DÜNYA

Ergün Diler : Bu da geçer!

Tarih
24 Şubat 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
DEĞIŞEN dünya, değişen şartlar ve yaşananlar çerçevesinde olan biteni doğru okumak durumundayız. Türkiye hiç kimsenin beklemediği bir depremle sarsıldı. Doğal olarak yaşadıklarımızın ekonomik, siyasi, sosyolojik ve psikolojik sonuçları olacaktı. Ancak burası Türkiye. İlk sırada SİYASİ dengeler gözetilmekte. Gelin isterseniz dışarıdan içeriye bakalım...
Bakalım kim ne hesap yapmakta.
17 Ağustos 1999 depreminden sonra da bugün yapılan tartışmalara benzeyen ritim vardı. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'dı. Türkiye'de koalisyon vardı. Kemal Derviş olayında da görüldüğü gibi ortaklardan MHP, ABD'ye karşı sert duruş sergiliyordu.
Ekonominin başındaki Derviş'e tepkilerinden bu açık net şekilde ortadaydı. "ABD donanması yardıma gelsin mi gelmesin mi?" şeklinde bir büyük tartışma da yaşanmaktaydı. Aslında gelecek olan ABD donanmasına ait bir hastane gemiydi. Sağlık Bakanı Osman Durmuş sert bir şekilde bunun önüne geçiyordu.
ABD donanması gelemese de ABD'nin ilk kadın Dışişleri Bakanı olan Madeleine Albright, İSRAİL dönüşü deprem bölgesine uğruyordu. Donanma üzerinden kopan fırtınaya cevabı şapkasından veriyordu.
MHP'nin tutumu karşısında geri adım atsalar da ABD Dışişleri Bakanı Albright, kafasındaki DONANMA KASKETİYLE çadır kenti ziyaret ediyor ve "Bir şekilde buradayız. Geliriz..." mesajı veriyordu. "ERKAN BEBEK" nedeniyle magazin olarak hafızalardan çıkmayan Bill Clinton'un da ziyareti önemliydi.
ABD Başkanı Clinton, eşi Hillary ve kızı Chelsea ile birlikte depremzedeleri ziyaret ediyordu.
Clinton konuşmasında 84 ülkenin Türkiye'ye yardıma koştuğunu söylüyordu. Şu an yaşadığımız depremde yardıma gelmeyen ülke neredeyse yok gibi. Ancak bir fark var! Zaten mesele de burası...
Anlamamız gereken yer de bu nokta!
10 ilimizi yerle bir eden depremden sonra gelenlere bakacağız. Ancak biraz geri gidelim... Rusya geçtiğimiz yıl UKRAYNA'yı işgale başladığında AVRUPA hop oturup hop kalktı.
Başlarına geleni tam olarak anlamakta zorluk çekiyorlardı.
Türkiye doğru pozisyon aldı.
Bir eliyle Rusya'yı diğeriyle de Ukrayna'yı tuttu. DENGEDE kalarak nefes borusu oldu. Kim için? BATI için. Avrupa için. Hem enerji sorunlarında, hem tahıl dolu gemilerin hareket etmesinde başrol Erdoğan'ındı. Hatta İngiltere Başbakanı Johnson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Rusya'nın Ukrayna'daki tahıl ablukasını sona erdirmeye yardımcı olduğu için, vazgeçilmez küresel liderliğinden dolayı tebrik ediyordu. 
Savaş AVRUPA'nın kapısına dayanınca AB başkentleri uykusuz geceler geçiriyor ve Türkiye'nin kapısından ayrılmıyordu.
Mesela Avusturya Başbakanı Nehammer geçen yıl 9 Nisan'da Kiev'e gidiyor savaşın sonuçlarını yerinde görüyordu.
Ardından da 2 gün sonra Moskova'ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le bir araya geliyordu.
Nehammer her attığı adımdan sonra Erdoğan'a bilgi veriyordu.
"ÇÖZERSE ERDOĞAN ÇÖZER" felsefesi artık kafalarında yer etmişti... Gelen gideni buraya taşımam mümkün değil.
Herkes geldi. NATO Genel Sekreteri'nden Almanya Başbakanı Scholz'a kadar...
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, ülkelerin alacağı rollerdeki belirsizlik Türkiye'nin yaşadığı depremde de ortaya çıkıyordu.
Mesela Zelensky de Putin de Aliyev de DEPREM sonrası henüz bir ziyaret gerçekleştirmemişti. ABD Başkanı, Kiev'e geliyor burayı pas geçiyordu. AVRUPA'dan gelen lider düzeyinde kimse yoktu.
Hindistan ya da Çin için de aynı şeyler geçerliydi. "Lütfen Putin'le konuşun" diye kapıya gelen hiç kimse depremden sonra geçmiş olsun ziyareti gerçekleştirmiyordu.
Garip bir dönemden geçiyorduk.
Herkes kendi dengesiyle alacağı pozisyonla ilgileniyordu. 15 Temmuz'dan sonra artan ilişkilere rağmen İngiltere'den de ne Kral ne de oğlu geliyordu. Siyasilerden de uğrayan olmuyordu.
İçinde buram buram siyaset ve küresel denge kokan açıklamalar oluyordu tabii... Bunlardan biri Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a aitti... "Gerçek dost kötü günde belli olur. Bu atasözünün bir benzeri bizde de var. Biz 'İnsan gerçek dostunu sıkıntıda tanır' deriz. Ve biz gerçek dostuz.
Dost olarak acınızı paylaşıyoruz ve dost olarak sizi acil durumda yalnız bırakmayacağız..." diyordu. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve İçişleri Bakanı Nancy Fraser da deprem bölgesine geliyor incelemelerde bulunuyordu.
Yardımlarını esirgemeyeceklerini söylüyorlardı.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;