Sesli Makale

18 Ağustos 2015

MHP ile de koalisyon olmadı tekrar seçim hayırlı olsun.

Ben tavrımı açık bir şekilde ortaya koyuyorum, AK Parti’ye desteğim tam.

Bu tavrım, “Her yaptığı doğrudur” dememi gerektirmiyor ve “uyarılarda” bulunmamı engellemiyor, engellememeli.

Geçtiğimiz 13 yıllık sürecin artılarını eksilerini üst üste koyduğumda artıların çok daha fazla olduğunu görüyorum.

Yiğidi öldür, hakkını yeme; Ak Parti’nin bu süreçte başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Ekonomisi batma, ümidi tükenme noktasına gelmiş bir ülke devraldı Ak Parti.

İktidara geldiği noktada, Askeriye başına buyruk hareket ediyor, komutanlar milli iradenin temsilcilerine saygısızlıkta sınır tanımıyorlardı.

O sütü bozuk 28 Şubat sürecinin politize olmuş yargısı, bir muhalefet partisi gibi çalışıyor, ülkenin önünü tıkamak için elinden geleni ardına koymuyordu.

Başörtüsüne engel, katsayı haksızlığı, Kur’an kursu yasağı bütün acımasızlığı ile devam ediyor, “meşruiyet” ispatı mecburiyetine düşürülen AK Parti kıpırdayamaz hale getirilmek isteniyordu.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de bir “anamuhalefet lideri” gibi hareket ediyor, hükümetin hizmetlerine sürekli olarak taş koyuyordu.

Danıştay saldırısı, 367 krizi, muhtıra, darbe girişimleri, kapatma davası, global ekonomik krizler, IMF ile anlaşma yapılması için zorlamalar, algı bozma operasyonları, Sayın Erdoğan’ı hedef alan suikast girişimleri, paralel yapının ihanetleri, Gezi olayları, 17-25 Aralık tezgâhı, PKK terörü…

AK Parti bütün bu berbat süreçleri başarıyla atlattı denilebilir.

Bütün belâları aşıp, 7 Haziran’dan yüzde 41’lik sonuçla çıkması, tek başına iktidar imkânını “bir süreliğine” kaybetmiş gibi görünse de başarısızlık olarak nitelendirilemez.

Ancak…

Bütün bunlar, AK Parti’nin geçtiğimiz seçimlerde çok daha iyi bir sonuç alma imkânının bulunmadığını da göstermez.

HDP’nin barajı aştığı vasatta dahi, bazı noktalarda daha dikkatli olabilseydi, en azından tek başına iktidara yetecek sandalye sayısına ulaşabilirdi AK Parti.

Bu süreçte teşkilât maalesef çok da iyi sınav veremedi.

“Nasıl olsa tek başına iktidar garanti” rehaveti dikkat çekiciydi, o süreçte teşkilata uyarı niteliğinde kaç yazı kaleme aldık ama maalesef uyarılarımıza pek kulak verilmedi.

Öyle umuyorum ki, “tehlikenin farkına varmış olan” teşkilât, bundan sonra işini çok daha fazla ciddiye alacaktır.

Bir de, “mağdur kesimlerin” talepleri yeterince dikkate alınmadı.

Yoksulluk sınırının altında yaşayan emekliler tepkiliydi, 4-C’liler, taşeronlar tepkiliydi, izinsiz ve çok düşük ücretlerle çalışmaya mecbur polisler tepkiliydi, vesaire…

“Bütçe dengeleri” adına “eli sıkı” davranıldı ama seçimlerde tek başına iktidar sayısının altına düşmenin faturası çok daha ağır oldu!

Vatandaşa verilmeyenlerin çok daha fazlası gitti bütçeden; “Seçim sonuçlarında sıkıntı meydana gelirse faturası çok daha ağır olur” dedik, maalesef oldu.

AK Parti, önümüzdeki süreçte “mağdur kesimlere” nefes aldıracak adımlar atmalı.

Bir de, aday belirleme yöntemleri tekrar gözden geçirilmeli.

Bu konuda daha sağlıklı tercihlerde bulunulması halinde özellikle küçük oy farkları ile kaybedilen vekillikler geri alınabilir.

Çözüm sürecine gelince…

Bence mantığı doğruydu, uygulamada hatalar vardı.

Defalarca, “Tek muhatap terör örgütüymüş gibi bir hava oluşturmasın, bölgenin paralel yapı ile temas halinde olmayan temsilcileri ile yakınlık sağlansın, onlara kucak açılsın” dedik…

Bu konuda harekete geçildi ama maalesef biraz geç oldu.

Sayın Davutoğlu’nun “gerçek sivil toplum örgütü temsilcilerinden” bir bölümünü kabul etmesi çok önemli bir adım, devam ettirilmeli.

Bir de, “gençlik” meselesi var.

Gençliğe el uzatan İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı,  Ensar, Önder, Timav, Türgev, Aziz Mahmut Hüdai Vakfı gibi sivil toplum örgütlerimize çok daha fazla destek olunmalıydı, bundan sonra da olunmalı. 

Gençler, dünle bugüne kıyaslama imkanına sahip olmadığından genellikle “statüko partilerine” oy veriyorlar.

Bu gidişle bir seçim daha kazanılsa bile, bir sonraki seçimde sıkıntı iyice büyür.

AK Parti artılarına yenilerini ekler, hatalarını tekrarlamazsa işi toparlar.

O toparlarsa, Türkiye 2023 hedeflerine emin adımlarla yürür!

YeniAkit