Batı'daki algıya göre PKK'nın türevleri YPG / PYD özgürlük ve demokrasi için savaşan laik, seküler "oluşumlardan" ibaret.
Özellikle de kafa kesen DEAŞ'a karşı savaşan, bu savaştan dolayı da acılar çeken Kürtler yani.
Dahası, ABD'nin müttefikleri. Boşuna "kara kuvvetlerimiz" denilmedi ya.
Haliyle çok sempatik, çok sevimliler.
Başka?
Bu "oluşumlar" Kürtleri özgürleştirmek, çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için "dinci radikalizme" karşı savaşıyorlar.
Başka?
Bu "oluşumlar" tüm Kürtlerin temsilcisidirler. Bölgede ve hatta tüm dünyada ne kadar Kürt varsa bunları destekliyor.
Desteklemeyenler de zaten "cahş" veya "Sarayın Kürtleri"dirler.
İsterse tüm hayatları cezaevlerinde işkencelerle geçmiş olsun fark etmez. Değil mi ki YPG / PYD'ye karşıdırlar, haindirler.
Üç aşağı beş yukarı Batı'daki algı bu.
***
Söz konusu algının bir de mütemmim cüzü (tamamlayıcısı) var.
O da şudur:
PKK türevi mahut oluşumlara "otoriter, diktatör Erdoğan" karşı çıkıyor. Onları yok etmek istiyor.
Üstelik, Türkiye'yi de Batı kulübünden, Batılı değerlerden, hatta NATO'dan uzaklaştırıyor.
Yetmezmiş gibi "kara ordumuz" YPG/ PYD'nin boğaz kesen DEAŞ'a karşı savaşmasına engel oluyor...
ABD bu algı üzerinden bin yıldır birlikte yaşadığımız Kürtlerin hamiliğine soyunuyor.
Bu algı üzerinden Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, "Kürtleri korumaya yönelik anlaşma imzalanmadan ABD askerlerinin çekilmesi gerçekleşmeyecek" diyebiliyor.
Bu algı üzerinden ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, "ABD, Türklerin Suriye'de Kürtleri kıyıma uğratmamasını güvence altına almaya çalışıyor" şeklinde küstah bir açıklama yapabiliyor.
Bu algı olduğu sürece...
İran'a karşı 8 yıl fasılasız savaştırdığınız Saddam'ın zulmünden 1988'de kaçan Kürtlere biz kucak açarken siz neredeydiniz, deseniz de fayda etmez.
***
Hiç yorum yapılmamış
1978 kez izlendi
2111 kez izlendi
985 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.