1 hafta içinde, FETÖ yargılamalarında verilen 300 tahliye kararından bahsediyorum. Bu işte o kadar ileri gidildi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a idam ipini gösterme cesaretinde bulunan ahlaksız için bile tahliye kararı verildi.
Şunun tabii ki farkındayım; temizlik her kurumda devam ediyor. Yargı da bu temizliğin içinde. Ancak, yargı o kadar önemli ki, 15 Temmuz'un hesabının sorulmasındaki en kritik kurum. Bu nedenle yargıdaki FETÖ temizliğinin çok daha hızlı yapılması gerekiyor. Suçlu olduğu sabit olan FETÖ militanları için tahliye isteyen savcıyı da bu kararı veren hakimi de sorgularım, hiç kimse kusura bakmasın. Bunların yediği haltı temizlemek için vatanperver yargı mensupları ayrı bir mesai harcamak zorunda kalıyor.
Yargı içinde yaşananlarla ilgili aldığım bilgiler bunlarla da sınırlı değil…
Biliyorsunuz, FETÖ militanı olup olmama konusundaki en önemli kıstas ‘ByLock’ kullanıcısı olup olmamak. Bu neredeyse su götürmez bir gerçek. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), bu konuda çok titiz bir çalışma yaparak, ‘ByLock’çu listesini ortaya koymaya çalışıyor. Yaptığı çalışmalar sonucunda ortaya çıkan isimleri de tek tek bildiriyor. MİT üşenmiyor, oluşturdukları bir heyetle adliyelere giderek hakim ve savcılara ‘ByLock’ ile ilgili brifing veriyor.
İşte bu brifinglerde yaşananlarla ilgili duyduklarım beni şoke etti!
Bazı hakim ve savcılar, “Biz bu ByLock bağlantısını çözemedik, bu yüzden delil olmayabilir” derken, bazıları da “ByLock nedeniyle tutuklananlar serbest kalmalı” görüşünü savunuyor.
Ne oluyoruz arkadaş?
ByLock denilen haberleşme sistemiyle bu ülkeyi işgal etmek istediler bu hainler. Bundan daha büyük kanıt olabilir mi?
Akşam
4 Nisan 2017
YORUMLAR
2050 kez izlendi
959 kez izlendi
1214 kez izlendi
2323 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.