Hilal Kaplan : Gerçekten Erdoğan- Macron kıyası yapalım mı?
Tarih 11 Aralık 2018İzlenme KişiYazar Hilal Kaplan
Paylaşım
Kronik Erdoğan muhaliflerinden biri, "Cadı avı başlatmadı, uyduruk düşman yaratmadı, haklı talepleri kabul etti. Krizi 6 ay erteledi. Kazanan tüm Fransa oldu" diyerek Macron'un performansını Erdoğan'ın Gezi dönemindeki tavrıyla karşılaştırarak övmüş.
Kendisine kötü haberlerim var: Macron ve ekibi, Sarı Yeleklilerin vandalizme başvurduğunu her fırsatta ve haklı olarak söylüyorlar. İkincisi Macron, Erdoğan gibigöstericilerle buluşmayıkabul etmiyor, onlarıbuna "lâyık" görmüyor.
Üçüncüsü, Macron akaryakıt zammını geri çektiği andan itibaren 42 maddelik yeni bir talep listesi önüne konuldu ve sokaklar daha da karıştırıldı.
Dördüncüsü ülkenin en büyük meydanını haftalarca işgal eden göstericiler değil,örgütlenip belli aralıklarla sokağa çıkan göstericiler söz konusu olmasına rağmen polis müdahalesi oldukça şiddetli.
Ve beşincisi Macron da Fransa da kazanmadı.
Macron gidici görünüyor, Fransa ise hem ekonomik hem siyasi güç olarak oldukça zayıfladı. Erdoğan ile Macron arasındaki en temel fark ise şüphesiz şu: Erdoğan'ın arkasında "Dik dur eğilme" diyen bir çoğunluk vardı, Macron'un en son onay oranı ise %21 idi...
Erdoğan'ın Gezi kalkışmasındaki duruşu siyaset bilimi derslerinin konusu olabilir; size de "Kahrolsun bağzı şeyler" demek düşer ancak.
Mevzu Soros değil
Tablo, görmek isteyenler için net.
Rotschild ve Soros dışında isim bilmeden komplo teorisi kuranlar ise olayı çok yanlış yorumluyorlar. Şu anda Fransa'da başlayıp Brüksel ve Hollanda'ya sıçrayan Sarı Yelekli isyanın yüzünü güldürdüğü iki dünya lideri var: Trump ve Putin.
Trump'ın yüzü gülüyor ve bunu gizlemiyor.
I. Dünya Savaşı'nın sona erişinin 100. yılı anmasına katılmak üzere Paris'e hareket etmeden, "Emmanuel Macron, Avrupa Ordusukurulmasını öneriyor ama 1. ve 2. Dünyasavaşlarında ABD yardıma koşmadan önceParis'te Almanca öğreniyordunuz. NATO için istersen ödeme yapma" yazan Trump, Sarı Yelekli isyancılar üzerine de şöyle yazdı:
"Fransa'nın her yerinde protesto ve kargaşa var. İnsanlar doğayı koruma önlemi olarak üçüncü dünya ülkelerine büyük meblağlar ödemek istemiyor. 'Trump'ı istiyoruz' naraları atıyorlar. Fransa'yı seviyorum."Trump'ın sevinci boşa değil. Felsefe lisanseğitimi ve siyaset bilimi okuyup Fransa'dakiRothschild & Cie grubunda ticari bankacı olarakişe başlamak her yiğidin harcı değildi. Ardındanhükümete danışmanlık ve ekonomi bakanlığı derken,merkez siyaseti temsilen yükselen aşırı sağıyenerek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu. Macron, Avrupa'nın birlik olarak kalması ve gerektiğinde ABD hegemonisine de karşı çıkabilecek bir güç haline gelmesini son iki ayda daha yüksek sesle savunmayabaşlamıştı. Ortaya attığı "Avrupa Ordusu" teklifi de bu amaca matuftu.
NATO'ya bağlı kalıp üzerlerine düşen payı ödemeleri konusunda defalarca ders veren Trump'ı da Pentagon'u da rahatsız eden taraf buydu.
Rusya ve daha önemlisi Çin'e alan kaptırmak istemeyen ABD için "Avrupa Ordusu"telaffuz dahi edilmemesi gereken bir tehditti.
Bu yüzden Trump'ın bir zil takıp oynamadığı kaldı. Hatta dün Fransız Dışişleri Bakanı Le Drian, Trump'a açıktan "Biz ABD siyasetine karışmıyoruz, siz de iç işlerimize karışmayın" demek zorunda hissetti.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.