DİNİ YAZILAR

Serdar Tuncer : Hangi Mevlânâ

Tarih
24 Aralık 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Serdar Tuncer

Hz. Mevlânâ'yı sevmeyenimiz de yok gibidir, tanıyanımız da…

Sevmeyenimiz yoktur diyemiyorum, vardır. İyi ki de vardır. Bir velînin münkirinin olmayışı eksiklik olarak görülmüş zira. Velî her hâli ile Allah Rasûlü'ne mutabaat derdine düşmüş adamdır. O'nun (s.a.s) dahi inkâr edicileri varken O'na benzeme derdindeki bir zâtı herkes sevip kabul ediyorsa orada bir problem var demektir.

Sevmeyen sevmesin bize gam değil. Tuğrul Bey hocamın ifadesi ile söyleyelim haydi: “Muhabbet her gönle tenezzül etmez.” Biz, Allah bir kulunu severse ona sevdiklerini sevdirir deyip, Mevlânâ'lara muhabbet edişimizi Rabb'imizin bize bir lütfu bilir, seviniriz, severiz. Sevemeyen nasipsizliğine yansın. Bunu fark edebilmek de ayrı bir nasip gerçi. Neyse...

Tanıyanımız yok gibidir meselesine gelelim.
Tanımak bilmekten öte. Tanıdığınız birisini zaten bilirsiniz de, bildiğiniz herkes için tanıyorum diyemezsiniz. Bilmenin dahi dereceleri var; ilme'l yakîn, ayne'l yakîn, hakke'l yakîn demişler. Bilmek, görmek ve olmak diye özetleyebileceğimiz şekilde tasnif etmişler bilmeleri. Aşk nedir diye sormuşlar, Hz. Pîr'e de 'ben ol da bil' demiş hani. Onun gibi. Ortada bilen kalmayacak, bilinenden gayrı bir şey kalmayacak ki, gerçek mânâda bildim diyebilesin. Sen kalmayacaksan kim bildim diyecek? Derin sular, söze gelmez, geçelim.
Tanımak, o olabilenlerin işidir, o da nasibi kadar, sadrı kadar, lûtfedildiği kadar diyelim. Ama bilenimiz de neredeyse yok Hz. Mevlânâ'yı. İsmi anıldığında ilk aklımıza gelen sözün ona ait olmadığını bir kaç sene evvel öğrendiğimde çok şaşırmıştım. “ Gel ne olursan ol yine gel...” den bahsediyorum. Ebu Said Ebu'l Hayr'a, bir diğer rivayete göre de Kazvinî'ye aitmiş bu söz. Galat-ı meşhur lügat-ı fasihten evlâdır, bırakalım bilindiği gibi kalsın diyebiliriz. Sözün manası Hz. Mevlânâ'nın çağrısıyla mütenasip zira.

Fakat burada bir başka dert çıkıyor ortaya. Sözün ona ait olmadığını bilmiyoruz, ama mânâsını da anlamıyoruz! “Namaz yok, oruç yok, her türlü melânet var, yiyelim, içelim, dönelim, sonra da biz dervişiz.” Olur mu? Seven sevdiğine biraz benzer, seven sevdiğinin sözünü tutar diyorsun, gel demiş biz de gidip geliyoruz işte, diyor. Gel diyor tamam da, geldiğin gibi dön de diyor mu yâhû!
Tanımayınca, bilmeyince bir dolu Hz. Mevlânâ çıkıyor ortaya. Şair, filozof, hümanist... Herkes durduğu yerden seyrediyor Hz. Pîr'i. Bu bir yere kadar mâkul ama Hz. Şems ile muhabbetlerini, kendi aklını taşıdığı yerden seyredip eşcinsellik olarak nitelendiren dahi var, insaf!

Peki hangi Mevlânâ?

Şiir söylemiş ama sadece bir şair değildir diyebiliriz. “Belh'te kalsaydım sohbet ile söylerdim, buranın halkı şiir seviyor mecbur kaldım şiir söylemeye” diyor. Şiir onun nezdinde o kadar da matah bir şey değil yani. Bir mısraıyla bin şairi satın almaya tenezzül etmez o ayrı.

Arayışın sevgisiyle yaşamamış, bulmanın vecdiyle anlatmış bildiklerini. Filozof diyemezsin. Felsefeciler binlerce kat perdeyi tek tek aralayarak bir hakikati bulma derdine düşmüşler. Hz. Mevlânâ bulduğu hakikati sözlerden, hikâyelerden perdeler arkasına gizleyerek anlatmış. Nesini kıyaslayacaksın?

Şairliğini bir yere kadar, felsefî derinliğini filozof olmadığını mutlak ifade şartıyla kabul edebiliriz.
Hümanist Mevlânâ. İşte orada dur! Mevlânâ'ya hümanist diyorsan ya sayı saymayı bilmiyorsun ya dayak yememişsin. Hümanizmanın ne olduğunu hiç olmazsa wikipedia ölçeğinde bilen birisi, bırakınız Hz. Mevlânâ'yı, herhangi bir Müslümana dahi hümanist denemeyeceğini bilir. Aldığı her nefeste Allah rızâsını mihenge koyan bir tasavvurun insana bakışı da bellidir. Sevgide ve buğzda ölçümüz tek: Allah için!
Hangi Mevlânâ sorusunun cevabını bırakalım kendisi versin Hz. Pir.

“Ben ömrüm oldukça Kur'ân-ı Kerîm'in kölesiyim
Muhammed Mustafa'nın ayağının tozuyum
Kim bundan başka bir söz naklederse benden
O sözden de da'vâcıyım o sözü söyleyenden de!”

Âlim, ârif, Hakk dostu.
Hz. Mevlânâ budur.

TEFEKKÜR DÎVÂNI

“Hubb-ı Hakkı kim ki da'vâ eyledi
Giceler uyursa yalan söyledi”

İbrahim Hakkı hazretlerinin bu beytini ne zaman hatırlasam kalbime iki velîden iki söz düşer.

Birincisi şöyle:

“Bir âşığın seksen sene ömrü olsa, bir tek gece sabaha kadar uyuyup kalsa Allah katında bu ona rüsvaylık olarak yeter.”

İkincisi Hz. Mevlânâ'dan:

“Benim iki gecem var; ikisinde de uykusuzum
Ya sen yoksun uyuyamam
Ya sen varsın uyku haram”

Âşığım diyenler orada mı?

ANLAYAMAM

-Çoluk çocuğun nafakası deyip, davet edildiği her yerde sözüm ona semâ eden garipleri, ekmek parası, ne yapsınlar der anlarım da; nasıl başları dönmüyor diye düşünmekten, neden dönüyorlar diye tefekkür etmeye vakit bulamayan seyircileri anlayamam.

-Semâ ile dönmek arasındaki farkı bilmediği için semâzenler dönüyor zannedenleri anlarım da; dönmenin tasavvuf değil siyâset tâbiri olduğunu bilmediği için bazı siyâsîlerin dönüşünü semâ ayin-i şerîfi gibi hûşû ile seyredenleri anlayamam.

-Mesnevî-i Şerîf'ten Fih'i Ma Fih'e, Dîvân-ı Kebîr'den Mecâlis-i Seb'â'ya eserlerini okusak Hz. Pîr'i biraz anlayabilir miyiz, sorusundaki safveti anlarım da; Twitter'dan öğrendiği ve yarısı Mevlânâ'ya ait olmayan sözlerle oturup Mevlânâ kitabı yazanlardaki cüreti anlayamam.

- Okudukları Mevlânâ kitaplarında, yazarının zannından öte gitmeyen portreyi Mevlânâ sanan okurları anlarım da; böylesi bir cinayete sebep olma pahasına Hz. Mevlânâ'dan geçinen bazı sektörel derviş yazarları anlayamam.

-Bazı insanların Mevlânâ yaşasaydı da gidip görseydik keşke, diye safiyâne niyaz edişlerini tebessümle anlarım ama aynı insanların yaşadığı zamandaki Mevlânâlar'dan habersiz dünyadan göçüp gidişlerini hüzünle anlayamam.

ÖZLÜ SÖZLÜK

Âşığı yok etmiyorsa kendisinin de varlığından söz edemeyeceğimiz şeye aşk diyorlar.

BİRİ VE DİĞERİ

-Biri Hakk'ı yâr bilir, ölümü vuslat; diğerine şeb-i arus gerdek gecesi.
Birine kısaca Mevlânâ denir, diğerine denecek bir şey var da burada denmez..!

Yenişafak
24 Aralık 2015

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;