SİYASET
Turgay Güler : “Ekrem Dumanlı’nın ‘Zamanda’ durmaması lazım”!
14 Ekim 2014...
“Zamanı durduramazsınız” diyordu.
“Zaman’ı durduramazsınız” demek için.
Basit kelime oyunlarıyla süslemeye çalıştığı yazısı kötüydü.
Gerçekten kötüydü.
Olmamış, becerememiş.
Bence daha iyisini yapabilirdi!
Sanırım pek bir keyifsiz.
Yılgın ve yorgun.
Ve dahi bıkkın.
Sanırım azledilecek!
Zira başaramadı!
Azerbaycan’a mı ne gönderilecek-miş!
Diyorlar ki, “gönderme değil kaçırma”!
Kaçacak-mış yani!
Ben öyle düşünmüyorum!
Kaçacaksa kaçar; “görevlendirme numarasına” ne gerek var?
Neyse.
Biz gelelim şu mesaj meselesine.
Henüz dışarıya pek yansımadı ama içeride çok ciddi sıkıntı var, kavga var, huzursuzluk var!
Gelen mesajdan biliyorum.
Şimdi bana gelen “mesaj” ne onu paylaşayım?
Mesaj dediğim SMS.
Telefonumda kayıtlı!
Gönderen kişi Ekrem Bey’in çok yakınındaki bir isim.
Cemaatçi bir gazeteci ve dahi yazar.
Dahası arkadaşı.
Fethullah Gülen için canını bile verecek kadar cemaatçi!
Şöyle diyor:
“Ekrem Dumanlı ile ilgili yazın çok yerinde ve haklı… Tebrik ederim… O faşistin orada durmaması lazım artık.”
Mesajı kısa bir süre önce Ekrem Dumanlı ile ilgili yazdığım bir yazının ardından attı.
Mesajı görünce açık söyleyeyim şaşırıp kaldım.
Biliyorum, herkes şimdi “kim bu” diye merak edecek?
Ekrem Dumanlı’ya “faşist” diyen, “Zaman’da durmaması lazım artık” diyen cemaatçi yazar kim?
Şüphesiz en çok da Ekrem Dumanlı merak edecek.
Medya siteleri peşine düşecek.
Lakin o meslektaşımın, adını paylaşmamam noktasında bir ricası oldu.
En azından şimdilik.
Sanırım yarın öbür gün kendisi çıkıp kamuoyunu şoke edebilir!
Yahut bu yazıdan sonra “söyle gitsin, inceldiği yerden kopsun” diyebilir.
Bekleyip göreceğiz.
Aslında bu mesajı paylaşmayı düşünmüyordum.
Lakin Ekrem Bey’in dünkü yazısındaki şu ifadeyi görünce fikir değiştirdim.
Diyor ki Dumanlı:
“İstendi ki yazarları birer birer kopup gitsin gazeteden. Editörler terk etsin Tefekkür Burcu’nu. Muhabirler ardına bakmadan uzaklaşsın çeyrek asrı aşan düşünce merkezinden. Teklifler yapıldı, taltifler sunuldu, teşvikler devreye sokuldu; bu tarz çalışmalar sonuç vermeyince tehditler savruldu, takbihler yapıldı.”
Hadi canım sen de!
Teklifmiş, taltifmiş, tehditmiş. Çık açıkla o vakit; “kime yapılmış, kim tarafından yapılmış?”
İsim ver!
Bu arada yalın gerçeğe de sırt çevirme. Gözünü aç etrafına bir bak! Zikrettiğin o “arkadaşların” seni orada istemiyorlar artık!
Hem de “faşist” nitelemesi yapacak kadar!
Ve son bir not.
Mesajı atanın kim olduğunu bir tek Fethullah Gülen’e söylerim.
Arasın, söyleyeyim!
Söz.
Akşam
“Zamanı durduramazsınız” diyordu.
“Zaman’ı durduramazsınız” demek için.
Basit kelime oyunlarıyla süslemeye çalıştığı yazısı kötüydü.
Gerçekten kötüydü.
Olmamış, becerememiş.
Bence daha iyisini yapabilirdi!
Sanırım pek bir keyifsiz.
Yılgın ve yorgun.
Ve dahi bıkkın.
Sanırım azledilecek!
Zira başaramadı!
Azerbaycan’a mı ne gönderilecek-miş!
Diyorlar ki, “gönderme değil kaçırma”!
Kaçacak-mış yani!
Ben öyle düşünmüyorum!
Kaçacaksa kaçar; “görevlendirme numarasına” ne gerek var?
Neyse.
Biz gelelim şu mesaj meselesine.
Henüz dışarıya pek yansımadı ama içeride çok ciddi sıkıntı var, kavga var, huzursuzluk var!
Gelen mesajdan biliyorum.
Şimdi bana gelen “mesaj” ne onu paylaşayım?
Mesaj dediğim SMS.
Telefonumda kayıtlı!
Gönderen kişi Ekrem Bey’in çok yakınındaki bir isim.
Cemaatçi bir gazeteci ve dahi yazar.
Dahası arkadaşı.
Fethullah Gülen için canını bile verecek kadar cemaatçi!
Şöyle diyor:
“Ekrem Dumanlı ile ilgili yazın çok yerinde ve haklı… Tebrik ederim… O faşistin orada durmaması lazım artık.”
Mesajı kısa bir süre önce Ekrem Dumanlı ile ilgili yazdığım bir yazının ardından attı.
Mesajı görünce açık söyleyeyim şaşırıp kaldım.
Biliyorum, herkes şimdi “kim bu” diye merak edecek?
Ekrem Dumanlı’ya “faşist” diyen, “Zaman’da durmaması lazım artık” diyen cemaatçi yazar kim?
Şüphesiz en çok da Ekrem Dumanlı merak edecek.
Medya siteleri peşine düşecek.
Lakin o meslektaşımın, adını paylaşmamam noktasında bir ricası oldu.
En azından şimdilik.
Sanırım yarın öbür gün kendisi çıkıp kamuoyunu şoke edebilir!
Yahut bu yazıdan sonra “söyle gitsin, inceldiği yerden kopsun” diyebilir.
Bekleyip göreceğiz.
Aslında bu mesajı paylaşmayı düşünmüyordum.
Lakin Ekrem Bey’in dünkü yazısındaki şu ifadeyi görünce fikir değiştirdim.
Diyor ki Dumanlı:
“İstendi ki yazarları birer birer kopup gitsin gazeteden. Editörler terk etsin Tefekkür Burcu’nu. Muhabirler ardına bakmadan uzaklaşsın çeyrek asrı aşan düşünce merkezinden. Teklifler yapıldı, taltifler sunuldu, teşvikler devreye sokuldu; bu tarz çalışmalar sonuç vermeyince tehditler savruldu, takbihler yapıldı.”
Hadi canım sen de!
Teklifmiş, taltifmiş, tehditmiş. Çık açıkla o vakit; “kime yapılmış, kim tarafından yapılmış?”
İsim ver!
Bu arada yalın gerçeğe de sırt çevirme. Gözünü aç etrafına bir bak! Zikrettiğin o “arkadaşların” seni orada istemiyorlar artık!
Hem de “faşist” nitelemesi yapacak kadar!
Ve son bir not.
Mesajı atanın kim olduğunu bir tek Fethullah Gülen’e söylerim.
Arasın, söyleyeyim!
Söz.
Akşam
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
559 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
558 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.