Bugün size CHP'li bir ailenin henüz orta mektep (8. sınıf) öğrencisi çocuklarının maruz kaldığı "mahalle baskısını" anlatacağım.
Sıkı durun...
Baskıyı yapan, AK Partili ailelerin çocukları.
Yer, Fatih; İstanbul'un en muhafazakâr bilinen semti. Belediye başkanı da çeyrek asırdır AK Partili.
Hülasa, hacısı hocası ve dahi "yobazı" oldukça bol, güzel bir semtimiz.
İmajı da öyle.
Hiç unutmam, yıllar önce merhum Erol Günaydın (ışıklar içinde uyusun) Fatih'te mukim olduğumu öğrenince endişelenmiş, "aman oğlum dikkatli ol, başına bir iş gelmesin" demişti. (Merhumun algısına göre tiyatroyla sinemayla iltisaklı olanların o semtte oturmaları tehlikeliydi.)
Evet, başıma bir iş gelmişti.
Ama semt yüzünden değil.
Brecht'ten uyarladığım bir oyunumdan dolayı aynı anda hem komünizm hem şeriat propagandası yaptığım iddiasıyla 6 yılla yargılandım.
Neyse, konuyu dağıtmayalım...
Ailesi CHP'li olan söz konusu çocuğun kendisi de Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok seviyor, hatta hayran.
Ne ki, arkadaşları tarafından dışlanmak korkusuyla saklıyor bunu.
Zira okulda hemen herkes Erdoğancı. Kılıçdaroğlu'na solo ve koro halinde küfrediyorlar.
Zavallı çocukcağız ailesinin veli toplantısına gelmesini bile istemiyor. Ola ki, ailesinin Kılıçdaroğlu'ndan nefret etmediği, hatta sevdiği anlaşılır diye.
Ne kadar korkunç değil mi?
***
Yukarda anlattığım "vaka" aynıyla vaki. Bir farkla ki, baskıya maruz kalan çocuğun ailesiCHP'li değil.
Çocuk da zaten Kılıçdaroğlu'nu değil, Erdoğan'ı seviyor.
Vaka gerçek, hiç şüpheniz olmasın. Zira bahsettiğim çocuk, yeğenim!..
Tersyüz ederek anlattım ki, algı operasyonlarıyla zehirlenen "muhalifler" birazcık empati göstersin.
***
Hiç yorum yapılmamış
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.