Sesli Makale

3 Ekim 2015

Bir insan niçin memleketine sığınır? Bir yerde doğmak “oralı” olmak mıdır? 

Ülkemizde doğan niceleri var ki şimdi onların bir kısmı Pensilvanya sevdalısı; bir kısmı Tel Aviv, Londra, Washington sevdalısı; bir kısmı Kandil üstünden Europe baronlarının sevdalısı! Aksine burada doğmadığı halde ezanlı toprağına âşık insanlar da var, burada doğup millete sevdalı olanlar da! 

Kelkit vatanımızın güzide topraklarından biri ve her şehrin billur suları olduğu gibi, her şehrin bir çöplüğü de vardır.

Zalim Tel Aviv’de bile vicdan sahipleri varken, Nur Şehri Mekke’de vicdansızların bulunuyor olması Allah’ın imtihanıdır. 

Hz.Ebubekir de Mekke’liydi, Ebu Cehil de!

“SADDAM TİKRİTLİ, ESAD LAZKİYELİ”

Tikritli olmak Saddam’ı kurtaramadı, Lazkiyeli olmak da Esad’ı kurtarmaz. Halkın ve hakkın yanında mısın yoksa tam karşısında mı? Saddam Tikrit’teki bir kuyuda yakalandı; ki bunun bir algı yönetimi olduğunu düşünüyorum. ABD’nin dünyaya mesajı: “Biz işte adamı böyle koca ülke liderliğinden alır, kuyuya sokar, oradan da geri çıkarır ve asarız.”

Bugün sırtını millete yaslamayan medya patronları da siyasiler de bu mesajdan çok korktu. Sadece bir grup hiç korkmadan olanları izledi: Milletin adamları!

“80 YILLIK BEDENİYLE AYDIN DOĞAN”

Aydın Doğan önümüzdeki 15 Nisan’da 80 yaşına girecek.

80 yıllık ömrünün medya sektöründe 1993’te kurduğu Kanal D ile diziler üzerinden Türkiye gençliğine yön vermeye çalışmış, tecavüzü meşru ve sevimli göstermiş, baldırı çıplak gezmeyi medeniyet çıtası, alkolü cici avutucu, sapkınlığı komedi olarak sunmuştur. Böyle bir Aydın Doğan “millet sevdalısı” olabilir mi?

Medya sektörüne 43 yaşında Milliyet’i satın alarak giren 37 yıllık medya patronu! Yılların ve tecrübenin fazla oluşu, birileriyle 40 yıllık tanışıklık insanı “vatan ve mukaddesat sevdalısı” yapar mı? 

58 yaşında Hürriyet’i satın aldı ve satın aldığı gazeteyi Amiral Gemisi, kendisini de bu geminin Oramiral’i ilan etti! 

Necmettin Erbakan’ın “bir kısım medya” diye tanımladığı grup bunlar işte!

63 yaşında TC Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldı. Bu vesile ile “Başörtü ile okumak isteyen Arabistan’a gitsin” diyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, başörtü serbestîsi için yapılan oylamaya, “411 el kaosa kalktı” manşeti atan Aydın Doğan’a “Müslüman ahali adına” madalya takmış oldu!

“5 BİN KİŞİ NEREDE AYDIN BEY?”

Aydın Doğan Vakfı’nın internet sitesinde “3 kişilik şirket bugün 20 bin çalışana ulaştı” derken aynı sitede Aydın Doğan’ın mesajının yer aldığı bölümde “3 kişiden oluşan şirketle yola çıkıp, 15 bini aşkın topluluğa ulaştık” diyor! 

Peki, aradaki 5 bin kişi nerede? Bunların sigortası, primi, maaşı hayali mi? Bu söylenenler “yazım hatası” olabilir mi? Hani Erdoğan için “400 vekil verilseydi” sözünü çarpıtıp algı yönetimi yaptıktan sonra “yazım hatası” demiştiniz ya yine öyle bir şey mi oldu? Gerçi bu kadarcık ayrıntı, bugüne kadar yaptıklarınız yanında devede kulak olarak kalır.

“NASILSA BOĞULMAYI GÖZE ALAN ERDOĞAN VAR DEĞİL Mİ?”

Aydın Doğan bu ülke için hiç risk almazken, Fetullah Gülen zaten Pensilvanya’da 110 dönüm arazide… Türkiye’nin geleceği değil, Türkiye’den transit geçenler onlar için önemli… Muhalefete bakınca biri ayağının serçe parmağını, diğeri başparmağını, bir diğeri de orta parmağını suya sokmuş; hiç kaygıları yok, nasılsa Türkiye sevdası uğruna boğulmayı göze alan bir Erdoğan var. Durmadan kefen hatırlatması yapanlar, bunu plajda sarıldıkları havlular içinde ve şezlong üstünde yatarken yapmasa daha inandırıcı olabilirler!

Bir zamanlar Anadolu, kendisine sunulan her şeye, her yazılana, izlettirilen her şeye inanıyordu; artık onların taşıdıkları kandan/ruhtan şüphe eden bir Anadolu var ve iyi ki Anadolu var!

YeniAkit