Sesli Makale

Artvin'in Yusufeli ilçesinde CHP'nin itirazı sonucu seçimlerin iptal edilmesi, AK Parti'ye müthiş bir pas oldu. Ortaya çıkan şaibeler, İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesi ihtimalini kuvvetlendirdi.

Seçimler yenilendiği takdirde Ekrem İmamoğlu bir kez daha kazanır mı? Ya da Binali Yıldırım bu kez ipi göğüsler mi? Şimdi herkesin kafasında bu sorular var.

Bu sorulara cevap vermeden önce şunu söyleyeyim.

İstanbul seçimlerinde şaibe olmuş olması, AK Parti'nin gerek seçim öncesi gerekse seçim sonrası süreci berbat bir şekilde yönettiği gerçeğini değiştirmiyor.

Ellerinde oy hırsızlığı ve seçim yolsuzluğu yapıldığına dair kapı gibi belgeler varken bu durumu kamuoyuna anlatmakta sıkıntı çektiler. Bir defa seçmenlerini büyük beklenti içine soktular. 

"Büyük sıkıntı var" dedikleri sandıklardan çıkan sonuçları aktarayım.

Bağcılar'da 1025 ve Sarıyer'de 1082 numaralı sandıklarda sayımlar bitti. Pendik'te tekrar sayımına karar verilen 1095 numaralı sandık sayım sonucu da değişmedi. Ataşehir'de sayılması kararı verilen 1306 numaralı sandık sayıldı. Sonuç yine değişmedi.

Avcılar'da yeniden sayılan iki sandığın daha sayımı tamamlandı. 1017 numaralı sandıkta AK Parti'nin bir oyu silindi, 2372 numaralı sandıkta ise AK Parti'ye fazladan yazılan iki oy silindi.

Ümraniye'de tekrar sayılan 3023 numaralı sandıkta AKP ve CHP oylarında bir değişiklik olmadı. Kartal'da tekrar sayımına karar verilen 1034 numaralı sandık sayımı sonuçlandı. Sonuç; AK Parti'ye fazladan yazılan bir oy silindi.

51 sandığın ortalaması böyle...

Üstelik yapılan açıklamalar, süreci fazlasıyla sulandırmaya başladı.

Örneğin; önceki gün basın karşısına çıkan Mevlût Uysal'ın, "Soyadlarına bakıldığında AK Parti'ye oy verdikleri tespit edilen 3 bin 92 seçmenin kaydı düşürülmüş" şeklindeki açıklaması...

Bu tür tuhaf açıklamalar, AK Parti'yi haklı olduğu bir meselede haksız duruma düşürmekten başka işe yaramadı, yaramıyor...

Seçimin yenilenmesi durumunda kimin kazanacağı sorusuna gelecek olursak, sizi rakamlara boğmadan anlatmaya çalışayım.

2014 yılında İstanbul'da seçime katılım oranı yüzde 89 iken, bu seçimlerde yüzde 83'e düştü. Bu seçimlerde tahmini 300 ila 500 bin kişinin muhtarlık seçimleri için İstanbul'u terk edip memleketlerine gittikleri hepimizin malumu...

Bu durum katılım oranına çok net yansımış görünüyor.

Yapılan araştırmalar, gidenlerin yüzde 80'inin İç Anadolu ile Karadeniz Bölgesi'ne gittiğini gösteriyor.

Yapılan bir diğer araştırma ise bu seçmen kitlesinin, Beykoz, Bayrampaşa, Bahçelievler, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Ataşehir, Bağcılar, Başakşehir, AK Parti'nin oy deposu sayılan ilçelerden gittiğini belgeliyor.

Ben bu seçmen kitlesinin, yenilenecek seçimde kilit rol oynayacağını, hatta AK Parti'ye seçimi rahatlıkla kazandırabileceğini düşünüyorum.

Ancak bir şey daha var ki orası daha önemli...

AK Parti yenilenecek seçimlere aynı strateji ve aynı hatalarla giderse İstanbul'da sonuçlar üç aşağı beş yukarı yine aynı olur. Örneğin; birkaç ilçede seçmenin istemediği ve oy vermediği adaylar var.

Bunların bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor.

Kanun, yenilenecek ya da tekrarlanacak seçimlere aynı adaylarla gidilmesini şart koşuyor olsa da bu sorunu aşmanın başka bir formülü var.

Aynı kanun, "Adaylardan birinin kendi isteğiyle çekilmesi veya ölümü durumunda, seçime başka bir isimle girilebilir" diyor. 

AK Parti büyük oy düşüşü yaşadığı ilçelerdeki kayıpları, mesela kendisine büyük sıkıntı yaşatan Esenyurt ve Küçükçekmece'deki kayıpları bu yolla telafi edebilir.

yazının devamı