Ve çıkaracağımız sonuç doğruysa, daha kötü olacak…
ABD Dışişleri ve Savunma Bakanları’nın savaşın başından bu yana ilk kez Kiev’i ziyaret etmeleri bu okumanın en güçlü karinelerinden biri…
Blinken ve Austin, Kiev’de Zelensky’le görüştükten sonra Polonya’ya geçtiler ve medyanın karşısına çıktılar.
Bir-iki alıntı yapayım…
‘Ukrayna’nın hedefine ulaşması için elimizden geleni yapacağız’…
‘Ukrayna’da savaşın doğası değişti’…
‘Bununla birlikte ülkenin askeri ihtiyaçları da değişti. Daha fazla tank ve topa odaklanılıyor’…
‘Doğru ekipman ve desteğe sahip olunduğu taktirde kazanılabileceğine inanıyoruz’…
Görüldüğü gibi savaşın niteliğinde farklılık olduğu ‘askerî olarak’ kabul edilmiş. Şaşırtıcı değil; Rusya’nın doğu cephesine yönelmesi, şartların farklılığıyla yüzleşmeyi gerektiriyor. Uzmanları zaten söylüyor; daha konvansiyonel bir savaş yaşanacak gibi. Orada kalacak mı meçhul…
SAVAŞIN SEBEBİNE ‘İKİ’ KATKI!..
İkinci ipucu, savaş öncesi ve sırasında siyaseten Rusya’yı kınasalar da, şimdiye kadar herhangi bir cepheye katılmayı reddeden İsveç ve Finlandiya’nın Mayıs ayının ortalarında eş zamanlı olarak NATO üyeliğine başvurma kararı almış olmaları…
İki ülkenin bu kararı içlerine sindirerek alıp-almadığını söylemek zor. Helsinki de, Stokholm de bu türden köklü adımlar atmakta her zaman temkinli davrandılar. Kamuoyları da anketlerde yüzde 50’den biraz fazla rıza gösteriyor. O da savaşın etkisiyle…
Böyle bir durumun gerçekleşmesi savaşın gidişatını/krizi elbette etkiler ve müsbet yönde olacağını kimse sanmıyor. Düşünün ki, savaş daha başlamamışken Rusya’nın temel şikayeti NATO’nun genişlemesiydi. Savaş bu nedenle çıktı. Şimdi cepheye iki ülke daha eklemek…
Mayıs ortasına kadar neler değişir bilinmez ama ABD ve İngiltere’nin bu katılımları desteklediğini biliyoruz. NATO üyelerinin bu talebe nasıl karşılık verecekleri de merak konusu ama benim ciddi bir direnişten ümidim az. ‘Reddedilmesi’ almış-yürümüş NATO tartışmalarını farklı sınırlara sürükler…
RUSYA’NIN ‘TOPTAN’ CEVABI: SARMAT!..
‘Sahada savaşın doğası’ değiştiğinden, kullanılacak silahların formatı da değişecek. ABD yetkililerin dilinden bunu anlıyoruz. Öyleyse Rusya’nın ne cevap verdiğini de görüyor muyuz?..
Eğer bu ‘Sarmat’sa.. Yani, birden çok hipersonik silah taşıyabilen kıtalararası balistik füzelerin kısa süre içinde sahaya sürüleceği duyurusunun yapılması savaşın değişen doğasına Moskova’nın verdiği yanıtsa.. Pazar günü yapılan açıklama-önceki Çarşamba test atışları yapılmıştı-zamanlamaların hepsinin manidar olduğunu gösteriyor.
Nükleer rekabeti bitirdiği söylenen bu yeni silahın ne getirip ne ‘götüreceğini’ yine askerlere bırakıp, Blinken ve Austin Kiev’de Zelensky’le görüşürken çalan İsrail Başbakanı’nın telefonuna bakalım…
İSRAİL YÖRÜNGESİNE OTURUYOR…
İsrail, Ukrayna savaşında ABD’nin yanında durmadı. Taleplerini de savuşturdu. Washington kızsa da yapacak bir şey yoktu. Çünkü İsrail Washington için, Rusya’nın tarafında bulunan veya Amerikan çağrısına katılmayan diğerleri gibi cezalandırılabilecek türden bir ülke değil…
Biden’ın Tel Aviv’i araması şartların değiştiğinin bir diğer işareti. İsrail, Rusya ile ilişkilerini savaşın başından beri zora sokmak istemedi. Suriye ve İran konusu nedenlerin başında geliyor. İsrail’in Suriye’deki hava harekâtları ile İran uzantılarının varlığı/atakları ile mücadele ve önemlisi, Tahran’ın Amerika’yla yürüttüğü nükleer pazarlıklar yüzünden Kremlin’i uzaklaştırmaktan sakındı…
Hiç yorum yapılmamış
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.