2- Hayır kampanyasını sadece köşe yazarlarından aldığı övgülere göre yöneten Kemal Kılıçdaroğlu yoruldu ve lüzumsuz tartışmalara daldı. 15 Temmuz’un kurgu olduğu saçmalıklarından kendisine bestesini satmayan müzisyenin sanatçılığını sorgulamaya kadar... Vaktini ve konsantrasyonunu ciddi işler yerine bunlarla geçirmeye başladı.
3- Tıpkı Amerikan seçimlerinde Hillary Clinton’ı yanıltan anket şirketleri gibi CHP’liler de “Hayır” oylarının büyük farkla önde olduğunu gösteren rakamlara inanmaya başladı. Oysa günümüzde herhangi bir ankete inanmak epey güç. En başta sabit telefonların artık kullanılmaması anket şirketlerini zor durumda bırakıyor, pek çok sonuç tartışmalı oluyor. Muhalefet en kötü ihtimali göz önünde bulundurup iki kat daha fazla çalışmak yerine “Hayır önde” yanılsamasının rehavetine kapıldı.
4- Olumlu kampanya yapacağız diye Şili’den reklamcı ithal ettiler, kendi getirdikleri reklamcı iki ülkenin dinamiklerinin farklı olduğunu söyledi. Beklediklerini bulamayınca olumlu kampanya yerine yine korku taktiklerine sarıldılar. Tek adam tehlikesinin karşılığını alamayınca şimdi de “Eyalet gelecek” söylemini pompalamaya çalışıyorlar. İktidar somut bazı vaatler ve gelecek planı üzerine kampanya yaparken, muhalefet hayali korkulardan, akıllardaki birtakım uç ihtimallerden söz ediyor.
5- Referandumun belirleyicisinin Kürt oyları olduğu ortaya çıkınca elleri kolları bağlandı. Sosyal demokratlar yıllarca Kürt siyasetine sırt çevirmenin, Kürt seçmenle iletişim kuramamanın cezasını yine ödüyor. DEP’lileri Meclis’e sokup milletvekilliklerinin düşürülmesine seyirci oldukları gibi bugün de hapisteki HDP’liler için kıllarını kıpırdatmıyorlar. “Kıyıları korkutmamak” adına görmezden geldikleri büyük kitleye hitap edemiyorlar, en kritik alanda varlık gösteremiyorlar.
Habertürk
11 Nisan 2017
YORUMLAR
1938 kez izlendi
2097 kez izlendi
974 kez izlendi
1292 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.