Putin’in mayıs ayında onayladığı Rusya’nın dünyadan bağımsız bir internet ağına sahip olmasını sağlayan yasa, yürürlüğe girdi. Bu yasa ile birlikte artık Rusya’nın ülkeye özel kendi internet ağı var.
Bu internet ağı için yavaş olacak, herkesin erişimi için yeni altyapı gerekecek, alt yapı gelse bile yeni cihazlar satın almak gerekecek hem ilk yatırım hem de abonelik ücretleri açısından pahalıya mal olacak tespitlerini yapanlar büyük oranda haklı. Ancak asıl sert eleştiri bu yasa ile birlikte Putin’in her şeyi kontrol altına alacağı, sansürleyeceği ve insanları fişleyeceği yönünde. Asıl mesele de burada zaten. Putin, interneti kendine bağlıyor gerçekten. Kuzey Kore kadar marjinal olmasa da Çin gibi, İran gibi tamamı kontrol altında olan bir ülke olmaktan şikayet ediyor insanlar.
Dünyayı şirketlerin, yani sermayenin yönetmesi gerektiğini savunan klasik vahşi kapitalistler, 20. yüzyılda erken doğumla neoliberal olarak doğmuşlardı. Tam burada interneti, sezaryen yapan doktor sayabiliriz. Doğar doğmaz bilginin dolaşımına tapan Liberalizmin farzlarından olan “bilginin dolaşım özgürlüğü” lise çağlarında olan biri için heyecan verici algılanabilir ama aslında mesele ülkeleri küresel manipülasyona karşı savunmasız bırakmaktır. Para piyasaları, küresel ticaret, savaşlar ve kültür emperyalizmi serbestçe dolaşamadıkları anda ölümcül komaya girmekten korkarlar. Bütün dünyaya seslenme imkanının kesilmesi liberalizmin ölüm korkusudur. Dolayısıyla 1980’lerden itibaren yükselen Neoliberalizmin “birbirimize bağlanalım” şarkısı aslında “herkes bize bağlansın” demenin liberal sahtekarlıkla söylenişidir. “Moskovanın kontrolü altında olmak istemiyorum” diyerek Putin’e kızan bir Rus genci, aslında mana itibariyle “Washington/Tel Aviv’e” bağlanmaktan mutluyum diyordur. Tam burada Putin’in derdinin elbette Rus halkının hürriyetini arttırmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Putin ise “Washington/Tel Aviv’e bağlanacağınıza bana bağlanın” diyor.
Bu yazının yazıldığı gün itibariyle dünyanın 11 ülkesinde sokak ayaklanmaları var. Bu sefer arkalarında olan ilerletici güç (buraya dikkat; başlatan değil büyüten ve ilerleten güç) eski nesil siyonistlere bile karşı savaşan yeni nesil siyonistler. Küreselcilerin prensi olan Macron’a karşı sokağa çıkan sınıfçı sarı yelekliler, 10 sene önce en en ateşli Macron savunucuları olabilirlerdi. Küreselci kardeşler neden birbirine saldırıyor? Yılan kendi kuyruğunu mu yiyor? Elbette hayır; Genç yılan, yaşlı yılanı yiyor. Derdi tasası sömürge konforundan biraz daha para koparmak olan sınıfçı sarı yelekleri sokağa sürüp kaval çala çala peşine takan yeni nesil siyonist sermayenin Moskova sokaklarından da geçme ihtimali hayli yüksek. İşte interneti kesmek o kavala çaput tıkamak olur. Putin tam da bu sebeple ulusal internet projesini acilen devreye aldı.
Hiç yorum yapılmamış
1959 kez izlendi
2104 kez izlendi
978 kez izlendi
1299 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.