Sesli Makale

Seçim öncesinde iktidar tarafının medyası bir zamanlama hatası yaptı ve tam 31 Mart’a bir ay kala Mansur Yavaş ile ilgili iddialara yüklendi.

Aslında öylesine ciddi ithamlar vardı ki ortada, Mansur Yavaş’ın bunların altından kalkması söz konusu bile değildi.

İnanılmaz belgeler, açıklamalar, itiraflar peş peşe geldi.

Ancak, o zaman Mansur Yavaş skandalı ile ilgili gazetelerde, televizyonlarda çıkan bu haberler, AK Parti’nin yanlış adayının da katkısıyla pek etkili olamadı. Bunu seçim sonucuyla da test ettik. Çünkü vatandaş seçim öncesi ortaya atılan iddialara, adamı hırsızlık yaparken görüntüsünü yayınlasan bile itibar etmiyor. Oysa biz bu iddiaları Türkgün gazetesinin haberinden alarak, Mansur Yavaş henüz CHP adayı olmadan önce Cem Küçük ile Medya Kritik programında birkaç gün işlemiştik. O zaman medya bu olayı ciddiye almadı bile. Aldıklarında ise çok geç kalınmıştı.

SİNAN AYGÜN’ÜN BELGELERİ VE AÇIKLAMALARI ÇOK SAĞLAM

Şimdi Sinan Aygün’ün ortaya attığı “25 milyon liralık rüşvet” iddiası dallanıp budaklanıyor.

Sinan Aygün dün yaklaşık bir buçuk saat süren basın toplantısında, yaptırdığı TOGO kulelerinin Mansur Yavaş tarafından mühürlettirilmesiyle ilgili süreci tek tek anlattı.

Detaylara girip sizi boğmayacağım.

Ama şu kadarını söyleyeyim. Bu denli altı dolu, ikna edici, su götürmeyecek gerçek belgeleri ve tek bir açık kapı bırakmayan açıklamalar beklemiyordum.

Edindiğim izlenim şu:

Sinan Aygün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı 25 milyon liralık rüşvet olayıyla ilgili olarak kıskıvrak yakalamış, kafasını suya sokmuş, “Hadi itiraf et, kurtul” diyor.

Mansur Yavaş açık söyleyeyim tam anlamıyla boğazına kadar batmış durumda.

Tutmuş 25 milyon lirayı rüşvet için değil okul için istediklerini söylüyor.

Yani sıvıyor.

Hele bu okul meselesi tam bir facia. Sinan Aygün uzun uzun anlatıyor:

“Benim Melih Gökçek döneminde başlayan ve Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonucu durdurulan okul inşaatım var. Temeline 1,5 milyon lira harcadım. Eğer o okuldan bahsediyorsa bedeli 7 milyon 788 bin lira. 25 milyon lira değil. Kalan parayı bavulla mı getireceğim, ne için getireceğim.”

OKUL İÇİN PARA İSTEMEK DE RÜŞVET TANIMINA GİRER MANSUR BEY

Nereden baksan tutarsız, nereden baksan ahmakça Ahmet Kaya’nın dediği gibi.

Çünkü okul için bile para isteyemezsin arkadaş. Bu da rüşvet tanımına girer. Sen bir kamu kurumunun başkanı olarak dersin ki: “Sinan Bey, siz hamiyetperver birisiniz, şurada size bir arazi tahsis etsek, kamu yararına hayrına bir okul yaptırır mısınız? Okula da istediğiniz üzere babanızın adını koyarız...”

Ama gidip “25 milyon lira istiyorum” diyemezsin.

Bu bir itiraf.

Kaldı ki Sinan Aygün “Yanıma gelip 25 milyon lira isteyen meclis üyeleri katiyen okuldan filan bahsetmedi” diyor.

Üstelik elinde görüntüler ve ses kayıtları da var.

Açık söyleyeyim, bu büyük bir skandaldır ve geçmişteki İSKİ rezaletinin de ötesinde.

Kısacası Mansur Yavaş ve ona arka çıkan Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha düşünsünler ve karar versinler.

Sinan Aygün’ün yerel seçimlerde Mansur Yavaş’ı başkan adaylığı için firari FETÖ’cülerin ikna ettiği iddialarına ise hiç girmeyeceğim.

Çünkü malumun ilamı olur bu zaten.