Can arkadaşım Ahmet Kekeç'in yokluğu gitgide derinleşen bir yara gibi her geçen gün daha fazla içimi yakıyor.
Kırk yıl hiç kopmayan bir ikiliydik. Zor, gerçekten zor!
Sayın Davutoğlu'nun bir iki gün evvel bir programda, "Allah huzurunda ondan hesap soracağım..." sözünü işitince haliyle nevrim döndü.
Ahmet Kekeç'ten hesap sormak için vefatını mı bekledi, hayattayken sorsaydı ya!
Şu mübarek ramazan gününde neyin hesabı mı?
Anlatayım:
Ahmet Kekeç vefatından 6 ay önce Akşam gazetesindeki köşesinde, "Şimdi size Davutoğlu açıklamalarından küçük bir derleme sunacağım" diyerek, Davutoğlu'nun kimi sözlerini hatırlatmış, hepsi bu!
İsterseniz söz konusu yazıdan birlikte okuyalım, bakalım Davutoğlu vaktiyle neler demiş: "Kim ne derse desin ben sözüme sadığım, Cumhurbaşkanımızla kurduğum vefa ilişkisini son nefesime kadar sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı. Duymayacak (...) Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam, dünya mazlumlarının tek umudu olan bu ak hareketin zarar görmesine, bu ak yürekli kadroların üzülmesine, ye'se düşmesine asla izin vermem (...) Dünyadaki mazlumların umudu olmuş AK Parti'ye asla zarar vermeyi düşünmem. AK Parti dışında hiçbir siyasi harekette bulunmam. Hiç kimse benim dilimden Cumhurbaşkanımın aleyhinde tek bir kelime duymayacak. Bu davaya gönül verenleri üzmektense bütün makamları ayağımın altına alırım... AK Parti büyük bir davanın adıdır. Bu davaya ihanet ettiğimi görürseniz yüzüme tükürün..."
***
Sayın Davutoğlu'nun muhtelif yer ve zamanlarda böyle çok sözü var.
Hazır yeri gelmişken, bundan 4 yıl önce AK Parti Kongresi'nde yaptığı konuşmadan şu sözlerini de ben hatırlatayım: "Kurucu liderimiz, Kurucu Genel Başkan'ımız, saygıdeğer Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra AK Parti'ye ikinci genel başkan olduğum kongremizde, 'Bu kongre bir veda kongresi değil, bir vefa kongresidir' demişti. O gün verdiğimiz sözü namus bildik. O günden bugüne ahdimize sadık kaldık..."
Peki bunca sözle kendini bağlayan Sayın Davutoğlu bugün ne yapıyor?
Ne yapacak, Erdoğan ve AK Parti'ye karşı kin ve nefrette CHP'yle yarışıyor. Bir de mahut sözlerini hatırlatan Ahmet Kekeç'ten hesap soracağını söylüyor!
Peki söylememiş mi o sözleri, yani, ahde vefa, ilke, bağlılık, sözün namusu, Erdoğan'a sadakat gibi ifadelerin geçtiği o ifadelerini inkâr mı ediyor?
Hayır!
Sadece "Yüzüme tükürün" dememiş. Bu alçakça bir iftiraymış. Böyle bir ifadesi asla yokmuş. (...) Allah huzurunda hesap soracakmış.
***
Hiç yorum yapılmamış
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.