Sesli Makale

15 Ağustos 2015

Doğu’da asker-polis-korucu olmak ne kadar zor ise yaşamak ve Kürt olmak da hâlâ zor! Evet, eski TC yok, ama eski PKK yerinde duruyor! Yaşadığınız şehirde eli silahlı gruplar rahatlıkla kol geziyorsa, çat kapı zilinize basıp silahlarıyla odalarınıza kadar girebiliyorsa “Kahrolsun silahlı gruplar” demeniz kolay değildir. Aç sırtlanların bulunduğu kafese girmek cesaret mi? Devlet eli silahlı grupları bertaraf etmediği müddetçe bölge insanı HDP ve PKK’dan korkmaya devam eder. Peki, İstanbul nasıl HDP’ye oy verdi? Beyaz Türkler, Gülen’ler, Doğan’lar, Etiler’deki uşşaklar faktörünü unutmayın!

Hamaseti bırakalım, devletin olduğu yerde konuşmak kolay; devletin çok geç gelebildiği yerde konuşmak müşkül! PKK’yı bitirme kararlılığı sonuna kadar sürmeli, silah bırakmayan örgütün silahı elinden alınmalı; sonra Doğu’daki vatandaşlardan zulme başkaldırı beklenmelidir.

HÜDA PAR iyi örnek, çoğu kimse Hizbullah’ın devamı gibi görse de aslında Doğu illerinde gerçek barış ve kardeşliği sağlayabilir. Hiçbir partiye mensup olmadığım gibi bu partiye de mensup değilim, yöneticilerinin çoğunu tanımam. Mecliste HDP yerine HÜDA PAR olsaydı PKK da Kürt sorunu da daha rahat çözülürdü diye tahmin ediyorum.

Şimdi Türkiye’nin güncel meselelerine kısa kısa değinelim:

*Erken seçim kapıda ve büyük favori AK Parti her bölgede olmasa bile bazı kritik noktalarda aynı İl ve ilçe Başkanlarıyla seçime girerse zorlanabilir.

*Seçim barajı kesinlikle %5-6’ya düşürülmeli, baraj üstünden gol atmaya çalışanların çabası boşa çıkarılmalı. Konu mecliste sonuna dek zorlanarak menfi-müspet netice ortaya çıkmalı.

*Bildiğim Recep Tayyip Erdoğan “Başkanlık Sistemi”ni yine yoğun biçimde gündeme getirecektir. Destekçiler ve karşıtlardan oluşan büyük heyetlerle Anadolu’da STK turu yapılırsa sistem hakkında fikirler yerine oturur. Bu konu elbette erken seçim sonrasına kalacak.

*HDP’ye “emanet oy” verdiğini sananlar, PKK’ya “mühimmat deposu” hediye ettiklerini anladı mı?

*Yere izmarit bile atmıyorlar ama masum vatandaşın tırını yakıp izmarite çeviriyorlar! Bravo!

*Müslümanın ölümü öyle normalleşti ki “Irak’ta pazar yerinde bomba patladı, 200 kişi öldü” dense kimsenin kılı kıpırdamıyor! Adamlar Charlie Hebdo’nun 3 ateisti için dünyayı ayaklarına getirdi!

*Ateist adam ölenleri için “şehit” ifadesini kullanıyor! Diyor ki “Senin müslüman evladın benim ideolojim için öldü, şehit falan değil de sen tatmin ol diye şehit diyorum” 

*Seni muhtar yaptırmayacağız! Seni başkan yaptırmayacağız! Ne kaldı ki geriye? Siz adamı zorla dünyaya lider yaptırırsınız, ne olur böyle devam edin olur mu Şapşikler!

*Yıllarca İran’ı aşağılayan Cumhuriyet Gazetesi’ne İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif köşe yazısı veriyor. Kendilerinin ABD ilişkisini es geçen İranlı Bakan; Türkiye’yi ABD projelerinin peşinden gitmekle suçluyor! İşte böyle, hava puslu olunca sürüler birbirine karışırmış!

*Hicret “dinin emirlerinin” yerine getirilemediği yerden ayrılmak iken bunlar “hocalarının emrinin” yerine getirilemediği yerden ayrılıyorlar. Gasp edilen para himmet, kaçtıkları yer hicret, telekulaklar keramet; size de yemesi düşüyor! (Hicret’in anlamı buraya sığmayacak kadar geniş)

* “Kreşte suç aleti arıyorlar” yaygarası koparmadan önce, yurtlarda “Başını aç, seni şu avukatla evlendireceğiz” dediğiniz genç kızların hesabını ödeyin!

*Tıp Fakültesi’ni okumak isterken sırf ağabeyleri-ablaları istedi diye hukuk okuyan ve tüm guguk yolları öğrettiğiniz insanların vebali size de yeter; az bir suçumuz varsa bize bile yeter!

*Bizim cenah fena halde gıcık kapar ama Nazım Hikmet’in de bazı güzel şiirleri vardır. Şimdi Nazım Hikmet dedik diye bizi de kırma solcu sanmayın; hiç olmadık!

*Nazım Hikmet mutlaka Necip Fazıl’ın karşısına oturtulur. Ezik ve tırsık patlıcan kılıklı Müslüman kardeşlerim hemen “Nazım Hikmet’i de okuyalım” der! Sizi Erbakan Hocamıza havale ediyorum!

*Bir de durmadan “belaltı fıkralar” anlatanlar var! Sinir oluyorum! Allah ocaklarınıza doğalgaz salsın da çift sarılı omlet yapın!

*Bu nasıl ülkeymiş, bu nasıl denklemmiş? PKK ve DAEŞ bir yandan, Paralel Yapılar ve mafya bir yandan, Doğan Medya ve Gül(dür)en Medya bir yandan, parti kılığına bürünmüş enteller bir yandan! Ama şu Türkiye denen ülke bir türlü yıkılmadı(!) Maya sağlam!

*Bu ülkenin savcılarının bir onuru var, bazıları kirletti! Bundan böyle benim için tek savcı var, o da Savcı Sayan!

YeniAkit