GÜNCEL

Ersin Çelik : Planlanan koalisyonun tek eksiği Rahşan Ecevit

Tarih
13 Haziran 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ersin Çelik

13 Haziran 2015

7 Haziran seçimleriyle sandıktan koalisyon çıktı. Bu durum 28 Şubat darbesi ile yıkılan efsane 54. Hükümeti getiriyor aklıma. Refah Partisi ile DYP'nin 'Refahyol'u… Ömrü 11 ay sürse de bu kısacık zamanda para baronlarının hortumlarını kesmişti. Başbakan Necmettin Erbakan, ekonomi programı ile faiz lobisinin kaynaklarını keserken, işçiye, memura, emekliye ve askere de yüzde 50 oranlarında zam yaptı.

Medya, iş dünyası, asker, Demirel ve 'Beşli Çete' denilen işçi konfederasyonlarının yoğun gayreti ile 30 Haziran 1997 günü iktidardan indirildi Refahyol Hükümeti. Sonra herkes gördü ki 'irtica' kılıflıyla yapılan ekonomi darbesiydi.

TSK mensupları, aldıkları yüzde 50'lik zammın hemen üstüne darbe yapmıştı. İşçi, emekli ve memur ise yüzde 52'lik maaş artışının rahatlığı ile izlemişti Sincan'dan geçen tankları..

Refahyol'un ardından Mesut Yılmaz'a sipariş edilen azınlık hükümeti tutunamayınca, Ecevit ülkeyi erken seçimlere götürdü.

1999 seçimlerinde ise zaten olmayan siyasi istikrarın beli kırıldı adeta. Sandıktan 5 parti çıktı. En az üçlü koalisyon gerekiyordu. Seçim sonuçlarının belirleyicisi, ABD'nin Kenya'da paketleyip Türkiye'ye teslim ettiği Abdullah Öcalan'dı. Yeni siyasi süreç, Ecevit'i omuzlayıp DSP'yi birinci partiliğe taşıdı. Bugün, hiçbir şey yapmadan yüzde 16 alan MHP'nin de ilk şahlanışı oldu 1999. Öcalan'ı asacağı beklentisi, Devlet Bahçeli'yi zirvenin bir tık altına taşıdı. Kapatılan Refah Partisi'nin yerine kurulan Fazilet Partisi üçüncü olsa da koalisyonun kilidi Mesut Yılmaz yapıldı.

Pazar günü ilk defa oy kullanan genç seçmenler henüz 2 yaşındayken, Türkiye'nin gördüğü son koalisyon 28 Mayıs 1999 günü kurulmuştu. DSP'nin gölge lideri Rahşan Ecevit'in “Çocukları, gençleri örgütlediler, baskı altına aldılar, hatta silahlandırdılar. Katillerle koalisyon kurmam" demesine rağmen, Bahçeli hükümette yer almaya ikna edilmişti. 'Özür gelmezse' DSP'ye randevu vermeyeceğini söyleyen MHP liderini yatıştıran ise Cumhurbaşkanı Demirel ve üçüncü ortak Mesut Yılmaz olmuştu.
Baskılara boyun eğen Bahçeli, teşkilatına 'katiller' diyen DSP ile ülke yönetimindeydi…

Sonra… 28 Şubat işkencesinin dozunu artırarak yola koyulan üçlü koalisyon, Türkiye'yi büyük bir uçuruma yuvarladı. Ahmet Necdet Sezer'i Cumhurbaşkanı seçmişlerdi. O Sezer, 2001'de Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatıp ülke ekonomisine darbe vurdu. Ecevit'in, 19 Şubat 2001 günü MGK toplantısını terk edip yaptığı şu açıklama 30'lu yaşlarında olanların zihinlerinde hala: “Bugün son derece üzücü bir olay oldu. Kamu görevlilerinin önünde Sayın Cumhurbaşkanı söz alarak, son derece terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu. Yüzüme Anayasa kitapçığını fırlattı."

Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a göre, elleriyle seçtikleri Sezer 'nankör kedi'ydi.

Editörümüz İzzet Kaya'nın derlediği dönemin ekonomi verileri, okurken nefes bile aldırmıyor. Ecevit'in 'siyasi kriz' açıklamasıyla birlikte, borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 7 bin 500'e fırladı. Merkez Bankası'ndan yaklaşık 7.6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu. Kriz öncesi 670 bin TL (67 kuruş) olan dolar, 1 milyon 161 bine (1 lira 16 kuruş) tırmandı. İşsizlik oranı yüzde 11'lere çıktı.

Ülkenin 2 milyon 412 bin işsizi vardı. Esnaf Başbakan'a yazar kasa fırlatıyordu. Hükümet, hazineyi Dünya Bankası'nda görev yapan Kemal Derviş'e teslim etti. Dışarıdan Ekonomi Bakanı olan Derviş, IMF ile anlaştı. Türkiye, dışarıya bel bağlamıştı, vatandaş kemerini IMF'den gelen talimatlara göre sıkıyordu. IMF yetkilileri Türkiye'ye geldiğinde karşılamalar ve törenler düzenleniyor, gazete manşetlerine konu oluyordu.

Ülkeyi bir gecede yoksul bırakan siyasiler, yönetimden kaçıp soluğu erken genel seçimde aldılar. 3 Kasım 2002'de yapılan oylamada, halk hem 28 Şubat'ın hem de ekonomik krizin faturasını çok ağır kesti. Meclisteki 5 parti de sandığın dibini gördü.

Ardından başlayan ve kesintisiz 13 yıl süren AK Partili günleri anlatmayacağım.

Pazar günü sandıktan çıkan sonuca en yakın fotoğrafı 1999 seçimleri veriyor. AK Parti 20 sandalye daha kazansa asla düşünmeyeceğimiz senaryolar var gündemde. 1999'da Rahşan Ecevit'in çok ağır hakaretlerini sineye çeken Bahçeli, seçim öncesi 'sessizlik ittifakı' kurdukları HDP'yi açıkça kilit parti ilan etti. Seçmeninin görüşüne en yakın ve geçişken olduğu AK Parti'ye ise kapılarını kapattı. 99'da muhafazakar Fazilet Partisi ve merkez sağdan DYP'ye yaptığı gibi. Bahçeli'nin elini güçlendirmek için siyasi blöf yaptığı da düşünülebilir, fakat 7 Haziran'ın olası sonuçlarını hesaplayanların, AK Parti dışı bir koalisyonu da önceden kurguladığı görülüyor.

2002'de enkazlardan çıkardığı ülkeyi uçuşa geçiren AK Parti'yi yüzde 41 oyuna rağmen denklem dışında bırakmak isteyenlerin koyduğu 'kırmızı çizgi'lerin nasıl 'pembe'leştirileceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yüzde 25 oyla ülkeyi yönetme planları yapan CHP'yi merkeze alma hamlesinin çıkaracağı siyasi krizleri kestirmek zor değil. Yüzde 16'lık MHP tabanının asla hazmedemeyeceği senaryolar var gündemde. 1999'daki görüntünün eksik parçası olan Rahşan Ecevit faktörünü ise HDP tamamlıyor.

Diğer taraftan elbette AK Parti'nin de bir hesabı var ve ülkeyi asla yönetim boşluğu krizine sokmayacaktır. Annelerin bir tek damla daha gözyaşı akmasın diye çözüm sürecini başlatarak gövdesini kayanın altında bırakmayı göze alan AK Parti'den bahsediyoruz.

Ekonomik sıçramanın ödülünü alan değil de, toplumun refah düzeyini yükseltip doğuyu batıyla eşitlemenin faturasını ödeyen bu anlayışın, ülkeyi yönetmekten kaçmak gibi bir düşüncesinin olmayacağını da biliyoruz.

Şu anda 7 Haziran'ın muhasebesini yapan ve bundan sonrasını planlayan AK Parti, henüz kafasını kaldırıp toplumun gözlerinin içine bakmadı. Şimdiden koalisyon korkusunu yaşayan ve sahip olduğu istikrarı 'bile isteye' taca gönderen seçmenin pişmanlığı dillerde. 'AK Parti'siz Türkiye' girişiminde bulunan MHP ve HDP'nin, geleceklerini düşünerek seçmenlerini ikna etmesi gerekiyor. Olası üçlü koalisyonun istikrarsızlık ve siyasi krizler sonucunda gideceği erken seçimlerin, AK Parti'yi kısa bir ara ile 2023 hedeflerine ulaştıracağını en iyi, HDP ve MHP'deki emanet seçmen biliyor.

Yenişafak 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;