Sesli Makale

Dünyanın en zengin ailelerinden Rockefeller’lara ait aynı isimli Vakıf 1 Haziran 2010 tarihinde bir rapor yayınladı. Rapor bir Katliam senaryosu gibiydi.

“Uygun adım” kod isimli senaryoya göre, dünya H1N1 virüsünden başka Çok tehlikeli bir virüz ile karşı karşıyadır. Vahşi kazlardan bulaşan virüs, en hazırlıklı ülkeleri bile dize getirir. Alınan hiçbir tedbir, virüsün yayılmasını engelleyemez. 

Dünya nüfusunun beşte biri, bu virüsü kapmıştır. Sadece yedi ayda sekiz milyondan fazla insan ölür. Ölenlerin çoğu gençlerdir. İnsan, hizmet ve malların geçişi salgın yüzünden durur, dolayısı ile dünya ekonomisi çöker. Dahası…

Raporda dört farklı dünya çapında gelecek senaryosu bulunuyor. Bu senaryolar vakfın başkanı Judith Rodin’e göre olgular üzerine oturtulmuş, geleceğe dair detaylı anlatımlar.

Raporun sunum kısmını kaleme alan Rodin, bu senaryolar üzerinde gelecekte insanlığı bekleyen olası kriz noktalarını tespit edip bu durumlara hazırlıklı olmak istediklerini belirtmiş.

Sonuçta vakfın insani yardım üzerine yoğunlaştığını ve halihazırdaki kaynaklarını insanlık yararına etkin bir şekilde kullanabilmek için bu tür öngörülere sahip olmaları gerektiğini savunmuştur.

Bu senaryo çalışması, yapılan açıklamaya göre Rockefeller Vakfı için bir ilk miş. İnandınız mı? Ben ilk olduğunu sanmıyorum. Konuya devam edelim. Vakıf bu senaryoyu G.B.N (Global Busines Network) adlı stratejik danışmanlık şirketine hazırtlatmış. Senaryoların ortak sorun çizelgesi ve rotası,teknolojinin rolü ve küreselleşmenin geleceği doğrultusunda tasarlanan büyük bir rapor. Ancak ana odak teknoloji.

Peki neden teknoloji? Bunun cevabı raporun merkez sorusunda saklı: Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde, teknoloji gelişen dünyada eşit büyümenin ve insan direncinin önündeki engelleri nasıl etkileyebilir.? Nasıl bir durum sergilenebilir.?

Anlaşılması zor bir cümle değil mi? Bu yüzden senaristler konuyu biraz daha açma ihtiyacı görmüş. Onlara göre teknolojinin ilerlemesinden gelişiminin devamlılığından kimsenin kuşkusu yok.

Esas merak edilen konu siyasi gelişmeler teknolojinin hızını nasıl etkileyecek. Var olan ve yeni teknolojiler toplulukların ve sistemlerin büyük değişimlere tepki verebilme kapasitesini nasıl geliştirebilir? Bunun gibi soruların cevapları aranmış.

Senaristlerin, coğrafi olarak üzerine özellikle eğildik dedikleri, üç bölge dikkat çekiyor.

Sahra altı Afrika, Güneydoğu Asya ve Hindistan

Senaryolar, dört adet farklı dünya geleceği üzerine kurulu.

1-Uygun Adım: Askeri bir terimden yola çıkılarak adı konmuş olan bu senaryo tahayyülüne göre, dünya günümüze göre daha otoriter devletler tarafından yukarıdan aşağı sıkı sıkıya kontrol ediliyor. İnovasyon sınırlı, vatandaşlık ve insan hakları gerilemiş durumda. 

2- Birlikte daha akıllıca: Bu insanlığın geleceği açısından en optimum senaryo. Dünya çapındaki sorunlara küresel işbirliği içerisinde başarılı stratejilerle müdahale ediliyor.

3-Hack Saldırı: Bu da en kötü senaryo Ekonomik anlamda sağlam olmayan, hükümetlerin güçsüz kaldığı, suç oranlarının yüksek olduğu tehlikeli inovasyonların ortaya çıktığı bir dünya 

4- Akıllı karışıklık: Bu da kötünün iyisi. Ekonomik olarak sıkıntılı bir dünyada günü kurtarmak amacıyla insanlar kendi başlarının çaresine bakacak. 

Bunlar içerisinde olası bir dünya geleceği açısından en endişe verici veren senaryo uygun adım kod adlı senaryo! Ve akabinde Hack saldırısı. Gelin şu auygun adım senaryosuna bir bakalım.

“Uygun Adım” senaryosuna göre, dünya H1N1 virüsünden daha beter bir virüs ile karşı karşıyadır.

Hani geçtiğimiz günlerde Ana okulları ve ilkokulları öğrencileri 5-7 yaş grubu küçük ama düşündürücü bir rahatsızlık ile hastanelere koşmuştu. Aciller 5-7 yaş grubunun bulantı, kusma,ishal şikayetleri ile dolup taşmıştı. Doktorlar bunun Rota virüsü olduğuna dair teşhis koymaya çalışmışlardı.

Bu bence Rota virüsü değildi. Başka bir virüstü çünkü Rota virüsü ölümlere dayanan sonuçlar veriyormuş.? Şimdi aklınız biraz karıştı değil mi? Birileri bir şeyleri test etmiş olabilir mi? Neyse konumuza yani senaryoya devam edeyim. Dünya çok önemli bir virüsle mücadele etmektedir. Vahşi kazlardan bulaşan bu virüs, en hazırlıklı ülkeleri bile dize getiriyor. Alınan hiçbir tedbir, virüsün yayılmasını engelleyemiyor. Dünya nüfusunun beşte biri bu virüsü kapmıştır. Sadece 3-5 ayda sekiz milyondan fazla insan ölür. Korkunç Değil mi? Ölenlerin çoğu da gençlerdir. Dünya nüfusu üzerinde korkunç bir kıyım senaryosu hesaplanıyor. İnsan, hizmet ve malların geçişi salgın yüzünden durur, dolayı- sıyla dünya ekonomisi çöker…! Virüsün en çok etkili olduğu yerler Afrika, Güneydoğu Asya ve Orta Amerika’dır. (Zika virüsü şuan deneniyor?) Yalnız dikkat çekici bir ülke daha var ki Bu da Çin’dir. Çin hükümetinin hızlı bir şekilde aldığı karantina kararı, güç kullanarak desteklendiği için etkili olur. Çin’in etkili güçle desteklenmiş politikaları dünya çapında eğilim halini alır. Şimdi burada araya giriyorum Küresel elitler planlarının sembolik karargah yerini Çin olarak belirlemişler artık bu açık ve net..! Neden mi çünkü senaryoya göre, ABD ve AB teknoloji konusunda kontrolü sıkılaştırması, teknolojiden faydalanmak isteyen ama bunun için yeterli kaynağı olmayan ülkeleri, Çin gibi Batı’dan bağımsız teknolojik atılım gösterebilen güçlerle daha sıkı işbirliğine iter amaç bu..!

Senaryo korkunç bir nüfus kıyımı ile başlaması dünya üzerinde yapılacak olan operasyon halkasının devamı olacağını dair işaretlerde veriyor. Çünkü Önce sağlık üzerinden bir kıyım sonra geride kalan nüfusun yaşam alanına bir müdahale de söz konusu.. Teknolojik anlamda insanlar üzerinde bir etki, kontrol sistemi, adeta köleleştirme diyebiliriz. Bunuda GDO lu gıdaların hacklenmesi gibi bir senaryo ortamı hazırlamış Rockefeller Vakfı. Bu trendi de çok uluslu büyük şirketlerde çalışmış Afrika’lı bilim adamları başlatacaklar. Şirketlerinden ayrılıp, ülkelerine dönen bu kaçak bilim adamlarının geliştirdiği yeni nesil GDO’lar verimlilik açısından çok zengin olacak. Şimdi şöyle bir düşünelim. Acaba Bill Gates’in Afrika kıtasında ne işi olabilir? Sizce bir zemin hazırlığı olabilir mi? Yine akıllarda ukte bıraktım değil mi ? ee komplo teorileri de böyle oluşuyor..!

 Görüldüğü üzere Rockefeller Vakfı için hazırlanmış raporda ki bu senaryolar ulus devletleri çökertmek, insan nüfusuna kıyım yapmak, ve kendilerinin kuracağı Yeni bir Dünya Düzeni’nde tüm oluşumlarını buna göre dizayn etmek…!

Önümüzdeki yıllar milletçe ulusça çok mücadele edeceğimiz dönemlere gebe.. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Bu dünya üzerinde Zalimle- rin bir planı var ise Allah’ında bir planı vardır! 

“Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Ali İmran- 54)

Öncevatan
11 Mayıs 2016