Ana muhalefet partisi belediye başkan adaylarını açıkladıkça çok ilginç bir şey oluyor. Nereye gitsem, CHP’li ya da CHP’ye yakın kiminle konuşsam hepsinde benzer bir hava. Diyorlar ki; küskünlerin sayısı memnunların sayısını geçmeye başladı. Partinin içindeki atmosfer giderek 31 Mart seçimleri değil, onun ertesi günü 1 Nisan’da olacakların beklentisini gösteriyor.
Gördüğüm kadarıyla İstanbul'dan sonra bu havanın en çok hissedildiği yer İzmir. Mevcut belediye başkanlarının bir çoğunu aday göstermedi yönetim. Halbuki bu isimlerin önemli bir kısmının ilk ya da ikinci dönemiydi. Aziz Kocaoğlu da son çıkışına rağmen dikkate alınmadı. Kulağıma gelen iddia 3 ilçede Tuncay Özkan damgası olduğu. Birçok yerde memnuniyetsizlik var. Bazı adayların bırakın seçmen bazında, CHP içinde bile pek tanınmadığı söyleniyor.
KENDİ PARTİLERİNİN HEZİMETİNİ BEKLEYENLER
Listelere konmayan mevcut başkanlar çok rahatsız. Bir kısmı kerhen çalışmalara destek verecek, bir kısmı şayet gönülleri alınmazsa galiba partilerinin seçim çalışmalarına destek vermeyecek.
“Bundan sonra ne olacak?” diye sorduğumda yalnızca İzmir özelinde değil, birçok ilde benzer cevabı aldım. Diyorlar ki: “CHP içinde 1 Nisan’ı bekleyenlerin sayısı giderek artıyor.” Bundan kasıt şu: “Mevcut listeler çok yanlış yapıldı. Başarılı olan, seçmende karşılığı bulunan isimler bile nedenini açıklayamadığımız şekilde kendine listelerde yer bulamadı. Bu nedenle 31 Mart seçimlerinde CHP istediği oyu alamayacak. Bu da partinin küskünlerini 1 Nisan’dan itibaren harekete geçirecek.”
Kısacası CHP içindeki küskünler partilerinin seçimlerden hezimetle çıkmasını ve bu hezimetin üzerinden kurultayda yönetim değişikliğine gidilmesini arzuluyorlar. Bu bir parti için çok hazin bir tablo… Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu işe al atıp gönülleri kazanması şart. Aksi takdirde kiminle nasıl bir kampanya götürecek?
***
Küskünlerin adresi DSP olur mu?
Şu aşamada hayır. DSP markası güçlü ama kendisi bitik bir parti. Tabela olarak var ama cisim olarak yok. Son günlerde Mustafa Sarıgül ve Celal Doğan gibi ataklarla hareketlenmiş görünse de gerçek bir alternatif olması şu aşamada imkansız.
CHP’nin içinden mevcut gidişattan memnun olmayan ve ismi DSP için geçen önemli isimlerle konuştum. Söyledikleri şu: DSP bir proje ile gelirse, topluca ve bir konsept ve hedef ile bizi davet ederse belki gidilebilir ama şu aşamada birkaç ismin bölük pörçük parti değiştirmesinin hiçbir anlamı yok.
Yani DSP küskünler ve özellikle görmek istediklerinden bir liste yapıp, yeni bir siyasi dil ve vaatle ortaya çıkarsa CHP’den anlamlı bir sayı DSP’ye geçebilir ama ben DSP’de ne böyle bir cesaret ne bunu yapabilecek bir liderlik ne de bir ajanda görüyorum. En azından 31 Mart’a kadar manzara bu.
yazının kaynağı
YORUMLAR
1976 kez izlendi
2108 kez izlendi
984 kez izlendi
1302 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.