Bu aralar bir fitnedir aldı başını gidiyor, akparti'de hoca reis'i bertaraf etmeye çalışıyormuş, sosyal medyadaki bazı arkadaşlarla bazı gazeteci ve siyasetçiler de reisi kurtarmaya çalışıyormuş.. söylentileri hepiniz duydunuz ya da okudunuz. Dayanakları da var, mesela biri reis'e kötü birşey demiş ama hoca onu diyene birşey dememiş falan işte.. Eğer hoca, reis'in elini çektiği bir akparti'nin bir hiç olacağını anlayamamış ve böyle birşey yapıyorsa, daha kötüsü bu kadar entrikayı, gazeteciler şöyle dursun çoluk çocuk bile görmüş anlamışken reis hala farkedememiş ve çıkıp saf saf fitne yapmayın diyorsa boşverin reis'i de hoca'yı da kendi derdimize yanalım biz. Yok eğer hoca da reis de aptal değiller diyorsanız neyin peşindesiniz.. Galiba neyin peşinde olduğunuzu tahmin edebiliyorum ve size hak veriyorum. Hayır ironi yapmıyorum "size gerçekten hak veriyorum"..
Bu güne kadar, eleştiriyorum diyerek partiye veya partideki önemli isimlere saldıran gazeteci, siyasetçi vb. bazı kişilerin vekil ya da danışman vs. olduğunu, bazı gazetecilerin de iki ağır eleştiri yapınca itibarının mevkisinin ve maaşının yükseltilip parlatıldığını, en kötü ihtimalle trt'de program yapmaya başladığını gördünüz. Vatan millet ümmet diye çırpınan, bazı hataları görse de "aman davaya bir zeval gelmesin, kol kırılsın ama yen içinde kalsın" zihniyetinde olan kişilerin ellerine de karşı taraftan ve kendi tarafımızdaki kıskanç kişilerden yedikleri küfür ve hakaretlerden başka birşey geçmediğini, iltimaslarla itibar kazanmış kişiler tarafından ise muhatap bile alınmadıklarını da yaşayarak tecrübe ettiniz. Maalesef bunlar da hepimizin gördüğü doğrular. İltimas sahibi kişiler söz sahibi olurken memleketi gönüllü savunduğunuz için görmezden gelinip muhatap bile alınmadınız ve dama dediniz. "Madem bu dilden anlıyorsunuz, madem burası dava diyenlerin adam yerine konmadığı bir yer, biz de sizin anladığınız dilden konuşuruz" diyerek marjinalleşmeye karar verdiniz. Zaten iki de bir birilerinin reis'e ihanet ettiği bu mecrada "ya nasip" diyerek hoca'yı hedef aldınız ya da aldırdılar; çünkü küçük hedeflerin getirisi yok. Size "adam dediğin davayı makam için para için savunmaz" edebiyatı da yapmayacağım; çünkü bunu söyleyenler hep yalancı. Emeğinin karşılığını beklemek, takdir edilmek, ihtiyaçlar hiyerarşisinde dördüncü sıradaki insan ihtiyacıdır ama bunu ağzınızla isterseniz, o güne kadar hiç farketmediğiniz ultra ahlaklı asilzade bir kesim ortaya çıkıyor "davayı para için makam için mi savundun" diyerek saldırıya geçiyor ve hakkınızı burnunuzdan getiriyor, makamsa o makamı neden istediğiniz hakkında ya da paraysa o paraya niye ihtiyacınız olduğu konusunda hiçbir fikirleri de yoktur bu zevatın, çocuğunuz açlıktan ölüyorsa ölsündür ama birşey istememelisinizdir. Mesela ben reis'e bir twitimde "beni yanınıza alın" yazdığım için bizim cenahtan aylardır yemediğim küfür hakaret kalmadı, işin kötüsü hala da bitmedi. Bu yüzden birşey isterken bile davayı savunuyor gibi gözükmeniz gerekiyor bunun da farkındayım.
Şimdi çoğunuz diyeceksiniz ki "bu söylediklerini ben hiç düşünmedim bile" evet bu da doğru; çünkü bunu çoğunuz değil azınız yani sizi organize edenler düşünüyor, çoğunuz sadece onlarla hareket ederek kendinizi önemli bir ekibin parçası olarak görüyor ve ihtiyaçlar hiyerarşisindeki üçüncü ihtiyaç olan sosyal ihtiyacınızı gideriyorsunuz.. "Ya sen ?" derseniz ben henüz birinci ihtiyacımı gidermeye, yani aileme bakmaya çalıştığım için sizin basamağınızın dertlerini şu an için taşımıyorum, hamdolsun halimden de memnunum; çünkü üzülmemek için beklentiye girmemek gerektiğini öğrendim, tavsiye de ederim.. Sizi anlıyorum, size hak veriyorum ama bu size katıldığım anlamına gelmiyor, size katılmıyorum; çünkü paralel yapının tabanı gibi siz de düşmanlarınız tarafından kullanılıyorsunuz ve onlar gibi elinize hiçbir şey geçmeden bertaraf olacaksınız..
Üst akıl, zaafını yakaladığı herkesi, her kesimi ve onların etki edebildiği kişileri, grupları, kitleleri kullanır, insan kaynağı bunlardır. Kullanılan kişilerin ortak özelliği menfaatlerinin olmasıdır, onların kullandığı grupların ortak özelliği de mensuplarının aidiyet hissi ve kendilerini önemli hissetmeleridir, belki biraz da menfaat beklentisi onlarda da olabilir. Hani paralellerin tuzağındakilere hep diyoruz ya "sizi kimlerin desteklediğine bakın, aslında kimlere hizmet ettiğinizi anlarsınız" diye, şu anda ahmet davutoğlu'na yapılan saldırıları da çaktırmadıklarını zannederek paraleller de destekliyor, yani aynı klik tarafından yönetiliyorsunuz, bu yüzden buna derhal son vermeniz gerekiyor. Kullanılmadığınıza, istediğiniz itibar veya makama ulaşacağınıza inansam hiç müdahale etmeden sizi izler yol yordam öğrenirdim ama şu an harcanıyorsunuz ve buna müsaade etmek istemiyorum çünkü hepinize ihtiyacımız var, hiçbirinizi kaybetmeye tahammülümüz yok, lütfen kendinize gelin..
Akparti, reis'in lideri olduğu bir dava partisidir ve reissiz bir hiçtir, bunu da herkes bilir. Hoca yanlış yapıyorsa reis düzeltir, bugüne kadar hep bunu yaptı. Size tavsiyem öncelikle sizi yönlendirenleri sorgulayın, yaptığınız şey önemliydi ses getirdi ama unutmayın ki önemli demek değerli demek değildir, kendinizi kendi elinizle, bir dönem önemli olmuş değersizler mezarlığına gömmeyin, selam ve dua ile..
2 Mayıs 2016
Bu güne kadar, eleştiriyorum diyerek partiye veya partideki önemli isimlere saldıran gazeteci, siyasetçi vb. bazı kişilerin vekil ya da danışman vs. olduğunu, bazı gazetecilerin de iki ağır eleştiri yapınca itibarının mevkisinin ve maaşının yükseltilip parlatıldığını, en kötü ihtimalle trt'de program yapmaya başladığını gördünüz. Vatan millet ümmet diye çırpınan, bazı hataları görse de "aman davaya bir zeval gelmesin, kol kırılsın ama yen içinde kalsın" zihniyetinde olan kişilerin ellerine de karşı taraftan ve kendi tarafımızdaki kıskanç kişilerden yedikleri küfür ve hakaretlerden başka birşey geçmediğini, iltimaslarla itibar kazanmış kişiler tarafından ise muhatap bile alınmadıklarını da yaşayarak tecrübe ettiniz. Maalesef bunlar da hepimizin gördüğü doğrular. İltimas sahibi kişiler söz sahibi olurken memleketi gönüllü savunduğunuz için görmezden gelinip muhatap bile alınmadınız ve dama dediniz. "Madem bu dilden anlıyorsunuz, madem burası dava diyenlerin adam yerine konmadığı bir yer, biz de sizin anladığınız dilden konuşuruz" diyerek marjinalleşmeye karar verdiniz. Zaten iki de bir birilerinin reis'e ihanet ettiği bu mecrada "ya nasip" diyerek hoca'yı hedef aldınız ya da aldırdılar; çünkü küçük hedeflerin getirisi yok. Size "adam dediğin davayı makam için para için savunmaz" edebiyatı da yapmayacağım; çünkü bunu söyleyenler hep yalancı. Emeğinin karşılığını beklemek, takdir edilmek, ihtiyaçlar hiyerarşisinde dördüncü sıradaki insan ihtiyacıdır ama bunu ağzınızla isterseniz, o güne kadar hiç farketmediğiniz ultra ahlaklı asilzade bir kesim ortaya çıkıyor "davayı para için makam için mi savundun" diyerek saldırıya geçiyor ve hakkınızı burnunuzdan getiriyor, makamsa o makamı neden istediğiniz hakkında ya da paraysa o paraya niye ihtiyacınız olduğu konusunda hiçbir fikirleri de yoktur bu zevatın, çocuğunuz açlıktan ölüyorsa ölsündür ama birşey istememelisinizdir. Mesela ben reis'e bir twitimde "beni yanınıza alın" yazdığım için bizim cenahtan aylardır yemediğim küfür hakaret kalmadı, işin kötüsü hala da bitmedi. Bu yüzden birşey isterken bile davayı savunuyor gibi gözükmeniz gerekiyor bunun da farkındayım.
Şimdi çoğunuz diyeceksiniz ki "bu söylediklerini ben hiç düşünmedim bile" evet bu da doğru; çünkü bunu çoğunuz değil azınız yani sizi organize edenler düşünüyor, çoğunuz sadece onlarla hareket ederek kendinizi önemli bir ekibin parçası olarak görüyor ve ihtiyaçlar hiyerarşisindeki üçüncü ihtiyaç olan sosyal ihtiyacınızı gideriyorsunuz.. "Ya sen ?" derseniz ben henüz birinci ihtiyacımı gidermeye, yani aileme bakmaya çalıştığım için sizin basamağınızın dertlerini şu an için taşımıyorum, hamdolsun halimden de memnunum; çünkü üzülmemek için beklentiye girmemek gerektiğini öğrendim, tavsiye de ederim.. Sizi anlıyorum, size hak veriyorum ama bu size katıldığım anlamına gelmiyor, size katılmıyorum; çünkü paralel yapının tabanı gibi siz de düşmanlarınız tarafından kullanılıyorsunuz ve onlar gibi elinize hiçbir şey geçmeden bertaraf olacaksınız..
Üst akıl, zaafını yakaladığı herkesi, her kesimi ve onların etki edebildiği kişileri, grupları, kitleleri kullanır, insan kaynağı bunlardır. Kullanılan kişilerin ortak özelliği menfaatlerinin olmasıdır, onların kullandığı grupların ortak özelliği de mensuplarının aidiyet hissi ve kendilerini önemli hissetmeleridir, belki biraz da menfaat beklentisi onlarda da olabilir. Hani paralellerin tuzağındakilere hep diyoruz ya "sizi kimlerin desteklediğine bakın, aslında kimlere hizmet ettiğinizi anlarsınız" diye, şu anda ahmet davutoğlu'na yapılan saldırıları da çaktırmadıklarını zannederek paraleller de destekliyor, yani aynı klik tarafından yönetiliyorsunuz, bu yüzden buna derhal son vermeniz gerekiyor. Kullanılmadığınıza, istediğiniz itibar veya makama ulaşacağınıza inansam hiç müdahale etmeden sizi izler yol yordam öğrenirdim ama şu an harcanıyorsunuz ve buna müsaade etmek istemiyorum çünkü hepinize ihtiyacımız var, hiçbirinizi kaybetmeye tahammülümüz yok, lütfen kendinize gelin..
Akparti, reis'in lideri olduğu bir dava partisidir ve reissiz bir hiçtir, bunu da herkes bilir. Hoca yanlış yapıyorsa reis düzeltir, bugüne kadar hep bunu yaptı. Size tavsiyem öncelikle sizi yönlendirenleri sorgulayın, yaptığınız şey önemliydi ses getirdi ama unutmayın ki önemli demek değerli demek değildir, kendinizi kendi elinizle, bir dönem önemli olmuş değersizler mezarlığına gömmeyin, selam ve dua ile..
2 Mayıs 2016
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
593 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
570 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1481 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2186 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.