SİYASET

Ünsal Ban : Fransa olayları... İnce hesaplar, büyük tuzaklar!

Tarih
14 Ocak 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ünsal Ban

14 Ocak 2015

Paris’teki terör saldırısını kınıyoruz.

“Birileri”nin bizi vuran terör olaylarını görmezden geldiğini, Gazze’deki İsrail terörüne arka çıktığını, Bosna’daki, Irak’taki insanlık dramlarına kayıtsız kaldığını bilmemiz, tavrımızı değiştirmiyor.

Bizde çifte standart yok, terör bahanesi ne olursa olsun terördür, karşı çıkılmalıdır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gazze’de 2 bin 500 kişiyi katletmek suretiyle devlet terörü estiren bu zatın (Netanyahu) el sallamasına nasıl bakıyorsunuz? Sanki tribünle insanlar onu çok heyecanla orada beklemişler gibi onlara el sallıyor. Hangi yüzle oraya gitti, anlamakta zorlanıyoruz!” şeklindeki değerlendirmesine de aynen katılıyoruz.

Türkiye, terör nereden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin karşı çıkan bir ülke.

Bütün terör eylemlerine, bütün terörist gruplara, devlet görünümlü bütün terörist oluşumlara ayrım yapmaksızın karşı çıkan nadir ülkelerden.

Biz, birilerini vuran terör olaylarına “fırsat” gözüyle bakmadık hiç.

Teröre bakışımız hiç değişmedi.

Genellemelere hiç yönelmedik, “ırkçı” yaklaşımlara hiç itibar etmedik.

Ne var ki, Fransa’daki saldırıların faturasını İslam’a ve bütün Müslümanlara kesmek isteyen nicelerini gördük.

Hariçteki bu “ırkçı” yaklaşıma, dâhilden de katılanlar oldu.

Fransa Devlet Başkanı Hollande’ın “Biz bir dinle savaş halinde değiliz, saldırganların İslam’la ilgileri yok!” şeklindeki açıklaması, Fransa’nın nereye sürüklenmek istendiğinin farkında olduğuna işaret.

Bir  “Medya Baronu” ile aynı zihniyettekilerin “genelleyici” yaklaşımları ise yapılmak isteneni gözler önüne seriyor.

 Hiçbir şey göründüğü gibi değildir...

Siyasi tarihe az çok ilgisi olanlar bilirler; Birleşik Krallığın Katolik Roma Kilisesi’nden ayrılmasındaki neden VIII. Henry’nin evliliğini iptal etmek istemesi olmadığı gibi 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasına da Avusturya tahtının veliahtı Franz Ferdinand’ın bir Sırp suikastçı tarafından öldürülmesi sebep olmamıştır.

Görünen ve gerçek farklıdır.

Fransa’da yaşanan olayların arkasında yatanları derinlemesine analiz etmek gerekmektedir.

Öncelikle, saldırı ve sonrasındaki süreci hatırlayalım: Ellerinde Kalaşnikof olan maskeli, siyah giyimli teröristler, en yoğun iş saatinde Paris’in en işlek caddelerinden birinde bulanan dergi ofisini basıyor. Yaklaşık 10 dakika boyunca etrafı tarayan teröristler, karşılarına çıkan tek polisi de öldürerek sakin adımlarla arabalarına biniyor. Silahları tutuş şekillerinden, yerde yatan polisi son derece soğukkanlı bir şekilde öldürmelerine kadar her hareketlerinden profesyonellik akan teröristler her ne hikmetse saldırıda kullandıkları arabada kimliklerini unutuyorlar.

Saldırı sonrasında üstünü başını değiştirip insan içine karışmak yerine siyah kıyafetleri ve silahları ile kaçmaya devam eden, hatta bir benzin istasyonundan benzin ve yiyecek çalan teröristler, abluka altına alınması kolay bir binaya girerek kendilerini kıstırtıyor. Sonrası ise malum, teröristler ölü olarak ele geçiriliyor...

Kurgu basit, hedef açık, “Müslüman Terörist” (!) algısını kolayca oluşturmaya ve bu algı üzerinden operasyonlar gerçekleştirmeye son derece müsait.

Kazanan kim, kaybeden kim?

Saldırıların ardından gelişen olaylar kazanan ve kaybedeni net bir şekilde gösteriyor.

Korkarız ki, olayların faturası masumlara çıkartılacak ve pekçok Müslüman “fırsattan istifade” katledilecek.

 Özellikle Avrupa’da yaşayan Müslümanların diken üstünde olduklarını biliyoruz, işleri hiç de kolay değil, Allah yardımcıları olsun.

Olayların “ırkçı-faşist gruplara” yarayacağı ortada.

Fransa’daki faşist hareketin, Ulusal Cephe Partisi önderliğinde yükselişe geçeceğini ve 2017 yılında gerçekleşecek olan Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını büyük ölçüde etkileyeceğini görebiliyoruz.

Aynı şekilde, Avrupa’nın diğer ülkelerindeki aşırı sağcı, ırkçı-faşist hareketlerin de yükselişe geçeceğini ve seçimlerde öne çıkacaklarını tahmin edebiliyoruz.

Önümüzdeki sürecin Türkiye açısından da çok zorlu geçeceği ortada.

Fransa’daki terör olaylarını tezgâhlayanların Türkiye üzerinde de hesapları var.

Bu hesapları bozabilmek için her zamankinden uyanık olmak ve sağlam durmak mecburiyetindeyiz.

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;