Zor ve kötü bir yıldı 2020... Dünyanın başına başka ne felaket gelecek endişesi ile geçti. 2020’nin zorlukları ve sorunları her alanda 2021’e taşınıyor. Tüm dünya açısından salgın, salgının yarattığı toplumsal ve psikolojik sorunlar, salgının yol açtığı ekonomik kriz ilk sırada yer alıyor. Sıralama diğer başlıklarda ise ülkeler açısından farklılaşıyor. 2021’de Türkiye açısından salgın ve ekonominin ardından konuşulacak sorunlu başlıklara bakacağız. Bunu yaparken bazı perde arkasında kalan bilgileri de yansıtmaya çalışacağım.
POLEMİKLER SÜRER
Belli ki iç siyasette kutuplaşma, liderler arası polemik son sürat 2021’de de devam edecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2020’nin son çeyreğinde söylem değiştirerek “erken seçimi” gündeme taşımasının ardından, muhalefetin önümüzdeki yıl da erken seçim ve sistem tartışmasına ağırlık vereceği öngörüsünde bulunmak yanlış olmaz. Erken seçim söyleminin kendilerine yakın TV ya da internet medyasında, sokak röportajlarıyla gündemde tutulması talebi de bunun önemli göstergelerinden. Diğer yandan İYİ Parti’nin yeni yılın ilk ayında açıklaması beklenen “sistem değişikliği” önerisi de bu tartışmaya yeni bir boyut getirecektir. İYİ Parti bir Anayasa değişikliği üzerinde çalışmıyor. Sistemin A’dan Z’ye nasıl olması gerektiği konusunda bir yol haritası hazırlıyor.
AB İLE İLİŞKİLER
2021 yılının zorlu başlıklarından biri de Avrupa Birliği ile ilişkiler. Kriz ve sorun mart ayına ertelendi. Bu süreçte tarafların atacağı adımlar önemli olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yeni yılda Amerika ve Avrupa ile olan münasebetlerimizde yeni bir sayfa açmayı arzu ediyoruz” açıklaması, reform çalışmaları ve söylemleri önemli. Diğer yandan Türkiye’nin milli çıkarlarını, haklı taleplerini de unutmamak lazım. Buna rağmen Avrupalı yetkililerin de Türkiye’den beklentileri var. Henüz Oruç Reis denize açılmadan konuştuğum Avrupalı yetkililer, “Mart ayı öncesinde Türkiye Doğu Akdeniz’de tansiyonu düşürmeli. Türkiye bunu yaparsa aramızdaki diğer meselelere de eğileceğiz” demişlerdi. Oruç Reis’in açılması ve Türkiye’nin bundan sonra atacağı olası adımlar, ‘ilişkileri nasıl etkileyecek’ göreceğiz. Türkiye ve Yunanistan arasında yapıcı diyalog isteyen Avrupalı yetkililer, “Türkiye’den partnerlerine yönelik olumlu adımlar gelmeli. Diğer yandan reform söylemleri olumlu karşılanmakla birlikte artık Avrupa bunların hayata geçirildiğini görmek istiyor” ifadesini de kullandılar. Tüm bu sohbetlerde Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konularına da özel yer ayırdıklarının altını çizmek gerek.
ABD İLE İLİŞKİLER
Reform söyleminin hayata geçmesini bekleyen bir diğer ülke de ABD. 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan Joe Biden ve hükümetiyle yapılacak ilk görüşmeler, yeni yılda önem taşıyacak. Ankara arka kapı diplomasisi ile yeni yönetimle temasta. Şu an ABD’ye göre en sorunlu konu S-400’ler. Ancak Ankara’ya göre ise terör örgütlerine verdikleri destekler. Türk yetkililer bunu kamuoyuna yaptıkları açıklamalar gibi Amerikalı muhataplarına da ilettiler. Görüşmelerde “Aramızdaki en büyük sorun S-400 değil, PKK... YPG ve PKK aynı. Aynı değil derseniz, aklımızla alay etmiş olursunuz. YPG, 24 saat Kandil’den talimat alıyor. Bu konuda Türkiye’nin hiçbir tavizi olamaz” dediler. Diğer taraftan CAATSA’nın devam edip etmeyeceği ya da daha da ağırlaşıp ağırlaşmayacağı da gündemde olacak. Bunu da başkanın kongreye vereceği raporlar belirleyecek. Kısacası iki taraf açısından baktığımızda S-400’ler ve PKK/YPG terör örgütleri iki ülke arasında yeni yılda en çok konuşulacak başlıklar. FETÖ, Halk Bankası gibi başlıklar da önemli sorunlar arasında.
F-35’LER NE OLUR?
Hiç yorum yapılmamış
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.