POLEMİK

Hasan Öztürk : Aydın Doğan 'Evet, hükümeti ben yıktım'

Tarih
22 Mayıs 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Hasan Öztürk

22 Mayıs 2015

Bakın dün Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül “Derebeylik dönemi bitti Aydın Doğan” başlıklı yazısında yakın geçmişte yaşanmış çok önemli bir olayı hatırlattı:

“…2 Kasım 2001'den bir haber hatırlatayım size: ‘ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile kader birliği yapan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, bir süre önce gazetemizin sahipleri olan Albayrak A.Ş yöneticileri ile görüştü. Görüşmede 54. Hükümet'i kendisinin yıktığını söyleyen Doğan, ‘Refah-Yol Hükümeti döneminde Maliye, Hazine, Dış Ticaret Müsteşarlığı üzerime gelmeye başladı. Hesaplarımı incelemeye aldılar. İki ayım kalmıştı. Ya ben dedim, ya da 54. Hükümet. Düğmeye bastım ve yıktım. Hükümeti yıkmasaydım, ben yıkılacaktım” (20 Mayıs 2015 Yeni Şafak)

2001’de hükümet yıkan Doğan, son 13 yılda birkaç kez “yıkma” teşebbüsünde bulunduğu Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti iktidarından her seferinde “tokat” yedi.

Lakin biliyoruz, “Can çıkmadan, huy çıkmaz”mış!

Bugün yine darbeci Sisi’nin seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’ye verdirdiği idam kararı üzerinden göndermelerde bulunuyor.

Sonra da “Sayın Cumhurbaşkanı” diye başladığı “ağlak” baş yazıda işi pişkinliğe vurmaya yelteniyor.

Oysa yakın tarih Aydın Doğan ve şürekasının demokrasi ve sivil siyasete müdahalesinin örnekleriyle dolu.

***

'Ecevit’i itibarsızlaştıran da Aydın Doğan'

Bülent Ecevit’e yönelik “karakter suikastı”nı bir önceki yazımda yazmıştım. Bugün size son bir hatırlatma yapmak istiyorum, Aydın Doğan’ın Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri ile giriştiği savaşlara…

Dönemin Yeni Şafak yazarı Taha Kıvanç, Aydın Doğan’ın, Bülent Ecevit’i nasıl yıprattığını anlattığı kulis yazısında,  “..Ölmeden az önce, henüz başbakanlık koltuğunda otururken Bülent Ecevit aleyhinde de kampanya yürütmüştü Doğan Medya Grubu gazete ve TV'leri... Bülent Ecevit de mi Aydın Doğan'ın basın özgürlüğüne göz dikmişti acaba? Yoksa Aydın Doğan mı Bülent Ecevit'in koltuğunu terk edip yerini Hüsamettin Özkan'ın almasını istediği için, seçim (2002) sonrasında da Kemal Derviş'in başbakan olmasını sağlama hevesiyle Ecevit karşıtı bir çizgi izletiyordu?"

İbrahim Karagül’ün ifadesiyle “derebeylik” dönemine öykünen Aydın Doğan’a birisinin gidip “geçti o günler” demesi gerekmiyor mu?

Yoksa “Kefen edebiyatına giriş” başlıklı yazıda “Yahu hani sen kefenini giymiştin, ne oldu o iş” diye gönderme yapmaya çalışanın, Aydın Doğan’a “Yahu hani sen Taksim Meydanı’nda hem de kaç kere kendini asacaktın, ne oldu o iş”diye hatırlatmasını bekleyecek değiliz..!

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;