Sesli Makale

Bir önceki yazımda, bazı şeylerin normal seyrinde ilerlemediğini söylemiş, 24 Haziran seçimlerini görüp görmeme konusunda endişeli olduğumu dile getirmiştim.
Yazı arşivde, dileyen bulup okuyabilir.
O yazıda, askerî kaynaklara yakın istihbaratı güçlü bazı gazetelerin, "İsrailli suikastçılar Erdoğan'ı ortadan kaldırmak için Türkiye'de" manşetleri attığını, bunun önlemlerinin alınması gerektiğini söylemiştim.
Kuşkusuz böyle bir deneme ilk değil, son da olmayacak. 
Yazımdan sonra bu konuyu konuştuğum üst düzey bir güvenlik uzmanı, geride bıraktığımız 16 yıl içinde, Erdoğan'a yönelik irili ufaklı 250 küsur suikast girişiminin bertaraf edildiğini dile getirdi. 
Dehşet verici bir rakam değil mi?
Yazdığım yazıdan hemen sonra, Hükûmet Sözcüsü Sayın Bekir Bozdağ da bir açıklama yaptı. 
Kendisinden dinleyelim:

"Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye Cumhurbaşkanıdır, Türk milletinin lideridir, milletin adamıdır. Böylesine büyük bir liderden ve dava adamından rahatsız olan ve Cumhurbaşkanımızı yok etmek isteyen çevrelerin olduğunu da biliyoruz.
Suikast ihbarları, her daim olan ihbarlardır. Recep Tayyip Erdoğan, ölüm tehditlerinden korkacak, yolundan ve davasından dönecek biri değildir.
Allah’ın izni olmadan verilen canı kimsenin alamayacağına imanı tamdır. Cumhurbaşkanımız bugünlere, nice tehditleri ve nice baskıları aşarak, nice oyunları ve tuzakları bozarak geldi, bundan sonra da aynı inançla devam edecektir.

Cumhurbaşkanımıza suikast ihbarları, yeni değil, sürekli vardır. Baskı, tehdit ve ölüm korkusuyla, baskı altına alınacak, davasından vazgeçirilecek ve yolundan döndürülecek bir lider değildir R.Tayyip Erdoğan. Bunca yaşanmışlığa rağmen, bunu öğrenememiş olanlar ancak ahmaklardır.

Allah’ın yardımı, himayesi ve muhafızlığı altında, aziz milletimizin, ümmet-i Muhammed’in ve mazlumların duasıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yoluna devam edecektir. Kimse bu yolu kapatamayacak, kimse bu yürüyüşü durdurmayacaktır..."
Sayın Bekir Bozdağ’ın suikast ihbarlarının arttığı bir dönemde yaptığı bu açıklama çok ama çok önemlidir.
Evet...
Sayın Bekir Bozdağ haklı, suikast ihbarları da suikast girişimleri de olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Lakin, bu suikast girişimleri hiç bu kadar sıklıkla dile getirilmemiş, hiç bu kadar aleni bir şekilde dillendirilmemişti.
Mesela geçtiğimiz hafta haberlerde gözünüze ilişmiştir muhakkak...
Bosna Hersek ziyareti öncesi istihbarat örgütlerine ulaşan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türk asıllı bir grup tarafından suikast yapılabileceği ihbarları olduğu yazıldı. 
Bazı okurlarım, yazdığım yazıdan sonra karamsarlığa kapılmış, "Bizi ziyadesiyle telaşlandırdın" diye mesajlar atmış.
Sevgili dostlar...
Amacım kimseyi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek değil. Ben bir gazeteci olarak üzerime düşen uyarı görevini yerine getirmekle mükellefim. 
Öyle sanıldığı gibi Gezi veya 15 Temmuz tarzı ayaklanmalardan falan korkup endişelenen birisi değilim. Halkı da bununla korkutmaya çalışmıyorum.
Gezi'yi de 15 Temmuz kanlı darbe girişimini de birkaç saatte bastıracak güce, iradeye ve imana sahip bir milleti kim korkutabilmiş ki ben korkutabileyim.  
Ben sadece Erdoğan'ı şu dönemlerde her zamankinden daha fazla korumamız gerektiğini, hatta canımız pahasına korumamız gerektiğini söylüyorum. 
Birileri “Bu adam seçimde yenilgi almıyor. Hâl böyleyken geldiği güzergâhı takip ederek gideceğini beklersek daha çok bekleriz. O zaman seçim dışı yöntemlerle alaşağı edelim” diyor.
Bunu artık gizli gizli değil, açık açık söylüyor.
Ben bu açık çağrılara karşın, 15 Temmuz sonrası olduğu gibi uyanık olmamız gerektiğini dile getiriyorum.
Başka bir amacım yok!

Türkiye
21 Mayıs 2018