SİYASET

Serdar Arseven : 27 Nisan “muhtırası”na “Başsavcılık” tâkibi!..

Tarih
05 Aralık 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Serdar Arseven

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirilen TÜBİTAK Ödül Merasimi’nin resepsiyonunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile bir süre sohbet imkânı bulduk.

Arzumuz, “Rusya-uçak düşürme” mevzuuna ilişkin birkaç çarpıcı cümle alabilmekti.

Sayın Genelkurmay Başkanı, son derece nazik ifadelerle sorularımızı boşa çıkarttı.

Dedi ki “mealen”;

“Haber yapma çabanızı saygıyla karşılıyorum ama bizim kullanacağımız her kelimenin bir karşılığı vardır, bakarsınız on sene sonra bir başka karşılığı, anlamı daha olur. Bizim ‘iletişim’ kanallarımızda bir sıkıntı var mı, onu söyleyiniz. Her konuda büyük bir sorumluluk duygusu içinde hareket ediyoruz.”

Sayın Genelkurmay Başkanı “güncel” gelişmelere ilişkin ifadeler kullanmaktan özenle kaçındı.

Bir gazeteci olarak bundan memnun olmadım tabii; şöyle “Rusya’ya çakan” ifadeler kullansaydı, “haberci” olarak işime yarardı.

Öte yandan da dedim ki kendi kendime:

“Bir zamanların ‘ayak üstü’ mangalda kül bırakmayan, hele ‘içkili’ resepsiyonlarda etrafını saran ‘gazeteci’ler üzerinden cümle âleme ‘posta’ koyan, neredeyse Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün görev alanına bile giren Genelkurmay Başkanlarını görmüş bir vatandaş olarak bu tablodan memnuniyet duymalıyım.”

Kendi alanına yoğunlaşmış, alanından ötesine “müdahale” etmeyi aklının ucundan bile geçirmeyen komutanlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katar, itibarına itibar.

Bir zamanlar böyle değildi bu.

İşte,

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 27 Nisan ‘e-muhtırası” kapsamında eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın ifadesinin alınması için talimat yazdı.

Sayın Büyükanıt, “e-muhtıra”yı kendisinin kaleme aldığını söylemişti malûm.

Hatırlarsınız; “Kız çocuklarının ilahi okumaları” bile “laik rejimi tehdit eden faaliyet” olarak nitelendirilmişti orada.

“Kutlu Doğum” etkinlikleri öyle, 23 Nisan’da “Kur’an okunması” öyle...

‘Milli İrade’nin temsilcilerine “yönelen” şu cümleler de fevkalade dikkat çekiciydi: 

“Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.”

O gün böyle bir “e-muhtıra” yayınlandı.

Hatırlayınız lütfen; birileri anında ekranlara çıkartılıp, “Hükümet’in derhal istifa etmesi” gerektiğini söyledi.

“Gezi zekâlı” çevreler için fırsat doğmuştu...

Sandıkta baş edemedikleri “Sağlam İrade”nin alışageldikleri yöntemle devrildiğini görecek, bu ülkeyi yeniden CHP zihniyetinin iktidarda olduğu o karanlık günlere döndüreceklerdi...

Neyse ki, ilk defa “Yeter; Söz de, Karar da Milletindir!” diyen bir irade ortaya çıktı ve son derece net bir açıklamayla “e-muhtıra”ya karşılık verdi.

AK Parti’nin elde ettiği seçim başarılarında bu net tavrın çok büyük payı vardır.

Erdoğan ve “ekibi” o günkü dik duruşları ile milletin kalbinde “taht” kurmuşlardır.

Öte yandan; zamanın kimi Genelkurmay başkanlarının, diğer üst düzey komutanlarının “isabetsiz” açıklamaları bu ülkeye büyük zararlar vermiştir.

Ülkemiz, “boş gündem” maddeleri ile vakit ve enerji kaybetmiş, faiz oranları yükseldiğinden olması gerekenden çok daha olumsuz şartlarda borçlanmak mecburiyetinde kalmıştır.

Bu türden “isabetsiz” tavırlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değil, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil “Faiz Lobisi”nin işine yaramıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri bugün, dün olduğundan çok daha güçlü konumdadır, “Rusya” gibi bir süper güce karşı “dimdik” durmamızda “sadece kendi alanıyla ilgilenen” bugünkü askeri yönetimin büyük payı vardır.

Bu “çizgiden” taviz verildiği an, süreç tersine işlemeye başlayacak, bundan Türk Silahlı Kuvvetleri de zarar görecektir.

Bugün ülkede “laiklik” tartışması neredeyse yoktur.

Seçimler boyu sandık tokadı yiyen CHP de bu konuya “teğet” geçmektedir.

Ne var ki, bugün büyük bir tehdit olma vasfını hâlâ sürdüren “Paralel Yapı” ile uğraşıyoruz.

Paralel Yapı, zamanın Genelkurmay başkanlarından bazılarının “görev alanlarını” aşan tavırlarının yol açtığı “sıkıntılı” ortamdan istifade ederek, menfi amaçlarına ulaşmaya çalışmıştır.

Ülkedeki “darbe korkusunu” kendi amaçları doğrultusunda istismar eden yapı, ülke aleyhine“teşkilâtlanmasını hızla sürdürmüş ve çok büyük bir sıkıntıya dönüşmeyi “başarmış”tır!..

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27 Nisan muhtırasının üzerine gitmesi olumlu bir gelişmedir.

Öte yandan, “28 Şubat Darbesi”nin sözde sivil toplum örgütleri ile medyadaki “uzantıları” hakkındaki “yargı” süreci olgunlaşarak devam etmektedir.

Bu konuda da kamuoyunun “büyük” beklentileri vardır.

YeniAkit
5 Aralık 2015

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;