Büyüme hızımızı sürdürecek yeni yatırımların finansmanı için yabancı yatırımcıya ihtiyacımız var.
Yabancı yatırımcının da bizi terk etmeye başladığı bilinen bir gerçek.
Ne yapacağız?
Kendi yağımızla da kavrulamayız; zira tasarruflarımızın yetersiz olduğu herkesin malumu.
Diyeceksiniz ki, büyümesek ölür müyüz?
Hayır, ölmeyiz; sadece birçok alanda yaprak kıpırdamaz, işsizlik de alır başını gider.
Doğrusu şu ki, yabancı fonlar veya bankalar da aslında başkalarının paralarını yönetiyorlar.
Yani, onların da hesap verdiği birileri var.
Türkiye hakkında içerde ve dışarda yapılan negatif propaganda nedeniyle yatırım yapmazlar.
Lafın düzünü edelim: Türkiye'nin en temel sorunu (ekonomik saldırıya maruz kalması yüzünden) yaşadığı "güven kaybıdır."
Hadi yabancı yatırımcıyı anladık...
Bu ülkenin tüm yatırımcıları ve zenginlerinin yurdumuza güvendiğini söyleyebilir miyiz?
Güveniyorlar da mı bu kadar yerli sermaye yurtdışına çıkıyor?
Şu an için endişe verici en temel kırılgan noktamız kamu borçları değil, özel sektörün borçlarıdır.
Bu şu demektir: Sadece kamunun alacağı önlemler yeterli olmayabilir...
***
Amerikan Merkez Bankası (FED) genişleyici para politikalarını bırakıyor, yani faiz artırıyor.
Haliyle yatırımcıların bir bölümü risk almak yerine gelişmiş ülkelere yatırım yapmaya başlıyorlar.
Bu arada şunu da söylemek lazım: Bu trend yeni başladı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) da faiz artırımına başlayınca finansman koşulları daha da zorlaşacak.
Sadece Türk bankalarının bu yıl ödemesi gereken yaklaşık 70 milyar dolar borcu var.
Çoğunun alacaklısı da Avrupa bankaları. Demek ki, işin çözümü biraz da burada yatıyor...
***
Hiç yorum yapılmamış
1978 kez izlendi
2111 kez izlendi
985 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.