Sesli Makale

13 Ekim 2021 tarihli “Fırat’ın doğusunda ABD şemsiyesi altında de facto Kürt devleti mi yoksa terörist devlet mi?” başlıklı köşe yazımızda ABD eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford’un Fırat’ın doğusunda PKK/PYD-YPG terör örgütünün rejime bağlı özerk yönetimden de facto bir Kürt devletine evrileceği üstelik ABD-Rusya ve Esad rejimi ile bu konuda bir anlaşmaya varılmış olduğu iddiasını köşe yazımıza taşımıştık. Ancak bu habere ihtiyatlı yaklaşılması hususunu da okuyucularımızla paylaşmıştık.

Ancak, Türkiye’nin Suriye’ye operasyon yapacağı yönünde açıklamalarını arttırdığı bir dönemde terör örgütü PKK’nın çatı örgütü sözde Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) elebaşı Mazlum Abdi’nin KCK/PKK üst yönetimi tarafından rütbesi düşürülerek görevden alınması ve yerine “Mahmude Reş” olarak tanınan “Mahmut Berxwedan” kod adlı İran yanlısı bir teröristin getirilmesi manidar bir duruma işaret ediyor. Mazlum Abdi’ye ise sadece uluslararası koalisyon ile SDG arasında koordinasyon görevi verilmesinin, Abdi’nin görevden el çektirilmesinin örgüt içindeki rahatsızlığı en aza çekmek için uygulandığı iddiası da inandırıcı doğrusu!

RUSYA, ABD, İRAN VE ESED REJİMİ SURİYE’NİN GELECEĞİ KONUSUNDA ANLAŞTI MI?

Terörist başı Mazlum Kobani’nin kızağa çekilmesi sonrasında veya aşamasında Rusya ve İran, YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye’nin kuzeydoğusunda kurduğu Rojava Özerk Yönetimi ile uzlaşma için 4 öneride bulundu.

Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rûdaw sitesinin kaynaklarına göre “Rusya, Rojava Özerk Yönetimi’nin kontrolünde bulunan bölgelere Suriye bayrağının çekilmesini ve petrol gelirlerinin yüzde 75’inin Şam rejiminde, yüzde 25’inin Rojava Özerk Yönetimi’nde kalmasını teklif etti. Rojava’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın varlığını tanıması karşılığında Şam’ın da merkezi olmayan bir sistem ve yerel bir özerklik benimsemesi önerisi şart koşuldu.” Rûdaw kaynaklarına göre, “Rojava Özerk Yönetimi de Kürt halkının haklarının tanınmasını, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) güvenliğinin korunmasını talep ederken Ruslar, bu taleplerin müzakere masasında konuşulmasını istedi.”

Suriye Rejimi Başkanı Esed PYD/PKK yöneticileri ile görüşme trafiğini yeniden başlattı. Bu görüşme trafiğine Rusya ve İran’ın ön ayak olduğunu hatırlatalım.

PENTAGON’DAN YPG/ SDG AÇIKLAMASI

Öte yandan, Pentagon Sözcüsü John Kirby’nin Rûdaw’a, Suriye’deki misyonlarının değişmediğini ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile koordinasyona devam edeceklerini açıklaması ABD ve Rusya arasındaki yarı örtülü de olsa işbirliğini gözler önüne serdi. Türkiye’nin olmadığı veya devre dışı bırakılmaya çalışıldığı bu görüşmelerin başarı şansı çok zayıf. Üstelik Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusu ve batısına YPG/SDG terör örgütüne her an bir operasyon yapma ihtimali ortada iken Rusya ve Amerika’nın bu kez İran ve Suriye rejimi ile işbirliği içinde YPG/PKK terör örgütünü koruma planları bu kez başarılı olmayacak inşallah. Türkiye’nin olmadığı veya devre dışı bırakılmaya çalışıldığı bu görüşmelerin başarı şansı yok denecek kadar az.

TÜRK ASKERİ BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİR KORKUSU

Türkiye’nin Suriye’ye operasyon düzenleyeceğinin sinyallerini vermesi sonrası bölge hareketlenmeye başladı. Türkiye’nin olası Suriye operasyonuna karşı harekete geçen rejim güçleri, Rakka’nın kuzeyinde ve Fırat Nehri’nin doğusunda yer alan Ayn İsa’ya konuşlanmaya başladı. 3 otobüsle, 150 rejim askeri Ayn İsa’ya sevk edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) elde ettiği bilgiye göre terör örgütü PKK/PYD, Tel Tamir ve Ebu Rasin bölgesine kısa, orta ve uzun menzilli topçu birlikleri, füze rampaları, ağır makineli tüfekler ve çok sayıda militan takviyesi yaptı. PYD militanlarının Türkiye’nin harekatına karşı savaş pozisyonunu aldıkları aktarıldı. Suriye’nin kuzeyindeki Tel Rıfat bölgesinde yuvalanan terör örgütü YPG/PKK militanları ise askeri muhaliflerin kontrolündeki bölgelerin cephe hatlarının karşısındaki mevzilerine mayın döşüyor.

ABD terör örgütü YPG’ye 50 TIR silah ve mühimmat gönderirken, Rus Hava Kuvvetleri tatbikatlarını arttırdı. Suriye’nin Kamışlı kentinde yaşayan gazeteci Lorans Alsher 2019’dan sonra ilk defa bir Rus savaş uçağının Kamışlı kenti semalarında tur attığını, uçaktan hemen sonra helikopterlerin de kalktığını ve benzer şekilde şehrin semalarında tur attığını iddia etmişti. Ayrıca Rusya’nın Kamışlı’ya askeri yığınak da yaptığı belirtildi. Rus medyası, Suriye ve Irak’ta TBMM’nin TSK’ya 2 yıl daha asker bulundurmasına yetki veren tezkere sonrası yeni iddialar ortaya attı. TSK’nın Suriye’de iki koldan büyük bir operasyona girişeceği iddia edildi. Operasyonun hiçbir duyuru yapılmadan ansızın başlayacağı ifade edildi.

Fırat’ın doğusunda ABD, batısında Rusya etkin. Ancak ABD’nin askeri varlığının bulunduğu Suriye’nin doğusundaki Kamışlı’da hava sahasının denetimi ABD’nin kontrolünde. Rusya’nın ABD’nin hava sahasını kullanmasının Moskova-Washington arasındaki sağlanan bir işbirliğiyle gerçekleştiği aşikar.