YAŞAM

Serdar Tuncer : Nereden nereye

Tarih
15 Ekim 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Serdar Tuncer

15 Ekim 2015

90
'lı yıllar...

Bir Işık Ev'deyiz. Hizmete sevdalı gencecik gönüller, diğergâm ruhlar, pırıl pırıl simalar sedirlerde halkalanmış... Hey gidi günler hey! Maklûbenin hemen öncesinde, kalpleri vecde getiren bir sohbetin tam orta yerindeyiz. Bir abi uhuvvetten bahsediyor gözyaşlarıyla, muhabbet fedâisi olmak diyor, taş atana gül atmak diyor, vefa diyor…

Tam o esnada bir delikanlı ayağa kalkıp deseydi ki: “Abi, şimdi düşmanına hidayet bulsun diye dua eden dillerimizle bir gün gelecek dostumuza beddua edeceğiz. Tweet diye bir şey çıkacak ve biz onu ikiye katlayacağız, rüyadan mülhem talimatlarla. Ablalarımız ev ev dolaşıp Kur'ân'a el bastırarak CHP'ye oy isteyecekler. Bu ülkenin bir asırdan sonra evlatlarına en çok benzeyen Cumhurbaşkanı'na Yezid diyeceğiz, Firavun diyeceğiz, tiran diyeceğiz. Devletin başında o olmasın diye devleti bile gözden çıkaracağız. Hem 160 ülkede hizmeti olan bir hareketin bekası için Türkiye de nedir ki?”
Ruhânîler ikaz için iner, iki abi de yakaza halinde bu inişe şahadet eder miydi bilmem ama o evde kesin kavga çıkardı.
***
4 Nisan 1997
Ankara'ya kar yağıyor, hüzün beyazı. Bir ayrılıkta avuca tutuşturuluveren bembeyaz bir mendil gibi yağıyor kar Ankara'ya. Gözyaşları, Fatiha okuyan titrek dudaklara bir teselli verir gibi süzülüyor hilâl bıyıkların üstünden. Ya Allah Bismillah Allahû Ekber nidalarıyla inliyor Kocatepe. Yüzbinler Başbuğ'unu uğurluyor.
Tam o anda birisi, abdestini karla alan bir adamın kulağına eğilip deseydi ki: “Ülküdaşım, bir gün gelecek CHP'yle ortak bir Cumhurbaşkanı adayımız olacak. Başbuğ'un oğlu, Bahçeli'nin değil devletin yanında durduğu için babasının partisinden ihraç edilecek, ülkenin gördüğü en büyük terör eyleminden sonra Genel Başkan'ımız Başbakan'ın davetini 'hayırda bir hayır var' zannedip reddedecek. Ve PKK'nın siyasi kanadından bir adam bu reddediş için methiyeler düzecek...”
Kar taneleri bu ifadelere kahrederek o adamın başına dolu olup iner miydi bilmem ama orada kesin kavga çıkardı.
***
19 Mart 2009
Şu yalan dünyada garip bir yolcu gibi yaşayan yiğit bir adam, “yoldan geldik yola gidiyoruz” diye başlıyor konuşmasına. Altı gün sonra şehadetle taçlanacak hayatının da, şahsiyetinin de, siyasi duruşunun da vazgeçilmez ilkesini tek cümlede özetleyiveriyor: “Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın âlemi yoktur!”
Bir adam ayağa kalkıp deseydi ki: “Reisim! Ya senden sonra biz bu duruşun hakkını veremezsek? CHP'nin adayı adayımız olursa mesela, devletin içindeki devlet yoldaşımız olursa, rüzgâr nereden eserse oraya savrulursak?”
Orada bir kavga olmaz ama böyle bir ihtimalin telaffuz edilebiliyor olmasının kahrıyla merhum Muhsin Başkan oracığa yığılıverirdi.
***
2000'li yıllar...
Bir resepsiyon çıkışı birisi Aydın Doğan'ın kulağına eğilip deseydi ki:
“Gazetelerin bu manşetleri atıyor ama belki de bir gün gelir, Fetullah Gülen'in menfaati menfaatin, zararı zararın oluverir. Akıllı ol! Hatta PKK'ya bile bu kadar yüklenme, bir gün gelir televizyonlarında sunucularının, gazetelerinde köşe yazarlarının 'ama, ama'lı cümleler kurarak, HDP'ye methiyeler düzmesi gerekebilir!”
Orada kavga çıkar mıydı bilmem ama Aydın Doğan o adamı kesin bir gazetenin başına getirirdi.
***
Misalleri daha da çoğaltabiliriz fakat gerek yok.
Soru şu: Bir düğünde bile yan yana gelemeyecek insanlar -bir partiye, bir iktidara değil- bir adama düşmanlık etmekte ne oldu, nasıl oldu da böyle bir araya gelebildiler?
Benim bu soruya verebilecek makul bir cevabım yok!
Belki, Hakk'ın rızası deyip dünyanın diğer ucuna hizmet için koşan muhlis vicdanlarda,
Belki, karlı bir Ankara göğünü “Başbuğlar ölmez” nidâlarıyla titreten yiğit yüreklerde,
Belki, derdini şahadetiyle tablolaştırmış mert adamın, hatırasıyla üşüyen gönüllerde,
Belki insaflı solcuların, Müslüman Kürtlerin, akıllı Millî Görüşçülerin, namuslu ulusalcıların akıllarında,
'Ne oldu, nasıl oldu da bir adama düşmanlık edeceğiz diye, milletin istikbâlini, devletin istiklâlini yok etme pahasına aynı yerde saf tutar olduk?' sorusunun mantıklı bir cevabı vardır!

Biri ve diğeri

* Biri, Kudüs'ün kapısını açar Ya Hak Ya Hay diye, diğeri cenazeye karanfil bırakır, güler oy diye.
* Biri, ümmet bir olsun diye ölür, diğeri millet bir olmasın diye yaşar.
* Birine, 'yoluna kurban olayım' diyesin gelir, diğerine 'o isme kurban ol!'
Birine kısaca Selahaddin denir, diğerine sadece eş başkan!

Çekirge

“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir adamla, fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olan bir adamın tartışması cinayettir.”
Sanırım Uğur Mumcu'ya aitti bu ifade.
Cinayet kelimesine yüklenen mânâyı anlamadığı için itiraz edecek çekirgeler için, bir de yasal uyarı yapalım: Cinayet, olayın vahametini tasvir için kullanılıyor burada. Yoksa “bu iki adam tartışırsa birbirine silah çekerler” değil.
Wilde'ın her cinayet bayağı değildir ama her bayağılık cinayettir, demesi gibi. Wilde? Hani şu Oscar olan!
Çekirgeyi salıverelim yazıya ara verelim.
Beş maddede çekirgeyi
tanıma kılavuzu:
* Sen, 'gül güzeldir' yazarsın, o, “lalelere nasıl çirkin dersin” diye yıkar ortalığı.
* Sen, “filan yerde artık insanlar ölmesin” dersin; onun cevabı hazırdır: falan yerde de insanlar ölüyor ama!
* Sen, “ihanet kötüdür”dersin; o mukabele eder hemen: “Hırsızlık iyi mi sanki?”
* Sen, teröre lanet edersin, o hangi teröre diye sorar; ayet yazarsın, kimi kastediyorsun der.
* Sen çekirge tarifi yaparsın; o “sanki kendisi usta olmuş da hıhh” diye okur.
Fikir ve bilgi meselesinin, içinde cinayet geçen bir cümlede kullanılmasına sebep olan mevzuumuza…
Mevzuya dönmeye gerek yok, müsterih olunuz.
Güzel yurdumda, bilgisiz fikirli ve fikirsiz bilgili kavgası pek yaşanmaz artık.
Herkesin her konuda hem bilgisi hem fikri var zira!
Hemen herkes her şeyi biliyor, haddinden başka!
Adım başı, malumat seviyesindeki bilgi kırıntılarının üstüne devasa fikirler bina eden mütefekkir müsveddesi, adım başı sabit fikirlerini desteklemek için bulduğu her zırvaya “mal bulmuş mağribî” gibi yapışan ukalâ...
Bıdı bıdı bıdı bıdı işte, anlayıver çekirge..!

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;