Sesli Makale

Sevgili Engin Ardıç geçenlerde Hüda-Par ile ilgili bir yazı yazdı. 

Hüda-Par’ı tanımadığını söyleyen ama buna rağmen tezyif etmekten kaçınmayan bir yazı... 

Sevgili Ardıç’ın seçime giderken AK Parti’ye ve Reis’e destek çıkacağı bilinen Hüda-Par’ı bu şekilde diline dolamasına anlam veremedim. 

Hüda-Par’ın yerel seçimlere katılmama kararı almasının anlamı da amacı da açık: Reis’i ve AK Parti’yi destekleyecekler. 

Ardıç’ın bir tek oyları bile olsa bu kritik süreçte Hüda-Par’ı tanımadığı halde tezyif edici bir üslupla eleştirme gereği duyması doğrusu garibime gitti. 

*** 

Hüda-Par’ın Doğu ve Güneydoğu’da yabana atılmayacak bir gücü olduğunu herkes bilir. 

Batı’da da güçleri yok değil. 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Reis’i alenen desteklediler. 

15 Temmuz gecesi bütün taraftarlarıyla her yerde meydandaydılar. 

Ölümüne bir direnişin içindeydiler. 

Bütün bunların bizim nezdimizde elbette değeri büyüktür. 

Diyelim ki Hüda-Par’ın Ardıç’ın deyimiyle sıfır bilmem kaç oyu olsun. Buna vurgu yapmanın anlamı ve gereği nedir? 

Biz sahada bir tek oy için gece gündüz demeden çalışırken, blok halinde Reis’e ve AK Parti’ye oy vereceği bilinen bir partinin AK Parti’yi destekleyen bir gazetenin köşe yazarı tarafından bu şekilde eleştirilmesi haliyle yanlış anlaşılmaya ve kırgınlıklara sebebiyet veriyor. 

Hüda-Par’lıların Ardıç’ın yazısı üzerine AK Parti’yi ilzam etmeleri veya Reis’e gönül koymaları elbette yanlıştır. Ardıç’ın yazdıkları son tahlilde kendi kişisel görüşleridir. Ardıç, Sabah’ta yazıyor diye dedikleri AK Parti’nin tavrı biçiminde anlaşılmamalıdır. 

Reis’i ve AK Parti’yi temsil makamında olanlar bellidir. Bir tek onların dedikleri üzerinden Reis’in ve AK Parti’nin durduğu yer tartışılabilir. 

Ardıç’ın dediklerini şayet Hüda-Par’lı kardeşlerimiz Reis’in veya AK Parti’nin kendilerine yönelik düşünceleri olarak okuyup karşıt bir duruş sergilerlerse hatalı davranmış olurlar. 

Sırf Sabah’ta yazıyor diye Ardıç’ın sözlerini “AK Parti medyasında Hüda-Par’a yönelik bu tür tahkir ve tezyif içeren bir yazının yayınlanmasına izin veriliyorsa, demek ki...” diye biten niyet okumalarına eminim ki Hüda-Par yöneticileri izin vermeyeceklerdir. 

Âcizane tavsiyem, bu kritik süreçte herkesin/hepimizin söylemlerine dikkat etmesidir. 

Bir tek oyun bile çok kıymetli olduğu bir süreçten geçiyoruz. O yüzden her birimizin durduğu yer itibariyle söylediklerimizden ötürü nasıl bir algı oluşturabileceğimizi hesaba katarak yazması gerekir. 

Sevgili Ardıç da eminim şu dediklerime katılır: 

Bir: Bizzat tanımadığın-bilmediğin bir parti hakkında “Mış-miş” diyerek hüküm cümleleri kurmak yanlıştır. 

İki: “Her tarafın etkinlik olsa ne yazar” türünden tahfif ifadeleri hiç de hoş değil. 

*** 

Sahada bir oy için çırpınan AK Partililer için gönülleri fethetmek çok anlam ifade eder. Ama her şeyden önemlisi şunu yazarak kayda geçirmek isterim: 

Hüda-Parlılar bizim kardeşlerimizdirler. Her konuda aynı düşünmüyor olsak bile Reis’i destekliyor olmaları ve 15 Temmuz’da yiğitçe meydanlarda olmaları benim açımdan her türlü takdirin üstündedir. Lütfen hiç kimse hangi niyetle olursa olsun kardeşlerimizle aramızı açacak sözler etmesin. 

Küresel efendilere karşı verdiğimiz mücadelede Reis’in arkasında ve yanında duran her parti ve oluşum cüssesi ne olursa olsun, aldığı oy ne kadar olursa olsun bizim nezdimizde çok kıymetlidir. Bu gönül ve iman ittifakını tahkim edecek söz ve davranışları çoğaltmak lazım. 

Yerel seçimde siyaseten Reis’in ayağını tökezletip bu ittifakı bozmaya çalışanlara zinhar fırsat vermemek lazım. Yanlış algılar ve alınganlıklar üzerinden birbirimize karşı pozisyon alırsak hep birlikte dizimizi döver, o pusuda bekleyen çakalları da sevindirmiş oluruz. 

Aman dikkat! 

yazının kaynağı