Sesli Makale

Türkiye’yi “içeriden” durdurmak…

Bu hazırlığı bütün alanlarda görebilirsiniz. İç politikada, ekonomide, toplumsal psikolojiye yönelik operasyonlarda, ABD ile ilişkilerde, Avrupa ile yaşanan gerilimlerde…

Çok kapsamlı, çok geniş ve çok tehlikeli bir yıkım kampanyası yürütülüyor. Ve bunun 2023’e kadar sert fırtınalara dönüşeceğini göreceğiz. Türkiye’yi imha etmeyi bile göze aldıkları, ülkenin felaketini bile satın aldıkları bir ajanda bu.

Bir küresel ölçekli proje.

O an Biden’ın zihninde ne vardı? Bu adamı nasıl devireceğiz? Türkiye’yi nasıl durduracağız!

Klasik etnik çatışma, klasik terör, klasik Alevi-Sünni geriliminin ötesinde, oldukça sofistike, çokuluslu, derinlemesine işlenmiş bir plan ısrarlı biçimde uygulanıyor.

Eminim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Roma’da görüştüğü liderlerin çoğunun kafasında bu düşünce vardı. Erdoğan’la fotoğraf çektirmeyi iç politik malzeme görenlerin aklında bir de bu vardı.

Dün yapılan Erdoğan-Biden zirvesinde; ABD Başkanı’nın zihninde bunlar dönüp duruyordu. “Dışarıdan tehdit ediyoruz, olmuyor. PKK ile vuruyoruz, olmuyor. Suriye’de harita çiziyoruz, olmuyor. İçeride muhalefeti ne kadar desteklesek de durduramıyoruz, ne yapmalı” düşüncesi vardı.

“Rusya ile mi kapıştırsak? İç komplolar mı yapsak?”

“Onu Ege’de sıkıştırsak, Akdeniz’de sıkıştırsak, Karadeniz’de içinden çıkamayacağı bir oyuna soksak, Rusya ile kapıştırsak.

Bütün Batılı etki ajanlarını ve nüfuz çevrelerini harekete geçirsek, iç komplolara yatırım yapsak, acaba bir sonuç alır mıyız” düşüncesi vardı.

Bundan eminim. “Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” Hepsi buna çalışıyor!

Uluslararası sistemde ülkelerin, güçlerin durduğu yere bakınca, doğru bir konumlama yapınca, gelişmeleri güç haritasına ve hesaplaşmasına göre okuyunca herkesin, ifade etmediği düşüncesi bile ortaya çıkıyor.

Daha da ötesi, içeride oyun kurdukları çevrelerle nasıl bir ajanda izledikleri ve o siyasi çevrelerin zihin dünyaları da ortaya çıkıyor. Şu an Türkiye’de olan da bu. Asla iç politika değil. Asla masum bir siyasi arayış değil.

Bütün projeler “Erdoğan’ı devirmek, Türkiye’yi durdurmak” ilkesi üzerine kurulmuştur.

Bize cesur cümleler lazım! Beklemedikleri yerden vur!

Olağanüstü dönemlerde cesur cümleler kurmak lazım. Gündelik kaygılardan, uzak esaslı duruşlar sergilemek lazım. Zihinsel ve çevresel algı bombardımanına direnip güçlü haykırışlar yapmak lazım.

Herkese “ne oluyor” dedirtecek sarsıcı, oyun bozucu, ezber bozucu çıkışlar yapmak lazım. Türkiye’nin cesur insanlarının, bütün kişisel hesaplardan sıyrılıp, bu küresel hesaplaşmaya tarihi cevaplar üretmesi lazım.

Çünkü; Türkiye’nin iradesini kırmak için her ölçekte oyun sergileniyor. İçerideki ihanet üzerine kurgulanan bir felaket fırtınası besleniyor.

Onlar “Türkiye’yi durdurma” planı uygularken bizim onları durduracak şok dalgaları geliştirmemiz lazım. Hiç beklemedikleri yerden harekete geçmek lazım.

Türkiye iki büyük cephede savaşıyor. Bu akıl küçümsenemez.

Türkiye iki büyük cephede çarpışıyor. Dışarıdan baskı, yıldırma, korkutma, durdurma müdahaleleri ve bunları içeriden pazarlayanların sinsi girişimleri.

15 Temmuz’dan beri bu iki cephe her alanda yenildi. Doğu’da, Güney’de, Batı’da, Akdeniz’de, Kafkasya’da, Suriye’de yenildi. En önemlisi de 15 Temmuz gecesi “içeride” yenildi.

Şimdi son büyük saldırı hazırlığı ortada. Yine yenilecekler ama çok yıkıcı bir saldırı olacak. Türkiye bu tehlikeye, tehdide karşı hazırlık yapıyor.

Türkiye, bütün bunlara karşı dünyaya şok dalgaları gönderiyor. Sürprizler üretiyor. Hesaplar bozuyor. Savaşa savaşa, direne direne inanılmaz bir akıl uyguluyor ve var olan zihinsel düzeni sarsıyor.

Aynen devam etmeli, edecektir de. Çünkü bu, yüzyılların siyasi genetiğinin büyük iddialarla 21. yüzyıla dönüşüdür. Bu akıl, küçümsenemez. Bu aklın tarih ve coğrafya değiştirme gücü hep çok uzun ömürlü olmuştur.

Masum siyaset değil. “Cephe” Türkiye’ye karşı Kurulmuştur.

Açık söyleyelim: Türkiye’yi devirmek için dizayn edilen CHP-HDP ortaklığı bir siyasi ittifak değildir. Bu ortaklık, Türkiye’yi durdurmaya, bölmeye, küçültmeye dönük çokuluslu iradenin içeride kurduğu cephedir.

Bu cephe bütün ülkeye karşı kurulmuştur.

İyi Parti’nin bu eksende hareket etmesi siyasi ittifak, iç politik arayış değildir. Asla ve asla masum bir siyasi tercih değildir. Bir dizayndır, bir projedir.

“Muhafazakâr muhalefet”in bu cepheye yamanması da aynen böyledir. Milli, İslâmî siyasi genetikten koparılanlarla çokuluslu proje cephesine taşınmıştır.

Türkiye’yi durdurmak için FETÖ ve PKK önceliklerine göre bir siyasi partiler ittifakı dizayn edilmiştir. Bu bir iç cephedir. ABD’nin, Avrupa’nın “Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” savaşının içerideki silahıdır.

Olağanüstü müdahale dönemi. Savunmada kalmak intihardır!

Türkiye bunları aşacak. 2023 öncesi son büyük saldırıyı da savuşturacak. Ama bu tehdit, savunma ile aşılamaz. Savunmada kalmak intihardır.

Savunma değil taarruz dönemindeyiz. Hep bunu yaptık yine yapacağız. Saldırıya saldırı ile, taarruza taarruzla, olağanüstü tehditlere olağanüstü müdahalelerle…

İçeride ve coğrafyada, Türkiye’ye ayak bağı olacak her girişim devre dışı bırakılacak. Bu kararlılık ve güç Türkiye’de var.

Türkiye; Güney’de başladığı işi tamamlamalı. İran sınırından Akdeniz’e uzanan kuşağı bütün kötülüklerden arındırmalı. Tehditlerin ana cephesi burasıdır. PKK/YPG’nin varlığını buradan temizlemeli.

O müdahale acilen yapılmalı. ABD ve Rusya Türkiye’yi durduramaz. Risk alamaz.

Bu bir terör meselesi değildir. Bu, Anadolu’nun parçalanıp parçalanmaması meselesidir. CHP-HDP ittifakı ve FETÖ, şimdi tam da buradan vurmak için yeni bir hazırlık yapıyor. Talimat öyle.

Bugünlerde yeni operasyon hazırlıkları var. Asla tereddüt edilmemeli. Bu operasyon hem bölgeyi temizleyecek, hem Batı’dan gelen baskıları durduracak hem içerideki kurguyu bozacaktır.

ABD’nin ya da Avrupa’nın Türkiye’yi durduracak gücü yok. Alacakları riskleri düşününce, bunu yapamayacaklardır. Rusya’nın Türkiye’yi durdurma imkânı yok. Alacağı riskler hesaplanınca bunu yapmayacaktır.

İçerideki komplo da çökecektir.

Güney’de yeni bir harita ile karşımıza çıkanların o haritalarını ebediyyen çöpe atacak kalıcı, kararlı, risk alıcı müdahale şarttır. Zorunluluktur ve çok acildir.

Çünkü sadece Türkiye’yi çevreleyen hesapları değil, içeride kurulan cephe üzerinden uygulanan hesapları da sıfırlayacaktır. Ve bu hesaplar da çok acilen bozulmalıdır.

Daha önce de bu ısrarı yapıyordum. Yine yapıyorum. Öncekinden çok daha kararlı bir şekilde savunuyorum. Çünkü hazırlanan, uygulanan, 2023 öncesi yapılacak olan her zamankinden daha net bu sefer.

yazının devamı