Sesli Makale

4 Kasım 2015

Tevazu var, Kibir yok.

Azamet var, Eziklik yok.

Ümmet var, Irk yok.

Herkesi Dinlemek var, herkese İnanmak yok.

Merhamet var, Haine acımak yok.

Yeni Türkiye var, Eski Türkiye yok!..

•

Büyük zafer, şükürler olsun.

Çok zorlu bir süreçten geçtik.

Hep birlikte, okuyucularımızla yürek yüreğe.

Şükürler  olsun, her durumda doğru olana yöneliyoruz.

Dik duruyor, yamulmuyoruz...

28 Şubat’ta ve 27 Nisan’da, 17 Aralık’ta ve 25 Aralık’ta!..

Akit aynı Akit!..

O geceyi hatırlıyorum; 7 Haziran gecesini...

AK Parti’nin üst kademesi hayli hüzünlüydü...

Girdim içeri...Baktım, suratlar düşmüş!..

“Sevinin!” dedim.

Garip garip bakarken dostlar...Devam ettim:

“Bu şefkat tokadınızı yemeseydiniz asla uyanmayacaktınız! Bu sadece bir reklam arasıdır! Gidin yüzünüzü yıkayın ve ekran başına geçin! Bizi izlemeye devam edin!..”

O gün ve sonrasında...Ak Parti Genel Merkezi’nde, seçim bölgelerinde, bu sütunda, canlı yayınlarda, yurtdışı seyahatlerde, ısrarla bazı sıkıntılar üzerinde durdum.

Birincisi; AK Parti’ye hakim olan “kompleks”e dikkat çektim.Geri dönün ve bakın lütfen; her yazı “gülle” gibiydi; uyansınlar, kendilerine gelsinler diye son derece keskin uyarılarda bulundum.

“AK Parti kendisine çakanı baş üstünde tutar!” başlıklı yazımı hatırlayın; Ak Parti merkez ve taşra teşkilâtına hâkim olan “elin adamına şirinlenme, kendi adamına kibirlenme” havasına dikkat çektim!

“Esas oy potansiyeli orada; kırgın kardeşlerinizin gönlünü alın... Onun bunun mezhepçisine yaranmak için kırk takla atıyorsunuz... Onlar için otuz dokuz takla atın da, bir taklayı da kendi adamlarınıza bırakın!” dedim

Kayseri’de çok önde gelenlerin bulunduğu bir ortamda...

“AK Parti bu ülkeye büyük hizmetlerde bulundu ama maalesef hizmetlerini anlamıyor, AK Partililerin satışı yok”  dedim.

Kafalar sallanırken...Ben şu cümleyle bitirdim:

“Satışları yok ama birbirlerini satarlar!”

Ak Parti camiasının en önde gelenlerini, “dost” meslektaşlarımızın da bulunduğu ortamda “bünyeye hâkim olan uyuşukluğa” karşı uyardım.

“Hainler sosyal medyada bu kadar etkinken, hainler hainlikte bu kadar cesurken, bize ne oluyor?” dedim.

Sosyal medyada ateşleyici olmaya çalıştım, bazı “etiket”lerimiz zirveye çıktı.

Bunu yaparken, “Uyuyor musun Ak Parti” diye yüklendim, Ak Parti’nin ilgili birimlerini tabana “hedef” gösterdim!

Harekete geçebildiler sağ olsunlar!..

AK Parti’de olup da, Akit’e “lolo” yapmaya kalkan bazı tipler de utansınlar!..

Ezik-büzük takımının “AK Parti CHP ile koalisyon yapmalı” diyerek büyük tuzak yararına çalıştığı günlerde Akit “Erken Seçim” dedi.

Açın bakın, 8 Haziran manşetine:

 “Erken Seçim!”

Biz...Evet biz, CHP ile görüşmelerden sonuç çıkmaması için elimizden geleni yaptık.

Erken ya da tekrar seçime gidilmesi için elimizden geleni yaptık.

CHP ile koalisyon görüşmelerinin tıkanmasına katkıda bulunan manşetlerimizi hatırlarsınız.

 “Ey Ak Parti, dar gelirli kesimlere kulak tıkama” çağrılarını ne denli ısrarla dile getirdiğimizi unutmazsınız.

Bu kardeşiniz, bazı bakanlarla, “mali disiplin” ayaklarına 7 Haziran seçimini kaybettirdikleri için cümle alemin içinde nice takışmıştır, nerden bileceksiniz!..

•

Hayır; biz yaptık, hep biz yaptık demiyorum.

Böyle bir derdim yok, kendimi, gazetemi ispat çabam da  ihtiyacım da yok.

Akit ruhunu herkes bilir; dost güven duyar, düşman çekinir!..

Akit, Türkiye düşmanı alçakların açık ara en fazla nefret ettiği gazetedir!..

Biz her durumda dostça uyarır, dostluk görevimizi yerine getirmekten geri kalmayız!..

Şimdi de...

Bu kardeşiniz...

“Zafer”in kutlandığı bugünlerde der ki...

“Sakın ha, bu oyları kırgınlıkların tamamen bittiğine yormayınız!..

Sakın ha, bundan böyle bu büyük tabanı, bu fedakar kitleyi ‘çantada keklik’ gibi görme hatasına ‘bir kez daha’ düşmeyiniz!

Vatandaş şefkat gösterdi, anlayış gösterdi...

“Bunca hata” yaptınız, bunca yanıldınız, yanıltıldınız...

“Samimiyetinize” verdi.

Büyük resme baktı, “Yeni Türkiye” dedi...

Kıymetini biliniz!..

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu büyük bir zafer elde  etti.

Bu zafer “yalnızca” Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferidir ya da “yalnızca” Ahmet Davutoğlu’nun zaferidir diyenlere itibar etmeyiniz!

Bu Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin meydana getirdiği müthiş sinerjinin ve çok daha önemlisi bu aziz milletin zaferidir!..

Bu zafer, inşallah “Başkanlık Sistemi”ni getirecektir.

Önümüzdeki süreçte, AK Parti camiasındaki “birlik ve beraberliğe” zarar veren hareketlerin üzerine çok daha fazla gideceğiz.

“Birbirinizle kavga etmeyin; böyle yaparsanız Yeşil Vadi’yi de Leyla’yı da TOSUN PAŞA alır!” demeye devam edeceğiz.

Kendi camiasına tepeden bakma “havalarına” girenleri Allah’ın izniyle pişman edeceğiz!..

Dikkatle bakın; “7 Haziran’dan sonra” koalisyona göz kırpan kimi “AKP”li  aydın(!)lara filan dikkatle bakın.

Onlara yakın izlemeye alın!..

Ben böyle yapıyorum...

Kendiniz yapamıyorsanız yapanı tâkip edin!.. 

YeniAkit