Gazetelerin çelişkili haberlerine bayılıyorum: "Geleneksel" bayram kazası şenliklerinde birisi 4 ölü diyor, öteki zam yapmış, 17'ye bağlamış. Yüz küsur da yaralı. Şimdilik.
Dört günde...
Bu bir kalkınmadır. Eskiden gidişte ortalama 100, dönüşte de ortalama 100 olmak üzere toplamda 200 kişiye ulaşılırdı. Sonra bu sayı toplam 100'e kadar düştü. Bu bayramı 40-50 kişiyle atlatsak gelişme sayacağız.
Bir diğer güzellik, uyarılara, yasaklara ve para cezalarına rağmen "umuma açık yerlerde ve sağlıksız koşullarda" kurban kesenler...
Kesim yerinde yığılma olunca hayvanını alan en yakın boş araziye kaçıyor.
Evin önünde, sokak arasında, otoparkta, inşaatta besmeleyi çekenler de ayrı.
Çocuklara da seyrettiriyorlar.
***
Köylümüz, uzmanların "Sıcakta fazla et yemeyin" uyarısına da bir tarafıyla gülüyor.
Bir yandan kurbanını kesip bir yandan "mangalından" geri kalmayanlar da görüldü. Hemen aynı yerde.
Evinden yatak yorgan getirip sıcakta uyku çekenler de var.
Ama maske yok, mesafe yok, hayırlı olsun.
Her bayramda gelenek olmuş, kurbanlıklar da kaçma girişimlerine hız verdiler.
Bu yıl öncelik boğalarda.
Eskiden koç keserken artık genellikle boğaya terfi edildi. Bu yaygınlaşan görgüsüzlüğün mü yoksa kalkınmanın mı göstergesidir?
Bir boğa Kasımpaşa'dan denize atlamış, Balat'a kadar yüzmüş. Bu durumda bağışlanması gerekmez miydi?
Kaçan boğalar ve kovalayan kasaplar birbirinden ilginç "İspanya manzaraları" sergilediler.
İspanya'da olduğu gibi, kimi zaman da boğa kazanıyor.
Fakat ortaya yeni yeni Manolete'ler, yeni yeni Dominguin'ler, Ordonez'ler, Cordobes'ler çıkaramıyoruz, çünkü boğa iğneyle sakinleştiriliyor. Hiç kıymeti yok.
Neyse ki güreşi kaybeden matadorun bir şeyleri en yakın et lokantasında ızgara, tava ya da şiş olarak müşterilerin beğenisine sunulmuyor...
***
Hiç yorum yapılmamış
1978 kez izlendi
2111 kez izlendi
985 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.