GÜNCEL

Nedim Şener : Cem Uzan dönerse!

Tarih
24 Aralık 2019
İzlenme
Kişi
Yazar
Nedim Şener

YAKLAŞIK 15 yıldır firari olarak Fransa’da yaşayan Cem Uzan, Temmuz 2003’te Bursa’da Genç Parti mitinginde, ÇEAŞ ve Kepez elektrik şirketlerine el konmasından sonra dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır hakaretler etti. Sonra üzerindeki “meşhur beyaz gömleği” göstererek, “Beni iyi dinle bak! Bu beyaz gömlek var ya, bu benim kefenim” dedi. O tarihte sahibi olduğu Star gazetesi manşetinden de aynı hakaretlere devam etti. “Korku imparatorluğunu” medya üzerinden yaşatma çabasındaydı. Nitekim 1990’ların başında Türkiye’nin ilk özel kanalını izinsiz bir şekilde dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal ile bu amaçla kurdu. Özel televizyonculuğun rakiplerine şantaj ve tehdit için kullanılmasının miladı oldu. İşadamından şarkıcısına, spor dünyasından gazetecisine herkes Uzanlardan korkuyordu. Şirketlerini keyfi yönetti, içini boşalttı. Göstermelik genel kurullarla şirket ortaklarının hisselerini eritti. Sahip olduğu banka ile devleti dolandırdı. Faturayı da son bir hamle ile kurduğu parti için oy istediği halkın sırtına yükledi.Cem Uzan dönerse


Mitingler için 400 milyon dolar harcadı. Ama bu ayağına değil kendi kafasına sıktığı hamlesiydi. Aldığı yüzde 7 oy ile MHP’yi yüzde 10’un altına düşürüp TBMM dışında bırakınca, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yüzde 34.6 oy ile TBMM’de çoğunluğu almasına yol açtı. AKP iktidarının ilk yaptığı, Uzanların kurduğu korku imparatorluğuna son vermek oldu.

Cem Uzan çareyi babası Kemal Uzan ve kardeşi Hakan Uzan gibi yurtdışına kaçmakta buldu, sonra “Kefenim olacak” dediği beyaz gömlek ile terden sırılsıklam vaziyette Paris’te kulüplerde eğlenirken görüldü. Ailesinin neredeyse tüm fertleri yurtdışına kaçtı. Ailenin kavga eden yüzü, Türkiye’de olduğu gibi yine Cem Uzan’dı. Paris’ten Türkiye’de siyasetçileri ve bürokratları hedef alan açıklamalar yaptı.

Kısa süre önce ise Erdoğan’ı öven konuşmaları yayınlanmaya, çok geçmeden de “İki ay içinde Türkiye’ye döneceğim, Cumhurbaşkanı adayı olacağım” diye konuşmaya başladı. Ardından, tam AKP içinden kopanların partileşmeye çalıştığı süreçte, Ahmet Davutoğlu’nu ve Ali Babacan’ı hedef alan tweet’ler attı. Dönüşü için zemin yaratmaya uğraşıyor. İki şeye güveniyor olmalı: Genç nüfusun onun yaptığı kötülükleri hiç bilmemesine, daha ileri yaşta olanların da unutmasına!

Cem Uzan dönerseBabacan ve Davutoğlu’nu hedef alması, iktidarla anlaştığı yorumlarına sebep oldu. Böyle bir anlaşmanın olmadığı, olamayacağı açık. Yaptığı kendine has bir “uyanıklık”... AKP’den ayrılarak Erdoğan’a rakip parti kuracakları hedef alarak Erdoğan’ın gözüne girme çabasından başka bir şey değil.

“Döneceğim” ifadesi de bu “Uzanvari stratejinin” bir parçası.

KIRMIZI BÜLTENLE ARANAN UZANLAR

YALNIZ Cem Uzan için değil, ailenin diğer fertleri için de değişik suçlardan onlarca yakalama kararı bulunuyor. Örneğin Hakan Uzan’ın dört suçtan arama kaydı var: ‘Dolandırıcılık’, ‘kara para aklama’, ‘zimmet’ bunların başını çekiyor. Baba Kemal Uzan hakkında da benzer suçlardan 14 ayrı arama kararı bulunuyor. Uzan Ailesi’nin firari beş üyesinden dördü hakkında Interpol tarafından çıkarılmış uluslararası arama kararı olan kırmızı bülten var. Suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama konusunda iki ayrı dosyası olan Ayşegül Uzan dahil, babası Kemal Uzan, annesi Melahat Uzan ve Hakan Uzan da kırmızı bültenle aranan isimler.

MALİYE’YE BİR, TMSF’YE BEŞ MİLYAR DOLAR BORCU VAR

PEKİ Cem Uzan, babası Kemal Uzan ya da kardeşi Hakan Uzan ve ailesinden biri Türkiye’ye dönebilir mi? Uzan dönerse, yurtdışına kaçırdıkları paralar devlete borcunu ödemeye, ömrü aldığı hapis cezalarını yatmaya yetmez. Neden mi? TMSF kayıtlarına göre Uzanlardan bugüne kadar 1 milyar dolar tahsilat yapıldı. Kalan borç ise 30 milyar TL, yani tam 5 milyar dolar. Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre Cem Uzan ve ailesinin vergi borcu 5.5 milyar TL, yani 1 milyar dolar. Yani devlete toplamda 6 milyar dolar borcu bulunuyor.

CEM UZAN 12 SUÇTAN ARANIYOR

Cem Uzan, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘nitelikli zimmet’ suçundan 18 yıl 5 ay hapis ve 4 milyar 400 milyon TL para cezasına çarptırıldı. Karar Yargıtay tarafından onandı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak’, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve kamu kurumlarını dolandırmak’ suçlarından toplam 23 yıl hapis cezası verildi.

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;