Haftada 4 kez sizlerle bu köşede buluşacağız İnşallah. (Üzgünüm ‘Maratoncu Kemal’ abi. Sana demiştim ama; “Bir ‘Akşam’ ansızın gelebilirim!..” diye…)
Uzun süreden beri zaten ‘ESMEDYA’ ailesiyle birlikteydim (24 TV’de), Akşam’da köşe yazarak bu birliktelik pekişmiş oldu… Bana bu imkanları sağlayan, emeği geçen herkese çok teşekkürler…
Herneyse, bu ‘hoş geldin, beş gittin’ muhabbeti bitmez, o yüzden mevzuya bodoslamadan girelim…
‘Şehitler Anıtı’nın açılış töreni için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne doğru yola çıktık… Köprüye giden yollar kapalıydı… Dolayısıyla şoför bize İstanbul’un tüm tepelerini tek tek göstermek zorunda kaldı… Çoktandır geçmediğim yollardan geçtim, hiç görmediğim binaları sokakları gördüm… Bir ara ‘Sarıyer Börekçisi’nin önünden geçtiğimizi hatırlıyorum. (Tamam her yerde var ama bu börekçi harbiden Sarıyer’deydi!..)
Sonunda vardık, yüzbinlerce insan köprüye doğru akıyordu… Oradaki canlı yayını bitirdikten sonra Kısıklı’ya gidip başka bir canlı yayına katılmamız gerekiyordu…
Aynı saatte Murat Kelkitlioğlu’nun da canlı yayın programı vardı… Yollar kapalı olduğu için yürümek zorunda kaldık… (Köprüden Kısıklı’ya!..)
İlk 800 metrelik yolu 45 dakikada aldık… Kalabalığın içerisinden zikzak çizerek kan ter içerisinde ilerledik… Sonra trafiğe kapalı bir yola ulaşınca (Üsküdar, Nakkaş) tempolu yürüyüş moduna geçtik… Murat, hız düşürmeden yürüyordu… İzdiham yüzünden Kısıklı’ya yolu uzatarak, dolaşarak gidiyorduk… Ben, dilim bir karış dışarıya çıkmış, gömleğim sırtıma yapışmış bir haldeyken Murat Kelkitlioğlu arada bir arkasını dönüp; ’Hadi, hadi..’ deyip durdu… Akşam Gazetesi’nde başladığım ilk gün!.. ‘Ulan ilk günden bu kadar çalıştırılır mı insan?’ dedim.. (İçimden tabii!..)
Yolda giderken bir an kafamı yukarıya kaldırdım, koca bir reklam tabelası… Şöyle diyor; “Bilmem ne teknolojisiyle; Kelliğe son”… Kan ter içerisinde, ayaklarıma kara sular inmiş, yürümekten bitap düşmüşken önüme çıkan tabela; benim ayrıca ‘kel’ olduğumu hatırlatıyor…
Sonra dedim ki kendi kendime, ulan sen misin; ‘Yürü Kemal.., Durma Kemal.., Seferi Kemal.., Kim tutar seni Kemal” diyen… Al işte, ahı tuttu Gandi’nin?!..
Velhasıl zor da olsa vardık Kısıklı’ya… Orada da müthiş bir kalabalık…
Keza Ankara’da Külliye’de, Meclis’te de yüzbinler toplanmıştı…
Sadece İstanbul Ankara değil, Ardahan’dan Edirne’ye ülkenin tamamında 10 milyonlarca insan sokaktaydı…
15 Temmuz Ruhu’nu toplumsal hafızaya kazıdılar… Bu millet tüm dünyaya meydan okudu… Lideri Erdoğan’ın dediği gibi; ‘sadece Rükû’da eğileceğini’ gösterdi dünyaya…
Köprüde şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okuyup dua ederken ağlayanlar vardı…
Bizleri de ağlattılar…
‘15 Temmuz’dan sonra bu ülke tüm prangalarından kurtulmuştur, artık bu ülke özgürdür, tam bağımsızdır’ deyip sevinçle kutlayanlar vardı… Onlar da bizleri coşturdular…
Ha, bu arada şu ‘gayrı yandaş’ Babıali allamelerini de unutmamak lazım…
Maratoncu Kemal’in ayaklarını tuzlu suyla yıkadığı leğene kadar detayları yazabilen ‘çakma Nişantaşılı’yı meydanlarda görmedik...
Keza tek tek ‘kutsal karavan’ ziyareti yapan Hürriyet’in ‘Gandi Müritleri’ de yoktu…
Hani çok tarafsızlar ya.., Ve de adaletin peşinden yürüyorlar ya?!..
Niye meydanlara çıkmadılar?
Millet tepki gösterir diye mi korktular, yoksa; “gece alemlere akmak varken, ne 15 Temmuz’u, ne nöbeti” mi dediler?..
Merak ettim yahu, söylesenize!...
Akşam
17 Temmuz 2017
YORUMLAR
1938 kez izlendi
2097 kez izlendi
974 kez izlendi
1292 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.