Sesli Makale

8 Mart 2015

Gündeme Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili sözleri damgasını vurdu, muhalefetin olduğu kadar iktidar tarafından da dikkatlice takip edilen bu sözler sayın Gül’ün siyasette ne yapacağı sorusunu tekrar gündeme getirdi.

   Şu ana kadar dar bir çevre tarafından oluşturulan genel görüş, sayın Gül’ün paralel ile mücadelede sayın Erdoğan’dan ayrıştığı yönündeydi. Oysa meselenin bu olmadığını her ikisinin yanında bulunan yakın çalışma arkadaşları çok net biliyor. Bu bilinmesine rağmen bazı kişilerin Çankaya’ya daveti üzerinden bu sosyal medyada çok ciddi anlamda işlenmeye ve bir algı oluşturulmaya çalışıldı ve itiraf etmek gerekir ki bu algı da oluşturuldu.

   Aslında mesele, Sayın Gül’ün, Sayın Erdoğan ile ayrışmasından ziyade yürünecek yolla ilgili olarak ikili arasındaki farklılığının AK Parti’nin kurumsal kimliğine zarar vermemesi için, Gül’ün fedakârlığıyla sonuçlanması ve Sayın Gül’ün de köşesine çekilerek bir süre gelişmeleri takip etmeye başlamasıyla sonuçlandı. Mesele Türkiye’nin başkanlık sistemi üzerinde sistem tartışmalarıyla ve yürünecek yolla ilgili olarak farklılıklar bulunuyordu.

   Gül Huber’de kendisini ziyaret eden milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları ve toplumun farklı kesimlerine hareketin liderinin Erdoğan olduğunun altını çizdi ve Sayın Davutoğlu’na yardımcı olacaklarını belirtti ve parti içi meselelere çok karışmadan bir “Akil” insan ve danışılan insan tavrını sürdürdü.

   Milletvekili seçimlerinin yaklaşması ile birlikte Sayın Gül’ün kapısı toplumun birçok kesimi tarafından aşınmaya başladı ama Sayın Gül kendisini ziyaret eden toplumun her kesimindeki insanlara teşekkür etti ve kurucusu olduğu AK Parti’de siyaset yapacağını ve meselenin partinin birlik ve beraberliği içerisinde Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı verilmesi olduğunu ifade etti.

   Son olarak Sayın Erdoğan, Sayın Gül’ün milletvekili olup olmayacağı ile ilgili soruya cevabında, kendisiyle geçen hafta görüştüklerini, babasının rahatsızlığı için aradığını; ancak siyasete geri dönme isteğinin Gül’ün takdirinde olduğunu söyledi.

   Erdoğan, “Adaylık konusu Abdullah Bey’in takdiridir. Politik, siyasi kararlar tabii ki Abdullah Bey’indir. Bana göre, böyle bir şey için vereceği karar güzel de olur, hayırlı da olur” dedi.

   Aslında Sayın Erdoğan, geçen hafta Sayın Gül’ü babasının rahatsızlığından dolayı arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. Önümüzdeki günlerde beraber bir yemek yemeyi teklif ettiği de kulislere yansıyor. Sayın Gül’ün de bu geçmiş olsun telefonuna teşekkür ettiği ve yemek davetini kabul ettiği ifade ediliyor.

   Kulislere yansıyan bir başka bilgiye göre; eğer Sayın Gül’ün AK Parti dışında bir siyaset ihtiyacı olsaydı Cumhurbaşkanı seçimi sırasında Köşk’te kendisine “Aday olursanız sizi destekleriz” diyen MHP lideri Bahçeli’ye olumsuz cevap vermeyeceği hatırlatılıyor. Sayın Gül, kendisine bu teklif geldiğinde arkadaşlarını asla yalnız bırakmayacağını ifade ediyor ve bu noktada AK Parti’nin güç kaybetmesine müsaade etmiyor.

   Bugün AK Parti içerisinde Sayın Gül’ün alacağı görevle ilgili çok sayıda yakıştırma yapılıyor, “Meclis Başkanı olsun, vb. görevlerde bulunsun yakıştırmaları, Sayın Gül’e hakarettir. Kendisinin bir milletvekilliği talebinin şu an olmadığını biliyoruz, kendisine ihtiyaç duyulması noktasında kararlarını kendisinin vereceği bir sorumluluk dışında Sayın Gül’ün bir sorumluluk alacağına inanmıyorum.

Sabah