Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıyıdaş ülkelerle yeni bir alan açma çabası söz konusu ülkeler arasında da hareketliliği artırdı. Dün Fransız istihbaratı DGSE'nin başındaki Bernard Emie Kahire’ye giderek Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. İki ülkenin pek çok sahada işbirliği vurgulandı. Görüşmede Türkiye’nin Afrika’da artan etki gücü de irdelenen hususlar arasındaydı. Yine bu kapsamda İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında elektrik hatlarını birbirine bağlayacak mutabakat imzalandı.
Bu arada Mısır, ABD ile ilişkilerinde dikkatli olmaya çalışırken Rusya ile askeri işbirliğini de artırmaya devam ediyor. 2020-2023 arasını kapsayacak şekilde Rus Su-35 savaş uçaklarından 20’den fazla sipariş verdiği biliniyor. Hatta ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Blinken’ın uyarısına rağmen bu uçaklardan 5’nin teslim alındığına yönelik görüntüler Rus basınınca paylaşıldı. Öyle görülüyor ki Türkiye gibi Mısır da bu konuda çeşitliliği sağlamaya çalışıyor.
Aslında tarihi süreçte Türkiye-Mısır ilişkilerinde bakıldığında sorunlu dönemler hep olmuş ama genelde denge hedefi gözetilerek hareket edilmiş. Atatürk’ün Afganistan, İran, Irak, Suriye’de olduğu gibi Mısır’la yürüttüğü ilişkilerde de bu yönelim kendisini göstermiş.
Öyle ki milli mücadele döneminde karşıt görüşlerin varlığına rağmen genel olarak Mısır aydınlarının yaklaşımı Türkiye’nin bağımsızlık sürecine destek şeklinde. Hatta Lozan’daki Mısır heyeti tarafından bir mektup gönderilince Türk heyeti bu mektuba verdiği cevapta, “Türkiye’nin Mısır’ın tam bağımsızlığının takipçisi olacağı” belirtilmişti. Kurtuluş mücadelesine duyulan sempatinin temel sebepleri, mücadelenin İngilizlere karşı yapılması ve Arap topraklarıyla bir ilgisinin olmadığına duyulan inançtı. Bu arada Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında gelen inkılaplar (Hilafetin kaldırılması, Şapka Kanunu vb.) Mısır’da yakından takip ediliyordu.
1926 yılıyla birlikte iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulsa da Mısır’da İngiliz hakimiyeti vardı. Diplomatik ilişkilere rağmen arzu edilen yakınlık sağlanamamıştı. 1927'de Kahire'deki Türk elçisine yönelik tatsızlıkların ardından Türkiye ve Mısır arasında ilk ciddi kriz 1928’de…Atatürk’ün Mısır Kralı Fuad’a kutlama telgrafı yollamaması karşısında onlar da cevaben Türkiye’nin millî günlerini telgraf ile tebrik etmemiş ve Kahire’deki elçiliğin törenlerine Mısırlı bürokratların katılmasını yasaklamışlar. Bu dönemde bir diğer sorun, oradaki Türkleri mağdur eden Mısır Milliyet Yasası olmuştur. Türkiye’nin girişimlerine rağmen Mısır bu konuda adım atmak istememiştir.
1930-1932 arasında karşılıklı sıcak mesajların verildiği dönemdir. Başbakan İsmet İnönü 21 Ekim 1931’de El Ahram Gazetesi’ne “Mısır’ın milli davası olan bağımsızlık fikrine Türkiye sempati ile bakmakta ve desteklemektedir” açıklamasında bulunmuştur.
Hiç yorum yapılmamış
1987 kez izlendi
2112 kez izlendi
986 kez izlendi
1305 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.