Sesli Makale

Aslında bu mevzuyu yazmaktan, haberleştirmekten, konuşmaktan utanıyorum! Çünkü biz “kendi hakkının peşine düşen” değil; mazlumun hakkını koruyan bir yolda ilerlemeyi şiar edindik. Bazen karınca kadarınca ama bazen de devleşmiş mücadeleyle gövdemizi siper etmeye çalışırken bununla da kendimizi övme gayesi gütmüyoruz. Yalan dünyada kendini öve öve bitiremeyenler Allah’ın karşısında aciz bir kul olduğunu unuturlar. Allah göstermesin!

Lakin derdimiz; “Ali Bey’in, Murat’ın, Hacı’nın derdi” değil!

Ali İhsan Karahasanoğlu ağabeyin yanına gittim; “Abi Anayasa Mahkemesi dosyalarımıza bakmıyor. Bunlar şahsımızı değil toplumu etkileyen davalar ve sizin 2017’de yaptığınız bireysel başvuru hâlâ bekletiliyor. Bizim Nisan 2019’da yaptığımız başvuru da herhalde bu gidişle 2030’da gündeme alınır. Konuyu artık kamuoyuna duyursak” dedim.

Ali İhsan ağabey ise sabretmek gerektiğini ve mevzuyu önce ilgililere daha iyi anlatmak gerektiğini belirtti. Zira “mağdur oluyoruz” dersek bu sadece bizim mevzumuz olmaktan çıkar.

Birileri gün gelip şunu diyebilir: “Bakın bu dönemde mahkemeler dosyalarınızı incelememiş bile; şimdi bizden ne istiyorsunuz.”

Bunu bize değil bütün Müslümanlara söyleyecekler. Elbette bu söz haklı olduklarını göstermez!

“HEDEF: RECEP TAYYİP ERDOĞAN”

Müslümanların Başkan Erdoğan’dan başka takip edebilecekleri lider yok! Bakınız “Lider hiç yok” demiyorum; ama “Müslümanların lideri” bambaşka bir kapıya çıkar ve büyük mücadele ister! Fransa’da da “lider” var ama zulmü baş tacı ediyorlar!

Bugün birileri 2019 senesi içindeki mevzularla Akit’i cendere içine almaya kalkıyorsa da bizler esas hedefin yine Erdoğan olduğunun farkındayız!

Ali İhsan Karahasanoğlu’nun tazminat cezası yemesine ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasına rağmen dosyasının Zühtü Arslan Başkanlığındaki AYM tarafından bekletilmesine sebep olan olay yine Erdoğan’la ilgili! Sedef Kabaş adlı bayanın Başkan Erdoğan’a sarf ettiği sözlere cevap veren Ali İhsan Bey ceza yiyor! Başka bir vakadan 4,5 yıl hapisle yargılanması ise skandal ama gel de bunu duyacak kulak bul!

Murat Alan’a sopa ve bıçaklarla saldıranlar; “Senin ve senin siyasi iradenin de hakkından geleceğiz” diyerek yine Başkan Erdoğan’ı hedef alıyorlar; zira Murat Alan siyasi iradesini hiçbir yaftalamaya aldırmadan daima cesurca söyler. 

Benim mücadele ettiğim başörtü davasında yine şahsım önemli değil! 

Yargılanan biz olsak da sonuçları herkesi etkiliyor! 

Biz bu dünyaya susmaya, sinmeye, korkmaya gelmedik!

Biz bu dünyaya zalimin ekmeğine yağ sürmeye gelmedik!

Alır o yağı başlarına geçiririz, yok yapamaz isek onlar bizim başımıza geçirir; ama mücadele sürer gider!

Başörtülü öğrenciye zulüm haberinde aldığımız cezanın miktarından ziyade “cezanın kendisi” önemli! Haberi “duyurduk” diye ceza verildi, burası önemli! İlerde bu kararlar “emsal” teşkil edebilir! O gün birileri dönüp; “Ak Parti varken zaten bu cezayı yemişsiniz” derlerse Müslümanlar ne yapacak? Elbette Başkan Erdoğan’ın ömrünün ve iktidarının uzun sürmesini temenni ederiz, ama her türlü önlemi almak da hepimizin vazifesi!

“ANAYASA MAHKEMESİ SUSARSA 

KİM KONUŞACAK?”

Bazıları; “Siz bu durumları Erdoğan’a anlatın, ulaşma imkânınız var” diyorlar!

İyi de her mevzuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza mı anlatalım? Bu ülkede kurumlar yok mu? Toplumun detaylarını duyacak kimse yok mu? Anayasa Mahkemesi yok mu? Adalet Bakanlığı yok mu?

Ben bugün Cumhurbaşkanımızın programına eşlik ediyorum; iyi güzel de kendisi ülkemiz için gece gündüz demeden mücadele ederken bizler her derdi ona mı havale edeceğiz?

AYM Başkanı Zühtü Arslan da Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de iyi insanlar! Kendilerine kem sözüm yoktur! Abdulhamit Gül’ün vatanseverliğinden en ufak şüphem yok. Lakin biz bu derdi kime yanacağız?

Dert bize ait olsa dile bile getirmeyiz ama dert bütün topluma yansıyacak!