SİYASET

Hasan Öztürk : FETÖ ile PKK Mayıs kehanetinde de birleşti

Tarih
29 Mayıs 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Hasan Öztürk

FETÖ elemanlarının 2015 yılı başından bu yana “Mayıs'ta güzel şeyler olacak” söylemlerinin nereden kaynaklandığını da izah edecek bir konuyu sizinle paylaşmalıyım.

En son 22 Mayıs'taki Ak Parti 2'nci Olağanüstü Kongresi öncesi “Ben size dememiş miydim Mayıs güzel olacak” diyen FETÖ'cünün beklentisi ile PKK terör örgütü elebaşı Duran Kalkan'ın Mayıs beklentisi örtüşmüş.

Ne hikmetse hem FETÖ'nün elemanları hem PKK terör örgütünün elemanları “Mayıs'ta Tayyip Erdoğan'ın düşürüleceğine” inanmışlar.

Birileri kulaklarına öyle fısıldamış çünkü.

Bakın PKK terör örgütü elebaşı Duran Kalkan ne diyor, “… Ne kadar doğruydu bilemiyorum ama bazı duyumlarımıza göre bu Mayıs'ta Tayyip Erdoğan düşürülecekti. Böyle söylentiler ve beklentiler vardı. Kim yapacaktı, nasıl düşecekti bilemeyiz.”

PKK terör örgütü ile FETÖ'nün nasıl bir ortaklık içinde olduğunu şimdi daha net gördük mü?

Her iki ağız da, kulağını kime teslim etmişse artık…

“Tayyip Erdoğan Mayıs'ta düşecek” kehanetine hem inanmışlar, hem pazarlamışlardı.

Sahi bugün Mayıs'ın kaçı?

Gezi kalkışmasının yıl dönümünde…

Gezi kalkışmasının yıl dönümünü yaşıyoruz. 3 yıl önce Mayıs ayının 27'sinde başlayıp Haziran ayı boyunca devam etmişti olaylar…

Başta İstanbul Taksim, Ankara Kızılay ve İzmir Alsancak olmak üzere memleket yangın yerine dönmüştü.

Bir Alevi kalkışması olarak kurgulanıp sonunda İstanbul'da Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nin basılması…

Ankara'da Başbakan Erdoğan'ın Keçiören'deki evinin kuşatılmasıyla bir darbeye dönüşmek üzereydi…

O dönem, Erdoğan'a “biraz müşfik olun” diye yalvaranlar, bir de baktılar ki o “masum çiçek çocukları” görünümünün altında kocaman “çapulcu” tayfası varmış..!

Ellerindeki akıllı telefonlarla birbiriyle iletişim kuran bu çapulcu tayfası, enerji santrallerine, yollara, köprülere, havaalanlarına karşı olduklarını ilan etmişlerdi.

3 yıl önce “Gezi kalkışması”nı örgütleyenler bugün hala Erdoğan'ı düşürmek isteyenlerdir.

Rusya'nın mesajları, Türkiye'nin pozisyonu

Putin konuştu, ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini söyledi. Ve “Normalleşme girişimi Türkiye'den gelmeli” dedi.

Ben 2015'in Ramazan ayında İsrail'den haksız yere sınır dışı edilmiş bir gazeteciyim. Defalarca yazdım. Bu haksızlığa rağmen ve Mavi Marmara davasının bir savunucusu olmama rağmen Türkiye İsrail ilişkilerinin normalleşmesini destekleyenlerdenim. Zira Filistin ve Gazze ile Türkiye'nin çıkarları için buna gerek olduğunu düşünüyorum.

Rusya meselesine dönersek… Rus uçağının hava sahamızı ihlal etmesi sonucu düşürülmesinden sonra yaşananlar ortada. Karşılıklı restleşmeler, gerginlikler filan. Büyük ticari ortağımız Rusya ile girdiğimiz bu krizden çıkmak da yine Türkiye'nin lehine…

Hal böyleyken, geçen gün Rusya'dan dikkate değer bir mesaj geldi. Bir Rus savaş gemisi Boğaz'dan geçerken mavi üniformalı Rus askerleri (ki aralarında kadınlar da vardı) güverteye çıkarak İstanbul'u selamladı. Bütün askeri uzmanlar bu selamlamanın “iyi niyet gösterisi” olduğu yönünde hem fikir.

Putin'in Yunanistan'daki açıklamaları da ortada…

Şimdi sıra Türkiye tarafında…

Rusya'nın Suriye'deki pozisyonuyla ilgili tüm rezervlerimiz durarak, bir şey söylenecek diye düşünüyorum.

Ve o söylenenle birlikte bir “çıkış” bulunacak diye umuyorum.

Lawrence'nin torunları YPG'li Coni oldu, bir farkla

Arabistanlı Lawrence'i bilirsiniz…
Arapları Osmanlı'ya karşı kışkırtan, örgütleyen, dahası Araplar gibi giyinip, Araplar gibi konuşan…

“Mavi gözlü sarışın Arap” lakabıyla bilinen İngiliz ajanı Lawrence'i…

Onun bir fotoğrafı vardır; oğul Faysal ile çekilen. Arapların geleneksel kıyafetleriyle görürüz onu.

Önceki gün Amerikan askerlerini DAEŞ kontrolündeki Rakka'ya doğru ilerleyen YPG terör örgütü elemanlarıyla birlikte gördük.

YPG'nin simgesini üniformalarının kollarına takmışlar...

Arabistanlı Lawrence'i hatırladım.

Fakat çok önemli bir farkla…

20'nci yüzyılın başında Arapları isyana teşvik eden İngiliz ajan Lawrence o dönümde Araplar gibi giyinip, kuşanırken…

21'nci yüzyılın başında Kürtlerin bir bölümünü Suriye'de özerklik vaadiyle kışkırtıp kendisine “asker” yapan Amerika, YPG militanlarını giydirip kuşandırıp silahlandırdı…

Ve kendisi gibi giyinenlerin amblemini üniformasına iliştirdi.

Küreselleşme, globalleşme denen şey bu olsa gerek.

Bugün Fetih günü

İstanbul'un Fethi'nin 563'ncü yılını kutluyoruz. Bu fetih batı dünyasının genlerine öyle işlemiştir ki onların örgütlediği Geziciler 2013'te duvarlara, “Zulüm 1453'te başladı” diye yazmıştır. Tıpkı İstanbul'un fethi gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı da bazılarının korkulu rüyasıdır. Çünkü İsmet Özel'in şu cümlesidir gerçek olan…

“Türkiye haritada neden vardır? Çünkü büyük Ermenistan ve büyük Kürdistan olmadığı için…”

İstanbul'un Fethi'ne bir de bu veçheden bakmanız dileğiyle… Kutlu olsun!

Yenişafak
29 Mayıs 2016 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;