Sesli Makale

AK Parti ve MHP’nin aylardır üzerinde çalıştığı Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi sonunda açıklandı. Bu saatten sonra kim erken seçim diyorsa bilin ki boş yapıyor. Seçim Haziran 2023’te.

Peki, bu değişiklik siyasette dengeleri nasıl değiştirir?

1Darbe ürünü yüzde 10’luk seçim barajı yüzde 7’ye düştü. Siyasi partilerin bir seçim çevresinde artık oylarla milletvekili çıkarma ihtimali kalmadı. Bunun ne anlama geldiğini Elazığ örneğiyle açıklayalım. 2018 seçimlerinde Elazığ’da 5 milletvekilinden 4’ünü AK Parti aldı. 5’inci vekili ise ittifak sayesinde 36 bin oyla CHP çıkardı. Oysa MHP’nin 47 bin oyu vardı. Ama İyi Parti’nin 20 bin, Saadet Partisi’nin 6 bin oyuyla CHP’li aday vekil seçildi. MHP’nin 47 bin oyu boşa gitti. Türkiye genelinde en az 30 milletvekili bu şekilde seçildi. Değişiklikle seçmen iradesinin hiçe sayıldığı bu durumun önüne geçilmesi sağlanacak. Partiler ittifakın oyuna göre değil kendi oylarına göre vekil çıkaracak.

2Babacan ve Davutoğlu ile beraber Saadet Partisi’nin de seçime CHP listelerinden girmek dışında bir şansı kalmadı. Yüzde 1’lik partilerin siyasette zaten az olan ağırlığı tamamen ortadan kalktı. Genel seçimde Babacan’ın Ankara’dan, Davutoğlu’nun Konya’dan CHP listelerine girmelerinin önü açıldı.

3Millet İttifakı’nın uzun süredir kurmaya çalıştığı masa fiilen dağıldı.

Dün teklifin mimarlarından MHP’li Feti Yıldız ile konuştum. Teklifin mart sonuna Meclis’ten geçmesini hedeflediklerini söyledi. Yıldız “Siyasette ortak ideallerin yanında partilerin görünür olmasının yolunu açtık. Bazı siyasilerin oyun planları bozulmuş olabilir, bizim derdimiz milletin iradesinin olduğu gibi sandığa yansıması” diyor.

Babacan ve Davutoğlu’nun bu değişiklikten memnun olmayacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. İyi Parti yüzde 1’lik partilerle eşit ortak gibi masaya oturmaktan şikâyetçiydi, değişikliğe ciddi bir itirazları olacak mı göreceğiz.

Gelelim CHP’ye... Abdüllatif Şener ve Mehmet Bekaroğlu’ndan sonra Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal’ı da sosyal demokrat tabana kabul ettirmek gibi bir problemleri var artık. Zor işler bunlar...

Hayatı hep düşeş olanlar

AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, çiftçilere “Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Mazot, gübre yüksek, nasıl ekelim diye düşünmeyin. Devletiniz yanınızda” dedi. Ufukta beliren küresel gıda krizine dikkat çeken ve siyasi polemiklere kurban edilmemesi gereken önemli bir açıklamaydı bu.

Ama olmadı. Hayatı boyunca bir tarlada ayak izi bırakmamış adamlar çiftçi dostu pozlarında bu sözlerin üzerinde tepindi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’a göre eski Başbakan Yıldırım ne maliyet ne hasılat ne de kâr zarar biliyordu! Başka eleştirileri de var ama ben en çok “Ne de olsa hayat bunlara hep düşeş” sözüne takıldım Faik Bey’in. Gören de tüm hayatı yokluklar içinde geçmiş biri zanneder. 

Dedesi eski İçişleri Bakanı. Bir amcası TRT’nin ilk Genel Müdürü. Babası Gümrük-Tekel ve İçişleri eski bakanı. Başka bir amcası Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Vekili. Siyaset işte böyle bir şey. Faik Öztrak’a bile yerleşik düzenin mağduruymuş gibi anlaşılan cümleler kurdurabiliyor!

Hepimiz, en çok da çiftçiler Faik Öztrak örneği üzerinde iyice düşünmeli ve elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz. Hazine eski Müsteşarı, beş dönemdir vekil, 15 yıldır CHP yöneticisi olan adama bile hep düşeş gelmeyen hayat bize neler etmez ki?

Desteksiz İHA-SİHA iddiaları