Yerel seçim havasına girmek için İstanbul adaylarının netleşmesi gerekiyor. AK Parti Ankara ve İzmir'i açıklamasına rağmen o havaya henüz girilmiş değil. Hangisi önce açıklar bilemem ama AK Parti ve CHP İstanbul adaylarını açıklamadan yerel seçim süreci başlamış sayılmaz.
Bu yüzden nefesler tutulmuş İstanbul adayları bekleniyor. Her iki parti de yoğun çalışıyor. Aslında isimler de büyük oranda belli; AK Parti Meclis Başkanı Binali Yıldırım'la, CHP ise Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bu yarışa girecek.
İki partide de "son karar" verilmiş durumda. Kulislerde AK Parti cephesinde son toplantının birkaç gün önce Dolmabahçe'de yapıldığı konuşuluyor. Meclis Başkanı Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara adayı Mehmet Özhaseki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak bir araya geldi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak "ön liste" hazırlandı... Kararın açıklanması ise Meclis Başkanı Yıldırım'ın, Çin, Kırgızistan ve İran'ı kapsayan 5 günlük gezisinin dönüşüne bırakıldı. Son kararı Başkan Erdoğan'ın vereceği sır liste için sadece şu söyleniyor: Liste herkesi ters köşe yapabilir.
CHP cephesine gelince... Önce kulislere düşen ve kısa özetini pazar günü yazdığım iki kulüp başkanı Ali Koç ve Fikret Orman'ın Kılıçdaroğlu ile yaptıkları sürpriz görüşmeye değinelim. O görüşmede iki kulüp başkanının İstanbul adaylığı için CHP'li bir ismi önerdikleri ancak Kılıçdaroğlu'nun onlara şu cevabı verdiği söyleniyor: "O iş bitti, bizim adayımız Ekrem İmamoğlu..."
Bu bilgi kulislere daha yeni düşmüşken tesadüfen İmamoğlu ile bir restoranda karşılaştım. Kısa ve samimi sohbette İmamoğlu'nun iyi hazırlandığını ve işini ciddiye aldığını gördüm. Hem de yeni değil bir yıl önceden. Tıpkı Başkan Erdoğan gibi attığı her adımı, sosyolojinin tepkisini ölçerek atıyor. Son bir yılda İstanbul AK Parti seçmeni dahil çok farklı toplumsal kesimlerin nabzını ölçen araştırmalar yaptırmış ve o ölçümlere göre hareket ediyor. Kısaca İmamoğlu, ortada adı dolaşan ve bilinen CHP'li adaylardan farklı olarak "pozitif bir muhalefet" çizgisi izleyip, bugünün değilse bile yarının aktörü olabilir. Ve son bir not: İmamoğlu'nun kesinleşmesi Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu'nun hesabını nasıl bozdu? Bir dahaki yazıda.
***
Hiç yorum yapılmamış
1938 kez izlendi
2097 kez izlendi
974 kez izlendi
1292 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.