DİNİ YAZILAR

Serdar Arseven : “Başörtüsü arttı tesettür azaldı!”

Tarih
01 Şubat 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Serdar Arseven

21 Kasım 2014...

Son 12 yılda birçok alanda büyük gelişmeler sağlandı ama “bazı alanlardaki” sıkıntılarla başa çıkmak çok çok zor.

Vahşi Kapitalizm”in dev dalgaları “setleri” yıkıp geçiyor.

Bu dalgaların hepimizi yutmasına engel olmak için yapmamız gereken ne çok şey var…

Yapıyor muyuz?..

Tartışmalı!..

Bir dost aynen şunları söyledi.

--Başörtülülerin sayısı artıyor ama “tesettürlülerin” sayısı azalıyor.

--“Muhafazakâr”ların sayısı artıyor ama “Dindar”ların sayısı azalıyor!..

Değerlendirmeler fazla mı karamsar?..

Olabilir.

“Sosyal” alandaki değişimlere dair  değerlendirmelerin “yüzde yüz” isabet kaydetmesi beklenmez.

İsabetli olan kısmından istifade etmekte fayda var.

 Özellikle son yıllarda,  “ahlâk”, “erdem”, “tevazu, “hikmet”,  “ilim”,  “itibar” gibi kavramlar yoğun bir şekilde tartışılmakta.

“Erdem”e yönelme arzusu aşikâr ama hedefe giden yollarda bir dolu engel var.

Aşamıyoruz!.. Ya da aşmıyoruz!..

Çok daha fazla “üniversite” mezunumuz var ama ana, babalarını huzur evine verenler de hep üniversite hatta yüksek lisans mezunlarından çıkıyor!.. Çok daha fazla imkânımız var ama başı dara düşen sıkıntısına merhem olacak ilacı çok zor buluyor.

Öte yandan…

Geçim sıkıntısı çeken çok sayıda kardeşimizin ellerinde çok pahalı cep telefonları görüyoruz.

Birazcık imkâna sahip olan, banka kredisiyle “sıfır araba” almaya çalışıyor.

AVM denilen “çılgın” mekânlarda müthiş bir alışveriş çılgınlığı var, vatandaş batana kadar kredi kartına yükleniyor.

Gençlerle konuştuğunuzda, en büyük ideal olarak “devlete kapak atmayı” görüyorsunuz.

Diyorlar ki,

“Hafta sonu iki gün tatil, garanti iş, statü de fena değil, oh kebap!..”

Bunlar yine gençlerin iyi olanları, bir de tamamen kopmuşlar var; “Yan gitsin, rahvan gitsin!” gibi acayip laflarla gönül eğlendiriyorlar.

Bir vakitlerin bisiklet hayali kuran, elden düşme bisiklete takla atan çocukları başka diyarlara gitmiş…

Yerlerini, sanal dünyanın hayal ötesi gezintilerindeki içine-evine kapanık “sevimsiz” canlıları almış.

Sokaklardaki dizi yaralı, burnu –afedersiniz- “sümüklü”, beyin ve beden gücünün birlikte kullanıldığı oyunlarla kendilerinden geçmiş o “yaramaz” çocukları özledik!..

O çocuklar, mikroplara bağışıklık kazanmışlardı.

Birçok aşıyı “tabii” olarak almışlardı.

 O çocuklar gerektiğinde kavga etmesini de bilirlerdi, “dayak yemiş” arkadaşlarının hakkını aramak için başka mahallere gitmesini de…

Bugünün çocuğu “hijyenik”, “çıt kırıldım”, “hastalığa mütemayil”, “kolay sıkılır, zor memnun olur” bir canlı…

Bir vakitlerin o soru sormaktan bayıltan çocuğu pek yok artık; zamane çocuğu her şeyi biliyor, internet âlemi ruhen ve bedenen hazır olmadığı bilgileri ona sunuveriyor!..

Anne-baba hükmü iyice azalmış, dede-nine neredeyse kalmamış!..

Okul dediğin, çocuğa “değer” vermiyor, mevcut değer kırıntılarını da tüketiyor!..

Ne dünyaya ne de ahirete yarar, sadece ırkçı kapitalizme yarar bir mekanizmanın içinde yılları harcanan genç, eline bir “kâğıt parçası” verilip kapı dışarı edildiğinde sudan çıkmış balığa dönüyor…

İMAM HATİPLERİN KIYMETİNİ BİLELİM VE KIYMETİNİ DAHA DA ARTIRALIM!

Bütün bunlara direnmeye çalışan yapılar yok mu?..

Elbette var.

Her türlü sıkıntısına rağmen “İmam Hatip okulları”, bir nebze olsun “koruma” sağlıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İmam Hatipli sayısındaki” müthiş artışa dikkat çektiği an alkış tufanının kopması boşuna değil.

Diyor ki Sayın Erdoğan,

 “İHL’lerin kapılarındaki kilitleri tek tek kırdık. İmam-Hatip’lerde 2002’de öğrenci sayısı 65 bin 500 iken bugün 983 bine ulaştı!”.

Yaklaşık 1 milyon İmam Hatip öğrencisi!..

Müthiş rakam!

Bir de İmam Hatip eğitimindeki “kaliteyi” artırdığınızı düşünün…

İşte 2071 Türkiye’si!..

Peki…

İmam Hatip okullarındaki eğitim ne durumda?..

Bu okullar, öğrencilerine gerçekten iyi eğitim verebiliyor mu?..

İmam Hatip “eğitimcileri” bu işin hakkını verebilmelerini sağlayacak bir süreçten geçme imkânını bulabilmiş mi?..

Artıları ve eksileri neler bu okulların?..

İyi yönlerini artırmak, eksiklerini tamamlamak için neler yapılmalı?..

Bu konular üzerine hayli kafa yorduk, görüşme yaptık….

Bir milyon talebeden bahsediyoruz ama bu çocuklarımıza, gençlerimize sunulan eğitimin kalitesi hakkında çok da fazla konuşuyor değiliz…

Marjinal mezhepçi grupların talepleri, bin kat daha fazla yer buluyor ülke gündeminde!..

Çok daha fazla ilgi görüyor… Bu olmaz…

“İmam Hatip dâvâmızı” ele almaya kısmetse devam edeceğiz.

Etmeliyiz!.. 

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;