Sesli Makale

2000’li yılların başında “Örümcek ağı, Balina, Kasırga 1, 2, 3 gibi kod adı verilen yolsuzluk operasyonları yapılırken araştırmanın ekonomik boyutları kadar adliye ve emniyet boyutları da önemli hale geldi.

Ben de bu konuda araştırma haberleri yaparken bilgi almak için yolum İstanbul Emniyeti’ne düştü. İşte o günlerde iki iyi insan, iki iyi gazeteci ile tanıştım. Birisi Milliyet diğeri Hürriyet gazetesinin İstanbul Emniyeti’nden haber geçen muhabirleriydi.

Özellikle 2007 sonrası kumpas operasyonları başladıktan sonra İstanbul Emniyeti’ndeki FETÖ yapılanmasını ve olayı anlamamı sağlayan önemli tecrübelerini paylaştılar. FETÖ’cü polisleri tanıyor, ne yaptıklarını anlatıyorlardı. 15 yıldan fazla zaman geçti mütevazı kişilikleri hiç değişmedi. 2007’den sonra FETÖ’cü polislerin kumpas operasyonlarının aracı olmaktan kaçındıkları için Emniyet’ten adeta sürüldüler. Telefonları usulsüz dinlendi. Benim de tutuklandığım Odatv operasyonu devam etseydi Toygun ile “dava arkadaşı” da olacaktık.

FETÖ’cüler meslektaş olarak ilişkimizi biliyorlardı. Ama onlara göre bu “örgütsel bağ” idi. Zekeriya Öz, 5 Mart 2011’de ifade alırken bana sahte bir dokümanda geçen “Toygun” adı üzerinde durup, soyadını söylemeden “Toygun kim tanıyor musun, ilişkiniz nedir?” diye sormuştu. Benden, soyadını da söyleyerek “Toygun Atilla Hürriyet muhabiridir, arkadaşımdır” dememi bekliyordu.

Böylece bizi irtibatlandırıp, Toygun’u da tutuklatacaktı. Ben, “Toygun diye birini tanımıyorum, soyadını bilmediğiniz birini bana sormayın” deyip Silivri’deki koğuşumuzun daha da kalabalıklaşıp rahatımızın bozulmasını önlemiş oldum.

Kim o gazeteciler

Bunları yazmamın bir nedeni var; Toygun Atilla o dönemlere ait “İFŞA” isimli bir kitap çıkardı. (Kırmızı Kedi Yayınları)

Kimi bizzat yaşadığı kimi daha sonra edindiği bilgilerle o döneme dair önemli bir hatırlatma yapmış. FETÖ tarafından kumpas operasyonları için kurulan ve finanse edilen Taraf isimli gazete ile ilgili bazı konuları okurken mideniz bulanacak eminim. Toygun’un yazdığına göre; FETÖ’cü istihbaratçılar PKK ile Ergenekon kumpasını birleştirecek sinsi bir plan hazırlamışlar. Kendisi de FETÖ’cü olan Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürü Sedat Selim Ay son anda vazgeçmiş. Tabii zamanı geldiğinde Taraf ve tetikçisi Mehmet Baransu devreye girip, “İşkenceci polis Sedat Selim Ay” haberlerini yayınlamaya başlamış. Toygun kitabında, FETÖ’nün KCK’nın şehir yapılanması operasyonlarındaki amacının PKK ve Ergenekon’un dönemin Başbakanı Erdoğan’ı öldüreceği yalanını kamuoyuna pompalamak olduğunu yazıyor. Bir de ekliyor; “Bu operasyonu merkez medyada haber yapacak gazeteciler bile isim isim belirlenmişti” diyor.