Sesli Makale

Birileri iyi niyetle iki siyasetçinin iftar yemeği yiyip 16 Nisan referandumunda elde edilen yüzde 48.6’nın nasıl 2019 seçimlerinde oya çevrilebileceğine ve nasıl ortak cephe kurulabileceğini konuştuklarını söylüyor…

İyi de Meral Akşener’in daha bir siyasi partisi yok… Meral Hanım parti mi kuracak yoksa CHP’ye mi katılacak? Bir de bunun yanında CHP acaba 2019’da cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere katılacak mı?

CHP referandum sonunda kabul edilen anayasa değişikliklerine uymuyor ve bu konuda TBMM’ye gelen ve anayasa değişikliği ile zaruret haline gelen uygulamaların parçası olmayacağını söylüyor. Hatta CHP yeni Hâkimler ve Savcılar Kurulunun TBMM tarafından seçilmesi gereken yedi üyesi için yapılan oylamalara “bu anayasal değişiklikleri tanımıyoruz ve uygulamalarının da parçası olmayacağız” deyip katılmadı… İşte o zaman CHP’nin önce 2019 genel seçimlerine katılıp katılmayacağını açıklaması gerekiyor…

Yani Akşener ve Kılıçdaroğlu demokratik yollardan sandıkta Erdoğan’ı saf dışı bırakmak isteyebilirler ve bu onların hakkı.

Ama bir de kötü senaryo var…

Son zamanlarda sanki biri bir düğmeye basmış gibi Kılıçdaroğlu “darbeyi destekleyen” ve 15 Temmuz’un kontrollü darbe olduğunu iddia eden açıklamalar yapmaya başladı… Meral Akşener’in üzerinde ise FETÖ’cü damgası var. Yani Akşener’in FETÖ sayesinde MHP’de isyan çıkardığı ama son anda partiyi ele geçirmeyi başaramadığı iddiaları var… O zaman bu ikisi bir araya gelip gayrimeşru yollarla Erdoğan’ın görevden uzaklaştırılmasını konuşmuş olmasınlar?

Birileri hapisteki darbeciler boyna “aman sıkı durun, sakın açık vermeyin yakında serbestsiniz” deyip onlara ümit vermiyor mu? Belki birileri Kılıçdaroğlu’na ve Akşener’e de aynı lafları pompalıyordur…

İnşallah bunlar doğru değildir.

Yeni birlik
4 Haziran 2017