Sesli Makale

31 OCak 2015

4 Temmuz 2003 tarihinde, Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde görevli 11 Türk özel kuvvetler mensubu ABD askerleri tarafından gözaltına alınmıştı. Üstelik başlarına çuval geçirilmişti ve ancak 60 saat sonra serbest bırakılmışlardı.
Gözaltı emrini verenin dönemin ABD’li korgenerali Ray Odierno olduğu sonradan ortaya çıkmıştı.  
Türkiye ile müttefiki ABD arasında askeri düzeydeki en büyük krizlerden birinin baş aktörü olan Odierno, bugün ABD Kara Kuvvetleri Komutanı. Bir başka deyişle, Kongre’de hatırı sayılır desteği olan Odierno’nun bu yıl ABD Genelkurmay Başkanlığı’nı devralması olasılığı var.
Tıpkı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar gibi.
Akar’ın, 2015 Yüksek Askeri Şura toplantısıyla birlikte Genelkurmay Başkanlığı görevini devralması bekleniyor ki olağanüstü bir gelişme olmazsa bu olasılık Odierno ile karşılaştırılmayacak kadar güçlü.
Malum, Odierno geçtiğimiz yıl Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel tarafından kabul edilmişti.
O günlerde de “çuvalcı paşa” haberleri yoğundu.
Akar’a yapılan haksızlık
Konuyu tekrar gündeme taşıyan fotoğraf karesi Washington’dan önceki gün geldi.
Orgeneral Hulusi Akar, Fort Myer askeri üssünde, 100’e yakın askeri yetkilinin katıldığı görkemli bir törenle ABD’li mevkidaşı Odierno’nun elinden, “liyakat nişanı” aldı.
Türkiye’de çuval travması nedeniyle tartışma yaratan olayın gerekçesi epey kapsamlı.
Orgeneral Akar’ın; Türk Kara Kuvvetleri’nin başarılı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını sağlamak, Türk ve Amerikan kuvvetleri arasında bir koordinasyon oluşturmak, Suriye konusunda sergilediği tutum ile Türk ve Amerikan özel kuvvetleri arasında daha geniş bir işbirliği geliştirilmesine sunduğu katkı gerekçeleriyle bu nişana layık görüldüğü açıklandı.
Suriye, IŞİD, PKK, çözüm süreci, Kuzey Irak gibi çok kapsamlı dosyalarla Pentagon’da kritik görüşmeler yapan Orgeneral Akar’ın Washington temaslarının Odierno’nun elinden liyakat nişanı alması ekseninde tartışma konusu olmasının Genelkurmay karargâhında, “haksızlık” olarak değerlendirildiğini öğrendik.
Suriye ve IŞİD eksenli gelişmeler çerçevesinde sınır güvenliği konusunun önemi malum. Bu konuda uzunca bir süredir alarm durumunda olan ABD’nin, Ankara’nın gözünün içine baktığı da ortada.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın özellikte son 2 senedir sınır denetiminde kamuoyuna çok da yansımayan olağanüstü bir çaba harcadığı, Orgeneral Akar’ın bizzat yerinde denetlemeler yaptığını biliyoruz.
Askeri kaynaklar, sınırdan geçmeye çalışan çok sayıda IŞİD militanının bu denetimler sayesinde yakalandığını hatırlatıyorlar.
Bu yoğun çaba ve başarılı faaliyetten dolayı ABD’nin büyük bir memnuniyetinin olduğunu vurgulayan kaynaklar, Orgeneral Akar’a söz konusu nişanın verilmesinin doğal olduğunu belirtiyorlar. Bu tabloya, Akar’ın ABD ve NATO nezdindeki tanınırlığını da eklemek gerekiyor.
Hükümetin bilgisi vardı
Orgeneral Akar’ın, liyakat nişanını Türk kamuoyu açısından rahatsız edici bir isim olan Odierno’nun elinden alması meselesine gelince...
Askeri kaynaklar, Akar’ın ABD ziyaretinin planlı olduğunu, nişanın verilmesinin de ziyaret programında yer aldığını belirttiler.     Odierno’nun, bugün Akar’ın ABD’li mevkidaşı olduğunu vurguladılar.
Çuval krizinin komutanının bugün Orgeneral Akar’a liyakat nişanı tevcih eden ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı makamında oturuyor olmasının bir tesadüf olduğunu vurgulayan kaynaklar, bu tip uygulamaların devletler ve kurumlar arası ilişkilerin doğal sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Ayrıca, aldığım bilgilere göre, nişan tevcihi dahil, programdan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da bilgisi var.
Kaynaklar, devletler arası ilişkilerde, özellikle ABD ile Türkiye gibi yakın müttefik olan ülkeler arası ilişkilerde duygusal tepkilere yer olmadığına işaret ediyorlar.
Son iki gündür, kimi emekli komutanların, “Nişanı reddetmeliydi” tepkisiyle yönelttiği eleştirilere karşı da, “Böyle bir tavrın sergilenmesi, sadece iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında değil, iki ülke ilişkilerine büyük zarar verecek sonuçlar doğurabilir. Devlet ciddiyetinin gereği yapılmıştır” yanıtı veriliyor. 

Milliyet