öldürülen teröristler için yaptığı skandal açıklama)

MASKEYİ “BEYAZ OY” DÜŞÜRDÜ

Mehmetçiğe kurşun sıkılması için arabasına cephane yüklenmek üzereyken suçüstü olan HDP’li Faysal Sarıyıldız’ın dokunulmazlığının kaldırılması için yapılan oylama ise Kemal Bey’in maskesini düşüren olay oldu. 20 Mayıs 2016’da gerçekleşen oylamada, CHP’li vekillerin 4’te 3’ü “hayır” oyu kullanırken, “beyaz” oyu kabinde unutan Kılıçdaroğlu’nun oylamada red (kırmızı) oyu verdiği ortaya çıktı. O günlerde PKK’lılardan, "Barikatları Kuran Arkadaşlar" diye bahseden Kılıçdaroğlu, Haziran 2016’da katıldığı bir televizyon programında, “Biz hapiste hasta yatan PKK’lıya da gittik, DHKP-C’liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık” itirafında bulundu. HDP’ye yönelik düzenlenen operasyonlara tepki göstererek, “Seçimle gelen seçimle gider” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun üst üste yaptığı açıklamalarına tepki gösteren Devlet Bahçeli, 22 Kasım 2016’da, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “CHP’nin içine HDP kaçmış. CHP’deki PKK kalıntıları bünyeyi ele geçirmeye başlamıştır” diyerek, gelmekte olanı haber verdi.

AKŞENER’İN ELİNDEKİ O YAZI

16 Nisan 2017’deki Anayasa Referandumu, Bahçeli’nin “PKK’ya don lastiği olmakla” itham ettiği CHP ve HDP’nin “birlikte” hareket etmeye başladığı ilk oylama oldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı çıkan iki parti, ‘hayır’ oyu için Şubat 2017’de, Almanya’nın Berlin eyaletinde ortaklaşa panel düzenledi. CHP ve HDP’li vekiller, panelde omuz omuza ‘hayır’ propagandası yaptı. Referandumdan 27 gün önce Türkiye’ye gelen ve FETÖ, PKK, HDP ve CHP’nin el ele vererek yürüttüğü kampanyaya destek veren Alman Milletvekili Claudia Roth’un, tıpkı o dönem MHP’den ihraç edilen Meral Akşener gibi eline “Hayır” yazması, “gizli ittifakın” genişlemeye başladığının ilk sinyali oldu.

REFERANDUMUN ARDINDAN SEÇİM İŞBİRLİĞİ

2014 yılında HDP heyetini CHP Genel Merkezi’ndeki makamında ağırlayan Kılıçdaroğlu, iade-i ziyareti Haziran 2017’de gerçekleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Haluk Koç ile HDP’yi ziyaret eden ve Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan ve Sırrı Süreyya Önder ile görüşen Kılıçdaroğlu’nun ziyareti, “Hayır’ cephesi 2018 seçimlerine hazırlanıyor” yorumlarını beraberinde getirdi. Akabinde, aynı günlerde sözde “adalet yürüyüşünü” başlatan Kılıçdaroğlu, tam destek veren HDP’lilerle birlikte yol yürümeye başladı. Hatta HDP’li Pervin Buldan, “Adalet Yürüyüşü’nün bitmesi gereken nokta Edirne Cezaevi’dir” diyerek, yürüyüşün Demirtaş’ın tutuklu olduğu cezaevine kadar sürmesini istedi.

24 Haziran 2018 seçimlerine gelindiğinde, HDP’nin baraj altında kalmaması için harekete geçen CHP’liler, “Her evden bir oy” kampanyası başlatarak PKK’nın siyasi uzantısına en az %3’lük destek sağladı. Bazı CHP’li belediye başkanları sevinçten, “HDP için şükür pilavı” bile dağıttı.

Kılıçdaroğlu, skandal desteği; “bütün renkleri Meclis’e taşımayı başardık” ifadesiyle yumuşatmaya çalışırken, Kandil’den yapılan jet bir açıklamada, “HDP etrafında toplanan demokrasi güçlerini kutluyoruz” denilerek, CHP’ye emanet oylar için teşekkür edildi.

Tabii bu arada, sözde milliyetçi İP ve CHP’nin, HDP ile masaya oturarak, terör örgütü PKK’nın taleplerini yasal güvenceye alan ‘Federasyon Anayasası’ taslağı hazırladığı da ortaya çıktı.

CHP, İYİ Parti ve HDP'nin 'Federasyon Anayasası' hazırladığı ortaya çıktı)

“GİZLİ İTTİFAK” 2019’DA ALENİLEŞTİ

28 Ocak 2019’da, HDP tarafından yapılan açıklamada, “yerel seçim sürecine bazı illerde aday çıkarmayacakları” ilan edilerek, CHP ve PKK’nın siyasi uzantısı arasındaki “gizli ittifak” ilk kez aleniyet kazanmış oldu. Bazı CHP’liler, “Bu arsızlığın içinde yokum” diyerek partilerinden istifa ederken, İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Mersin, Antalya, Bursa’da aday göstermeyen HDP, açık açık CHP ve İyi Parti’nin ortak adayını destekledi. 30 Mart 2019’da gerçekleşen seçimlerde 325’i CHP’den olmak üzere HDP/PKK ile bağlantılı 340 kişi, “Millet İttifakı” listelerinden Meclis Üyeliğine aday oldu. Seçim diyeti olarak sadece İBB’de, Kandil’in dağ kadrosundan 557 kişi istihdam edildi. HDP kontenjanından CHP listesine giren Cihan Yavuz, Şişli Belediye Başkan Yardımcılığına, Funda Buyruk da CHP Seyhan Belediye Başkan Yardımcılığına getirildi.

ÖVGÜLER HAVADA UÇTU

Yerel seçimlerde göstermelik bir “zafer” elde eden Millet İttifakı, ardından 14 Mayıs 2023 seçimleri için kolları sıvadı. Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’liler, iç siyasette de dostlarını yalnız bırakmayarak, HDP’li 9 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıran fezlekeye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak ve Suriye’deki görevlerine ilişkin tezkereye ‘hayır’ oyu kullandı. Örgüt elebaşları Duran Kalkan ve Mustafa Karasu, “CHP, tezkereye hayır diyerek hayırlı bir iş yapmıştır”, “CHP, HDP ile doğru ilişki kurarsa etkili olabilir” diyerek Kılıçdaroğlu yönetiminden övgü dolu sözlerle bahsetti.

‘SİHA Sezgin’ lakaplı Sezgin Tanrıkulu, “HDP’liler Türkiye bazında yönetime ortak olmak istiyorlar. Bunun güvencesinin sağlanması lazım. Bu ortaklaşmayı yapmak zorundayız” diyerek, HDP’nin ülke yönetimine talip olduğunu söyledi. 6’lı masada pazarlıklar başlayınca, CHP Milletvekili Gürsel Tekin ile Özgür Özel, Dursun Çiçek ve Barış Yarkadaş, ‘HDP’lilere bakanlık’ verilebileceğini söyleyerek, işbirliğini itiraf etti.

ÖNCE “SAFSATA” DEDİ SONRA “MEMNUN” OLDU