Hafta içi her gün canlı yayınlanan ‘Günün Manşeti’nin bir parçası oldu.
“Sosyal medyada kim hangi yalanı söylemiş, kim pişirmiş, kim atlamış, kim ne demiş”i konuşuyoruz. Kim olduğu belli olmayan biri, bir yalan ortaya atıyor. Bazen Afganistan’dan bulduğu bir fotoğrafı ‘Türkiye’de bunlar oluyor’ diye paylaşıyor. Örnekleri çok, gerisini biliyorsunuz zaten.
Muhalif kesim hiç sektirmiyor. Neredeyse hepsine atlıyor. Yorum yapıp paylaşmasa bile en azından bir ‘beğeni’ gönderiyor ki yalan yayılsın!
Beyni dumura uğramış kitle için bi’şey diyemiyorum. Aynı kitabı ‘Japon derisiyle’ kaplıyorsun 2500’den kakalayabiliyorsun. (Bu arada hazır olun, ‘Asrın kaçak villacımız’ yeni malla geliyor. 10 binden çakabilir. Cukkaları hazırlayın!)
Peki muhalif vekilleri, siyasetçileri nereye koyacağız?..
Onlar da sazan gibi her gördüklerine atlıyor. Bıkmak usanmak arlanmak yok. Daha önce atlayanlar tekrar tekrar atlamaya devam ediyorlar… Dezenformasyon, tezvirat, küfür, haysiyet cellatlığı velhasıl her türlü ahlaksızlık var… Ve ne bunları yapan ne de paylaşan bir bedel ödüyor. Son örneği de Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a atfen paylaşılan yalan ve iftira. Kaynağı belli olmayan bir twitter hesabı yalanı ortaya atıyor. Siyasetçi, sanatçı ve gazeteciler bunu paylaşıyor.
Bre eblehler, hadi diyelim ki saçma sapan iddiaları algılayacak kadar akıl ve mantık yok sizde. Haberi paylaşan hesaba insan bir bakmaz mı? Kullanıcı adı ‘rakamlarla’ dolu bir hesabın ne olduğunu anlayamayacak kadar mı kafayı sıyırdınız? Yoksa bile isteye ‘yalan daha büyük yayılsın’ diye mi yapıyorsunuz?.. Yahu yetişemiyoruz diyorum. Her gün bir yalan, her gün o yalana atlayan bir siyasetçi, bir yazar, bir sanatçı, bir zıkkımın kökü!..
YORUMLAR
1936 kez izlendi
2095 kez izlendi
974 kez izlendi
1292 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.