Sesli Makale

7 Şubat 2015

Geçtiğimiz günlerde gazetemizde bir “İstihbarat Raporu” yayınlandı.

Muhabir arkadaşlardan o raporu istedim...

Sağ olsunlar gönderdiler...

“İstihbarat Birimi” dört dörtlük bir rapor hazırlamış...

Dikkatimi en çok çeken bölümde, “yöneticilerimize” çok açık uyarılar yer alıyor.

Hep birlikte okuyalım:

“Soruşturmaları savsaklayan üst düzey kamu görevlilerine dikkat edilmelidir! Sayın Cumhurbaşkanımızın her vesileyle ihanet örgütünden bahsetmesi, onlarla mücadelenin kesintisiz şekilde devam edeceğini söylemesi halkı malum yapıya karşı teyakkuzda bekletmektedir. Bazı üst düzey bürokratlar ise ‘Böyle bir şey yok’ ‘söylendiği gibi değil’ yollu yaklaşımlarla mücadeleyi engellemeye çalışmaktadır. Bu konu üzerinde özellikle durulmalı, bu eğilimdeki üst düzey kamu görevlileri uzaklaştırılmalı ve uzaklaştırılma sebebinin kamuoyu tarafından bilinmesi sağlanmalıdır.” 

•

Gördünüz değil mi kıymetli okuyucularım; “İstihbarat Birimi”, bazı üst düzey bürokratların o yapıya ilişkin “yamuklukları” gizlemeye, üstünü örtmeye çalıştıklarını tespit etmiş!..

“İstihbarat” üst düzey bürokratlardan, o yapının “suç” niteliğindeki faaliyetleri konusunda bilgi almak istiyor.

Bunlardan bazıları, “Size ulaşan ihbar yanlış, aslında öyle değil, öyle bir şey yok!” diyerek meseleyi örtmeye çalışıyor.

İstihbarat Birimi, farklı kanallardan işin gerçeğini ortaya çıkartıyor...

Bir bakıyor ki, mesele o üst düzey bürokratların dediği gibi değil!..

Açıkça suç işlenmiş ve bu suç üst düzey bürokratlar tarafından kasten gizlenmiş!..

Niye gizlenmiş?..

O üst düzey bürokrat, kripto olabilir...

Ayıplı işler yaptığı için “tehdit ediliyor” olabilir...

Sebep ne olursa olsun, “Resmi İstihbarat Birimi”nin raporuna yansıttığı durum, mücadeleyi çok olumsuz etkiler.

Sayın bakanların nasıl yıpratıcı bir tempo içinde çalıştıklarını biliyoruz, bütün ayrıntılarla “bakan” ilgilenecek olursa asıl görev alanlarını ihmal etmek mecburiyetinde kalır.

Bir bakan bürokratları sağlamsa iş yapabilir.

Bürokratlarından “endişe” duyuyorsa, endişe duyduğu bürokratlarla çalışmak mecburiyetindeyse nereye varabilir ki?..

Şimdi aklıma geldi;

Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş geçtiğimiz günlerde sistemin nasıl ve kimler tarafından tıkandığını anlatırken,

“Siyasi iradenin birlikte çalışmak istemediği bir bürokrat, bakıyorsunuz yargı kararıyla geri dönüyor!” demişti.

Çalışmak istemediğiniz adamın elinde kapı gibi kararla görevine döndüğünü düşünün...

O adama nasıl söz geçireceksiniz?..

Hayır, üst düzey bürokratların tamamını suçluyor değilim...

“Kaynağı” belli olan, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan darbe ve darbe girişimleri sırasındaki duruşu net olan, düzgün, dürüst nice üst düzey bürokrat var.

Onlara selâm olsun!..

Ne var ki, “İstihbarat Birimi”ni de rahatsız edecek sayıda “üst düzey” bürokratın iş başında olduğunu da, yazı girişinde dikkat çektiğimiz rapor ortaya koyuyor.

Aslına bakarsanız, muhabirlerimiz de haber çalışmaları sırasında bu tür üst düzey bürokratların engelleme, yanıltma çabalarına muhatap oluyorlar.

Meselenin aslını başka kaynaklardan araştırdıklarında, o üst düzey bürokratların kendilerini “malum yapı” yararına yanıltmaya, aldatmaya çalıştıklarını görüyorlar.

Bu durumda ne yapmalı?..

Yapılacak şey belli; Haziran 2015 seçimlerine hep birlikte yükleneceğiz!..

Türkiye, bu sistemle “Yeni Türkiye” yolunda ilerleyemez!..

Başkanlık sistemine geçiş, öyle ümit ve tahmin ediyorum ki birçok sıkıntıya çare olacaktır.

Bazı maçları tribünler kazanır. “Başkanlık Sistemi”ni koparıp, alacak olan da bu aziz millettir.

Hedef 367’nin üstü, 400 olursa ne âlâ!

YeniAkit