Siz tabii farkında değilsiniz, muhalif basında günlerdir, ne günleri, haftalardır bir "Mansur Yavaş fırtınası" esiyor…
Ankara'nın belediye reisi adayıymış.
Fakat hangi partinin adayı olacağı belli değil, çünkü paylaşılamıyor. (Bu yazı yazıldığında öyleydi, şu anda öyle olmayabilir de… Her saat başı yazı değiştiremeyiz, bize de yazık.)
CHP göstermek istiyor ama İP de göstermek istiyor.
Meral Hanım bu çekişmenin tadını bol bol çıkarıyor, İP'yi abartıp büyüten ve neredeyse önemli bir parti haline getiren muhalif basına eski deyimle "medyun-u şükran"…
Ama Mansur Yavaş bir anket yaptırmış, İyi Parti'den aday olursa oyları küt diye yüzde 6 oranında düşüyormuş!
Dolayısıyla gene CHP'den aday olmak istiyor.
Geçen sefer öyle yapmış ve Melih Gökçek'e biraz yaklaşmıştı…
Muhalif basın da "tüh be, az kalsın kazanacaktık" diye ağlamıştı.
Peki Mansur Yavaş niçin "kafadan" CHP adayı olamıyor?
Çünkü sağcı diye, tabandan tepki varmış.
Kılıçdaroğlu'na da tabandan tepki var, ne olmuş yani?
***
Eskiden güneydoğunun feodal aşiretleri üyelerini partiler arasında paylaştırırlardı…
Ağa bir oğlunu CHP'den, başka bir oğlunu da AP'den aday gösterirdi mesela…
Ellili yıllarda Vehbi Koç'un da iki tarafı idare ettiği, hem CHP'ye hem DP'ye para yardımı yaptığı, yaygın bir dedikodu şeklinde ortalıkta dolaşırdı…
Bu Mansur Yavaş da biraz "ortalık" figürü.
Eskiden MHP'liydi. Sonra nasıl olduysa CHP'li oldu. Ama her an İP'li de olabilir.
Peki marifeti nedir?
Eskiden Beypazarı'nda belediye reisiymiş. İstanbul'da kimse tanımaz, adam Ankara'da "taşra ilahı"…
***
YORUMLAR
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.