Sesli Makale

GEÇTİĞİMİZ günlerde, “Araplar bizi arkadan vurdu, ne zaman bize dost oldular ki, Filistinlilere çok üzülenler gitsinler Gazze’de savaşsınlar, Filistinliler de topraklarını satmasaydılar, Doğu Türkistan’daki Çin Soykırımı’na niçin tepki göstermiyorsunuz? ” yollu lâflarla sataşıp duran birkaç kişiye denk geldim.

Durmak olur mu?

“Araplar bizi arkadan vurdu!” meselesinden başlayarak hepsini “anlayabilecekleri” şekilde anlattım:

Rahmetli Abdülhamit Han, Hicaz’da Osmanlı’nın altını oymaya çalışan fitne odağı Şerif Hüseyin’i kontrolü altında tutmak için İstanbul’da mecburi ikamete tabi tuttu.

Padişahımıza darbe yapan ‘Azınlık İttifakı’ ise, adeta fitnelerine devam etsin diye bu adamı Hicaz’a gönderdi!..

Fitne odağı Şerif Hüseyin’e yol veren zihniyet, şimdi tutmuş, ‘Araplar bizi arkadan vurdu!’ edebiyatıyla Soykırımcı İsrail’e yarayan lâflar ediyor!..

Kaldı ki, bir kavimden birilerinin yaptıkları bütün bir kavmi niçin bağlasın?

Türk oldukları halde, Türkiye’ye ihanet edenler de olmadı mı, olmuyor mu?

Arkadaşlar!

Fitneye dikkat edin!

“Yalanım varsa Arap olayım!..”

Bunu söylettiler bize!

“Yalanım varsa İngiliz olayım!” demedik!..

“Yalanım varsa gâvur olayım!” demedik..

“Yalanım varsa Arap olayım!” dedik!..

“Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü!”…

Bunu da söylettiler bize!..

Arkadaşlar;

Siz neden bahsediyorsunuz Allah aşkına!..

Katledilen bebeklerin Arap olmalarının, olmamalarının ne önemi var? Bu kadar mı kurudu vicdanlarımız!..

“Filistinlilere üzülenler, gitsinler Gazze’de savaşsınlar!”

Bu edilecek lâf mı?

Bosna’da, Avrupa’nın ortasında soykırım yaptı Haçlılar biliyorsunuz…

Biz ona da, bütün kalbimizle tepki gösterdik…

Soykırıma uğrayan kardeşlerimizin seslerini dünyaya duyurmak için elimizden geleni yaptık…

Kimse de bize, ‘Madem o kadar üzülüyorsunuz, ne işiniz var burada, gitsenize Bosna’ya!’ demedi!..

Doğu Türkistan meselesi…

Çin Zulmü’ne, Soykırımı’na karşı çıkanlar, bugün Filistin’deki İsrail Soykırımı’na karşı çıkanlardır…

“Çağdaş” geçinenlere, onların sözde sivil toplum örgütlerine bakın; Doğu Türkistan meselesi ile ne kadar ilgilenmişler!

Oradaki zulmü, soykırımı duyurmak, oralardaki mazlumlara yardım ulaştırmak için çırpınanlara bakın…

Yine ‘bizleri’ göreceksiniz!

Biz, Doğu Türkistan’daki soykırıma tepki gösterirken, ‘Madem o kadar üzülüyorsunuz, niçin oraya gitmiyorsunuz!’ diyen olmuyor ama, konu Filistin’deki İsrail Soykırımı olunca hemen böyle lâflar ediliyor!..

Gelelim “Araplar topraklarını sattılar, dolayısıyla başlarına geleni hak ettiler!” meselesine…

Bu lâfların neresinden tutacaksın?

Ataları, toprakları satmış bile olsa, bu durum, Filistinli bebeklerin başlarına geleni hak ettiklerini mi gösterir!..

Bu ne sapkın düşüncedir böyle!..

Kaldı ki, “Araplar topraklarını Siyonistlere sattı da, bütün bunlar ondan oldu!” iddiası saçma sapan bir iddia…

İşgalden bahsediyoruz!

Rahmetli Abdülhamit Han’ın engellemelerinden dolayı oralara yerleşemeyen teröristler, Merhum Padişahımızın Azınlık İttifakı tarafından tahttan indirilmesinin ardından doluşmaya başladılar.

İngilizler oralardan çekilip alanı Siyonist Terör Örgütü’ne bıraktı.

Bundan sonrasında Filistinliler, hep katliama, işgale muhatap oldu.

Sizler, işgale, katliama uğrayanları mı suçluyorsunuz, terörist İsrail’i değil de!

Bir terör örgütü evinizi silah kullanarak elinizden alsa, siz mi suçlu olursunuz?”

***

Bunları anlattım özetle.

Biraz evvel, farkına varmadan “İsrail propagandası” yapanlar, itiraz etmedi.

İçlerinden biri,

“Biz bunları bilmiyoruz işte! Bir şeyler yazılıp söylenince inanıyoruz!” dedi.

Her türlü tezgâha gelmeye müsait bir kitle!

Bizdeki eğitim sistemi, kitleleri araştırmaya değil de, günü birlik ezbere yönlendiriyor…

Ağzımızdan çıkanın ne anlama geldiğini düşünmeden konuşuyoruz çoğu zaman…

Her gün yanlarından geçtiğimiz tarihi mekânların tarihlerini merak etmiyoruz…

Kullandığımız kelimelerin kökenlerini merak etmiyoruz…

Bazen, öyle cümleler çıkıyor ki ağızlarımızdan…

Allah muhafaza, “küfre” savruluyoruz da farkına varmıyoruz!

Arap bebeklerinin, sırf “mensup oldukları ırktan dolayı” katledilmeyi hak ettikleri inancındaki Siyonistlere öfkeyle, nefretle karşılık verirken…

İçimizden “Eee, Filistinliler de satmasıydılar topraklarını, hak ettiler!” diyenler çıkıyor!..

Onlara, “Sizin söylediğinizle, Siyonist’in söylediği arasında ne fark var?” diye sorsak…

Ne demek istediğimizi anlarlar mı?..

yazının devamı